Gündem

Akit: Türkiye'nin güneyinde Kürt devleti kuruluyor

Karakaya: Böyle bir ortamda, Türkiye maalesef 'koalisyon arayışları' ile meşgul

20 Haziran 2015 16:44

Tel Abyad’ın kontrolünün IŞİD’den YPG’ye geçmesiyle Rojava’daki Kobane ve Cizre kantonlarının birleşmesinin, Türkiye’nin güney sınırında Kürt devleti kurulmasına yönelik olduğunu öne süren Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya, “Saklamaya-gizlemeye hiç gerek yok...  Gayet net ve açık ki;  Türkiye’nin güneyinde, “adım adım, bir Kürt Devleti” kuruluyor” dedi.

Hasan Karakaya yazısında, “Türkiye’nin Güneyi’nde bir ‘Kürt koridoru’ açılıyor... Rojava, Kobani ve Tel Abyad’da ‘Kürt hakimiyeti’ sağlandı... Ama, asıl amaç, ‘Akdeniz’e ulaşmak!’  ‘ABD ve NATO destekli PYD’ bir süre sonra, ‘2-3 kanton’un kontrolünü daha ele geçirebilirse, ‘Kürdistan’ın Akdeniz’e ulaşması’ da sağlanmış olacak ve böylece; Türkiye, ‘petrol akışı’nda ‘devredışı’ bırakılacaktır” görüşünü dile getirdi.

Hasan Karakaya’nın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (20 Haziran 2015) nüshasında yayımlanan, “Önce parti değil, önce Türkiye... Çünkü tehlike, sınırımızda!” başlıklı yazısı şöyle:

Dünkü Akit’in manşetinde de denildiği gibi; “Bıçak, kemiğe dayandı!”

 

Çünkü; “Türkiye’nin güneyi”nde kanlı ve kirli bir oyun oynanıyor, Türkiye’nin sabrı zorlanıyor!..

 

Olay malûm;

 

“Havadan ABD uçaklarının attığı bombalar, yerden de Esed güçleri ve PYD’li teröristlerin sürme operasyonu” sonunda Tel Abyad bölgesi, “Türkmen ve Araplar”dan temizlendi, onların 50 bin kadarı Türkiye’ye sürüldü, bölgeye “PYD bayrağı” çekildi ve boşaltılan bölgeye “3-4 bin kadar PYD yanlısı Kürt” yerleştirildi...

 

Malûm, Rojava bölgesi de daha önce “Alnı secdeli Kürtler”den temizlenmiş ve onların bir kısmı Kuzey Irak’a, bir kısmı da Türkiye’ye sürülmüştü!..

 

Kobani’ye gelince... Orada “Kürt nüfus” ağırlıktaydı ve DAEŞ, sözüm ona, “Kobani’yi teslim alabilmek” için, PYD’li teröristler ile haftalarca savaşmıştı!..

 

“Türkiye’nin de devreye girmesi” ile, yine “Türkiye toprakları”ndan geçirilen “Özgür Suriye Ordusu’na mensup askerler ve Kuzey Irak’tan gelen Peşmergeler”in Kobani’ye girmesiyle, DAEŞ, “geri çekilmek” zorunda kalmıştı!..

 

DAEŞ NİYE DİRENMEDİ?

 

Şimdi, soru şu:

 

“Kobani’yi ele geçirmek için haftalarca savaşan DAEŞ, kendi kontrolündeki Tel Abyad’ı, niye tek bir kurşun bile sıkmadan terk edip, PYD’ye teslim etti!?!”

 

Öteden beri söylerim;

 

“El Kaide de, DAEŞ de, Nijerya’daki Boko Haram da; İsrail ve Amerikan laboratuvarlarında üretilmiş birer terör örgütüdür!”

 

Evet;

 

“Lâzım olduklarında sahaya sürülmek ve Haçlı-Siyonist İttifakı’nın çıkarlarına hizmet edecek eylemler yapmak üzere üretilmiş örgütlerdir!”

 

Aksini düşünen varsa, bana şunu söylesin: “El Kaide, şimdi nerede?”

 

El Kaide’nin görevi; “Irak ve Afganistan’ın işgaline zemin hazırlamak”tı!..

 

“Fonksiyon”unu icra etti ve kayboldu!

