Gündem

Akit yazarı: "PKK, PYD, HDP, DAEŞ, FETÖ hayır diyor diye biz evet diyeceğiz" yaklaşımı temelden yanlış

"Eskaza, onlar 'evet' deseydi ne yapacaktık peki?"

08 Şubat 2017 15:46

Yeni Akit yazarı Yavuz Bahadıroğlu, anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak, “PKK, PYD, HDP, DAEŞ, FETÖ, vs. hayır diyor diye biz evet diyeceğiz, yaklaşımı temelden yanlıştır" dedi. "Eskaza, onlar 'evet' deseydi ne yapacaktık peki?" diye soran Bahadıroğlu, "Böyle gerekçe olmaz. Aklımız, mantığımız ve 'Yeni Türkiye' tasavvurumuz 'evet' demeyi gerektirdiği için 'evet' diyeceğiz" ifadesini kullandı.

Bahadıroğlu'nun Akit'te "Anayasa değişikliğinin özeti" başlığıyla yayımlanan (8 Şubat 2017) yazısı şöyle:

Özetle ve yer yer şerh düşerek referanduma sunulan en önemli maddeleri aktarıyorum ki, neyi tartıştığımızı bilelim...

Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkacak, milletvekili seçilebilme yaşı 25’ten 18’e inecek...

TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 5 yılda bir aynı gün yapılacak...

Meclis, denetim ve bilgi edinme yetkisine sahip bulunacak, bu yetkisini “Meclis araştırması”, “Genel görüşme”, “Meclis soruşturması” ve “Yazılı soru” yoluyla kullanacak...

Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilmeyecek... Görev süresi 5 yıl olacak ve bir kişi en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilecek (yani diktatörlük yok).

Cumhurbaşkanlığına, seçimlerde geçerli oyların en az yüzde 5’ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek...

Cumhurbaşkanı “Devlet başkanı” ve “Başkomutan” olacak, yürütme yetkisini üstlenecek...

Cumhurbaşkanı, anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunacak...

Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek, ancak kanunda açıkça düzenlenen konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacak (Meclis’in önceliği)...

TBMM’nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, cumhurbaşkanlığı kararnamesi geçersiz olacak (Meclis’in üstünlüğü)...

TBMM, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında soruşturma açılmasını isteyebilecek (Meclis’in denetimi)...

Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen cumhurbaşkanı seçim kararı alamayacak (Meclis’in belirleyiciliği)...

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak...

Milletvekilleri, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erecek (tek iş yapacaklar)...

TBMM, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek (Meclis’in itibarı)...

Cumhurbaşkanı, kanunda düzenlenen ilgili şartların gerçekleşmesi halinde OHAL ilan edebilecek (keyfine göre değil yani)...

Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak...

Bütçeyi Cumhurbaşkanı Meclise sunacak...

Bakanlar Kurulu olmayacak: Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek...

Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kalkacak.

Bunun neresi diktatörlük, neresi “Tiran”, neresi “tek adam”lık? Hoş dünyanın en iyi anayasasını yapsanız bile “şartlı refleks” sahiplerini tatmin edemezsiniz. Onların zaten tuzu kuru!

Ama “PKK, PYD, HDP, DAEŞ, FETÖ, vs. hayır diyor diye biz evet diyeceğiz” yaklaşımı temelden yanlıştır...

Eskaza, onlar “evet” deseydi ne yapacaktık peki? Böyle gerekçe olmaz...

Aklımız, mantığımız ve “Yeni Türkiye” tasavvurumuz “evet” demeyi gerektirdiği için “evet” diyeceğiz!

Doğrusu bu olduğu için, “evet”!