Akit gazetesi yazarı Mehtap Yılmaz, ekonomideki hareketlenmeye ilişkin olarak, "Reis'in dehası bunun da üstesinden gelecek, dolar yükseldi diye tribe girmenin âlemi yok. Gencecik askerlerin bu vatan uğruna can feda ettiği bir ülke konjonktüründe, üç-beş kuruş için ciyaklamanın manası yok!" dedi.
Yılmaz'ın "Erdoğan neden savaşa müdahale etmiyor?" başlığıyla yayımlanan (13 Nisan 2018) yazısı şöyle:
Ekonomideki türbülans başımıza ilk kez gelmiyor.
Hatırlarsanız, Soçi zirvesinden sonra da ekonomide yaklaşık bir hareketlenme olmuştu.
E haliyle Erdoğan’ın, Putin ve Ruhani ile el ele tutuştuğu Üçlü Zirve’den sonra da spekülatörlerin döviz üzerinden bize benzer bir gözdağı verecekleri tahmin ediliyordu.
Dahası da var tabii…
Mesela Erdoğan’ın, Rusya’dan S-400 füzeleri alması…
Zeytin Dalı Harekatı’ndan alnının akıyla, Afrin Zaferi’yle çıkması
Afrin’de, terör örgütüne destek veren ülkelerin yaptığı onca masrafın; tünellerin, silah depolarının, sığınakların, hastanelerin, kulelerin başlarına yıkılması…
ABD’nin Türkiye’ye parayla dahi satmaya yanaşmadığı TIR’lar dolusu silahı PKK’ya verdikten sonra, o silahın Türkiye’nin eline geçmesi…
Erdoğan’ın Akkuyu Nükleer Santrali’nin açılışını Putin’le birlikte yapması…
Avrupa Birliği ülkelerinin, Amerika ve İsrail’in Ortadoğu’daki hesaplarının tamamını bozdu…
Yani… Erdoğan’ın stratejik dehası, “Kaz gelecek yerden, tavuk esirgemeyen” Koalisyon Güçleri’nin masraflarını boşa çıkardı.
Yollarını kesti…
Ümitlerini sinelerinde bıraktı.
Bir şey elde etmelerine fırsat vermedi.
Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu’na, gayrı meşru bir terör örgütüne destek vermenin bedelini, dört bin PKK leşi ile ödetti.
ABD’nin, müttefiki olan Türkiye’nin mücadele ettiği PKK terörüne TIR’lar dolusu silah vermesini görmezden gelen NATO’ya da kolay lokma olmadığını gösterdi.
Peki savaş çıkar mı?
Bir kere Theresa May ile Trump’ın arası iyi…
Rusya ile İsrail’in arasından su sızmıyor.
Çin, ABD-Rusya gerilimine müdahil oldu.
Zaten kasırgalarla sağlı sollu sillelenen Amerika ekonomisi yeterince yalpalıyor. Bence böyle bir riske girmez…
Bana göre kimyasal katliam bahane…
İsrail ve ABD’nin hedefindeki ülke Suriye veya Rusya değil, İran!
Rusya İran ile de müttefik…
Bir de gerçek şu ki “havlayan köpek ısırmaz.”
Herkes birbirine racon kesiyor ama buradan savaş çıkacağını tahmin etmiyorum.
Suriye’ye bir müdahale olsa dahi bunun sınırlı olacağını tahmin ediyorum.
Zira Çin’in de dahil olacağı bir savaşın sadece Ortadoğu için değil, dünya için de bir kıyamet anlamına geleceğini Rusya da Amerika da dünya da biliyor.
Trump neden meydan okudu peki?
Bence derdi asıl kendi sıkışmasıyla ilgili…
Rusya ile ilgili davalar üzerinden birileri onu parmağında oynatıyor belli ki…
Bu da onu deli ediyor.
Trump, bu racon kesmesiyle Rusya’ya ayar çekmekten ziyade, Rusya ile arasında olduğu iddia edilen karanlık ilişkilerin varlığını reddediyor.
Savaş çıkacak mı peki?
Bence çıkmaz…
Ben kısa sürede suların durulacağını… Vaziyetin aynı tas aynı hamam olacağını tahmin ediyorum.
Türkiye de zaten asıl oyunu gördüğü için serin kanlı izlemekle yetiniyor ve fillerin tepişmesini tribünlerden izliyor sanıyorum.
Türkiye’nin tek derdi PKK’yı sınırlarımızdan süpürmektir. Suriye’yi paylaşmak değil! Reis, Suriye’deki amacın işgal değil, inşa olduğunu defalarca dile getirdi.
Bu yüzden kimse felaket tellallığı yapmasın!
Bölgede tansiyon yüksek, doğru…
Lakin Reis’in stratejik dehası, bunun da üstesinden gelecek inşallah!
Dolar yükseldi diye tribe girmenin âlemi de yok ayrıca…
Gencecik askerlerin bu vatan uğruna can feda ettiği bir ülke konjonktüründe, üç-beş kuruş için ciyaklamanın manası yok!