 

El Kaide’nin yerini alan DAEŞ’in ortaya çıkma tarihi de hayli enteresandır!..

 

Lütfen dikkat;

 

Ne zaman ki “Esed’in gidişi” konuşulmaya başlanmış, “Esed diktası yıkılmaya” yüz tutmuştur, işte o zaman DAEŞ çıkmıştır sahneye!..

 

O güne kadar, güya “Esed’le savaşan”(!) DAEŞ, birdenbire güzergâh değiştirip, Irak’a ve Musul’a doğru yol almaya başlamış, yüzlerce kilometrelik yolda, “hiçbir ABD veya NATO müdahalesi”ne maruz kalmamıştır!..

 

Bölgedeki birçok şehri “işgal” ettikten sonra, tekrar Suriye’ye dönmüş ve güya “Esed güçleriyle çarpışmaya”(!) başlamıştır!..

 

ABD de bu “DAEŞ imajı”nı kullanmış ve tekrar “Esed’in yanında” yer almaya ve güya DAEŞ’le savaşmak için, hemen bir “koalisyon” oluşturmuştur!..

 

Dünkü Akit’te demeci yayınlanan Stratejik Düşünce Enstitüsü analistlerinden Aydın Bolat’ın da dediği gibi;

 

“DAEŞ şeytanlaştırılmış,

 

PKK da melekleştirilmiştir!”

 

MEDYADAKİ PKK GÜZELLEMELERİ!

 

Bunu yapan sadece Amerika da değildir!.. 7 Haziran seçimlerinde, AK Parti’ye karşı “Haçlı-Siyonist İttifakı” ile birlikte hareket eden “Aydın Doğan Medyası” ve “TÜSİAD’çı patronların havuz gazetesi Cumhuriyet” de; “Amerika’nın çıkarları” doğrultusunda “DAEŞ’in karşısında, PKK’nın yanında” yer almışlardır!.

 

Bunu, o kadar “aleni” yapmışlardır ki; Hürriyet; “IŞİD için en ağır yenilgi” manşetini atarken, Cumhuriyet, Kandil’e bir muhabir göndermiş, onun izlenimleri (!) üzerinden “PKK güzellemeleri” yapmıştır!..

 

“Cumhuriyet muhabiri”ne göre;

 

“PKK’lılar, o kadar cici çocuklardır ki, içtikleri sigaranın izmaritini bile yere atmıyorlar!.. O kadar temizler ki, tuvaletlerini bile dağa-taşa değil, helâlara yapıyorlar!.. O kadar çevreciler ki; Kandil’in eteğinde yaşayan köylülerin rastgele ağaç kesmesini bile izin vermiyorlar!”

 

Kandil’de ip atlıyolar,

 

Voleybol oynuyorlar!”

 

Ulan “Soros-Bush çocukları”;

 

Sizin “cici çocuk” göstermeye çalıştığınız o “teröristler” birer “eli kanlı katil” ve “ölüm makinası” değil miydi?..

 

“Kürt-Türk demeden, bu ülkenin 50-60 bin gencini katleden, katledilmesine yol açan bu PKK değil miydi?..

 

Bu ülkenin en az 300 milyar doları, PKK ile  mücadeleye gitmedi mi?”

 

Bütün bunlar unutuldu mu?..

 

Düne kadar “Bebek Katili” dediğiniz mahlûkatı, bugün “cici çocuk” diye göstermek, “bu ülkeye ve bu millete ihanet” değil mi?..

 

Siz “aptal” mısınız,

 

Yoksa “Gezi Zekâlı” mı?..

 

HDP KOALİSYONDA OLURSA!

 

İşte bu PKK’dır ki, “Üst Akıl”ın da yönlendirmesi ile 7 Haziran’da “sandığı dizayn” etti ve HDP’nin yüzde 13 oy almasını sağladı!..

 

Anlayacağınız;

 

7 Haziran’da “trafoya kedi” girmedi ama sandığa “keleş” girdi ve bu sonuç alındı!..

 

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın;

 

Olmaz ya; farz edelim ki Kılıçdaroğlu’nun “Başbakanlık rüşveti”ni Bahçeli kabul etti ve “HDP’nin içinde yer aldığı, ya da dıştan desteklediği bir CHP-MHP koalisyonu” kuruldu!..

 

O zaman ne olacak?..

 

Olacağı şu:

 

Bugün, “Tayyip Erdoğan AK Parti’ye müdahale ediyor!” iddiasında bulunanlar, göreceklerdir ki; “HDP’yi de Kandil yönetecek, HDP’yi terör baronları yönlendirecektir!..”

 

Zaten yönetiyorlar da!..

 

Daha açık ifadesiyle;

 

“30 yıldır PKK ile mücadele eden TSK’ya, belki de HDP üzerinden talimatlar vereceklerdir!”

 

“Aydın Doğan’ın Hürriyet’i”nin ve “TÜSİAD’çı patronların havuz gazetesi Cumhuriyet”in istediği bu mudur?..

 

Şu hâle bakın;

 

Logosunun yanında “Türkiye Türklerindir” yazan Hürriyet ile “Atatürkçü, Laikçi ve Ulusalcı” kimliği ile tanınan bir Cumhuriyet; sırf “Erdoğan düşmanlığı”ndan dolayı; bugün, “PKK-PYD güzellemeleri” yapmaya başladı ki, bunlar “hayra âlamet” şeyler değildir!..

 

“HARİTA”LARI BİLE ÇİZİLMİŞ!

 

Saklamaya-gizlemeye hiç gerek yok...

 

Gayet net ve açık ki;

 

Türkiye’nin güneyinde, “adım adım, bir Kürt Devleti” kuruluyor!..

 

Lütfen hatırlayın;

 

Sahibi “Yahudi” olan “Amerikan CNN kanalı” geçen yıl; “Türkiye’nin bir bölgesini Kürdistan olarak gösteren bir harita” yayınlanmış, “uyarı”lara rağmen, “yanlışlık yok” demişlerdi!..

 

Aynı tarihlerde, İngiliz The Times gazetesi de; “Suriyeli Kürt liderlerin özerk devlet için anlaşma sağladığını” yazarak, “bugünkü tablo”yu gösteren bir “harita” yayınlamışlardı!..

 

Bütün bunlar “tesadüf”(!) değil...

 

Hepsi plânlı, programlı!..

 

Bu “harita”lar geçen yıl yayınlanmış olsa da, “yıllar önce” çizildi!..

 

Bugün yapılan ise;

 

“Plânları yürürlüğe koymak”tan ibaret!

 

l“HDP’ye barajın geçirtilmesi!..

 

lÇözüm Süreci’nin belirsizliğe itilmesi!..

 

lABD öncülüğündeki koalisyonun; hiçbir çatışma yokken Tel Abyad’ı bombalayıp, burayı PYD’ye teslim etmesi!..

 

lKuzey Irak’taki Kürt Yönetimi Lideri Barzani’nin 2 yıl içinde bağımsızlık ilân edebileceğini söylemesi!..

 

lAralarında hiçbir diplomatik ilişki bulunmayan Suudi Arabistan ile İsrail’in, Kürt Devleti için gizlice masaya oturması!..”

 

Bütün bunlar; birer “Komplo Teorisi” veya “Paranoya” mıdır, yoksa oynanmakta olan “kanlı ve kirli plân”ın su yüzüne çıkması mı?..

 

İşte bu süreçte;

 

HDP’nin, “seçim kampanyası” boyunca “AK Parti ile DAEŞ’i ittifak halinde göstermeye” çalışması!..

 

lBuna dayanak olarak da, “MİT’in TIR’larıyla DAEŞ’e silah yardımı” yapıldığını iddia etmesi, “Paralel Yayın Organları”nın bu iddialara destek vermesi bir “plân gereği”dir!..

 

Türkiye’yi “DAEŞ’le ittifak halinde” göstermeye çalıştılar ki; “Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere müdahale edemesin!”

 

Haa, unutmadan söyleyeyim;

 

CHP’li Gürsel Tekin’in ve bazı HDP’lilerin, “seçimden sonra; Türkiye, Suriye’ye saldıracak” şeklinde “şayia” çıkarmaları da; hem “HDP’nin barajı aşması”nı, hem de “Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini önlemeye yönelik dedikodular”dır!..

 

Bir de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik “dış ve iç medyanın ağır eleştirileri, hakaretleri ve hatta küfürleri” vardı ki, bu da “Türkiye’nin operasyon kabiliyetini azaltmaya” yönelik, “psikolojik harp taktikleri”ydi!..

 

Ne var ki;

 

“Kanlı ve kirli oyun” ortada!..

 

Artık, mızrak çuvala sığmıyor!..

 

“Türkiye’nin Güneyi”nde bir “Kürt koridoru” açılıyor... Rojava, Kobani ve Tel Abyad’da “Kürt hakimiyeti” sağlandı... Ama, asıl amaç, “Akdeniz’e ulaşmak!”

 

“ABD ve NATO destekli PYD” bir süre sonra, “2-3 kanton”un kontrolünü daha ele geçirebilirse, “Kürdistan’ın Akdeniz’e ulaşması” da sağlanmış olacak ve böylece; Türkiye, “petrol akışı”nda “devredışı” bırakılacaktır!..

 

Tekrar ediyorum;

 

“Plân” budur!..

 

“Harita” budur!..

 

Peki;

 

“Halkın iradesi” bu muydu?!?..

 

Halk, “Kürdistan”a mı oy verdi?!?..

 

ÖNCE TÜRKİYE, SONRA PARTİ!

 

İşte böyle bir ortamda, Türkiye maalesef “koalisyon arayışları” ile meşguldür!..

 

Kamuoyu; bir yandan, kendini “hesap adamı” olarak pazarlamaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “blok hesabı” gibi “saçmalık”larını tartışıyor, bir yandan “AK Parti-MHP koalisyonu”nun olup-olamayacağını!..

 

Uluslararası güç odakları ise;

 

“Yılanı, MHP ile aynı çuvala sokmaya” gayret ediyor!..

 

Kılıçdaroğlu buna çoktan razı!..

 

Önümüzdeki günlerde; ne olup, ne olamayacağını elbette göreceğiz!..

 

Ama ortada bir gerçek var:

 

“Türkiye’nin altı oyuluyor!”

 

Dolayısıyla;

 

“Ulusalcı” veya “milliyetçi” olduklarını söyleyen partilerin, “bir an önce” karar vermeleri ve “sorumluluk” alıp, “taşın altına ellerini koymaları” gerekiyor!..

 

Çünkü bugün;

 

“Parti çıkarları”na değil, “Türkiye’nin çıkarları”na öncelik verilmesi gereken günlerdir!..

 

Bütün partiler;

 

“Önce partim” değil,

 

“Önce Türkiye” demelidir!..

 

Çünkü Türkiye;

 

Gerçekten büyük tehlikede!..

 

“Bıçağın kemiğe dayandığı” çok kritik günlerdeyiz!..

 

 ********************************************************************************************

 

Yüzde 16’ya öyle... Yüzde 41’e böyle!.. Kılıçdaroğlu’nu kim sıkıştırıyor?

 

Uluslararası güç odakları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “yoğun baskı” uyguluyor olmalı ki; “MHP’yi koalisyona razı edebilmek” için, her türlü “rüşvet”i vermeye razı!..

 

Önceleri;  “Yeter ki CHP-MHP Koalisyonu’na razı ol... MHP’li Ekmeleddin İhsanoğlu Başbakan olsun!” diyordu!..

 

Şimdi de; “Koltuğu Bahçeli’ye vermeye hazırım” demeye başladı!..

 

Şu hâle bakın:

 

CHP’nin oyu yüzde 25, MHP’nin oyu 16... Buna rağmen, “Başbakanlığı MHP’ye vermeye” razı!..

 

Bu demektir ki;

 

“Haçlı-Siyonist İttifakı”na mensup ülkeler fena sıkıştırıyor Kılıçdaroğlu’nu!..

 

İstiyorlar ki; “İlla CHP-MHP Koalisyonu kurulsun, HDP de dıştan desteklesin!”

 

MHP, “yılanla aynı çuvala girmeyeceğini” açıkladığına göre, geride bir ihtimal daha var:

 

“AK Parti, CHP koalisyonu!”

 

Ama, Kılıçdaroğlu;

 

AK Parti’ye gelince “Başbakan ben olurum” diyor!..

 

Şu hâle bakın:

 

Yüzde 16’ya Başbakanlığı veriyor, yüzde 41’e “Başbakan ben olursam!” diye dayatıyor!..

 

Güler misin, akşama mı bırakırsın?!?..

İlgili Haberler