Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak, "Niyetimiz bir darbeciyi, diğer darbeciye karşı aklamak değildi. Diğer darbecilerin bile yapmadığını, dini kavramları istismar eden FETÖ grubunun yaptığını belirtmek için o cümleleri kurduk. Önceki dönemlerin Kemalist darbecileri ise, FETÖ’nün eski yıllarda yaşanan darbe girişimi dosyalarını sulandırmalarını da fırsat bilerek şimdi dikleniyorlar: Ergenekon palavra! Balyoz masal!" görüşünü dile getirdi.
Ali Karahasanoğlu'nun "Balyoz’cular FETÖ’yü gösterip kendilerini aklamasın!" başlığıyla yayımlanan (22 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Gülen grubunun 15 Temmuz darbesindeki hainliği..
Diğer darbecileri pek bir sevindirdi..
Söylenilen şu:
“Böyle acımasızca halkına kurşun yağdıran şimdiye kadar görülmemiştir.”
Doğru bir cümle..
Dahası..
Biz de benzer cümleler kurduk..
Ama bizim bu cümlelerden kastımız..
Bir darbeciyi, diğer darbeciye karşı aklamak değildi..
Diğer darbecilerin bile yapmadığını, dini kavramları istismar eden FETÖ grubunun yaptığını belirtmek için o cümleleri kurduk.
Önceki dönemlerin Kemalist darbecileri ise..
Kendilerinden daha acımasız yeni yetme darbecilere sevinip..
Hafızamızla alay ederek..
FETÖ’nün eski yıllarda yaşanan darbe girişimi dosyalarını sulandırmalarını da fırsat bilerek..
Şimdi dikleniyorlar:
Ergenekon palavra!..
Balyoz masal!.
Bazı arkadaşlar, “Şimdi sırası değil” falan diyebilirler..
Ben de FETÖ’nün cinayetlerine yoğunlaşmamız gereken bu dönemde..
FETÖ’nün tasfiyesinin daha önemli olduğunu kabul ediyorum..
Sadece bir parantez açıp kapatma maksadı ile.
Ve tarihe not düşülmesi için hatırlatıyorum..
Halka hainlik açısından..
FETÖ ne ise..
Ergenekon’un baş failleri de odur.. Balyoz’un baş failleri de odur.
•
AK Parti, % 34 ile tek başına iktidar olduğu 2002 sonunda..
6 ay içinde katsayı konusunu..
1 yıl içinde başörtü yasağını kaldıracağını vaad etmişti..
Niye yapamadı?
Keyfinden mi?
Çetin Doğan’lar.. Şener Eruygur’lar.. Hurşit Tolon’lar..
Meşru hükümetin Başbakan’ına “Yapamazsınız.. İzin vermeyiz”tehditlerinde bulunmadılar mı?
Başbakan’ın eşini GATA’ya ABD’li subaylar mı almadı?
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olduğunda, eşi türbanlı olduğu için ordan oraya zıplayanlar, Afrikalı generaller miydi?
Açtırmayın kutuyu..
Söyletmeyin kötüyü..
Oturun oturduğunuz yerde..
Haddinizi bilin..
Üniversitelerde başörtü yasağı kalkalı, daha 4 yıl oldu..
AK Parti % 34 ile de.
% 47 ile de..
Bu ülkenin Balyoz’cu generalleri yüzünden..
Ergenekon’cu generalleri yüzünden..
Başörtü yasağını yıllarca kaldıramadı..
Memurlarda başörtü yasağı kalkalı, 3 yıl oldu..
O yasakları meşru hükümetlere dayatanlar..
“Bir üst düzey general dedi ki” haberleri yaptıranlar..
Eğer kendileri o açıklamaları yapmıyorlardıysa..
“Bir üst düzey generale dayandırılan açıklamaları yalandır.. Cumhuriyet’in, Hürriyet’in, Sözcü’nün palavralarıdır.. Emin Çölaşan’ın kuruntularıdır”diyemeyenler..
Şimdi bilgiç bilgiç konuşuyorlar:
“Balyoz ve Ergenekon dosyaları kumpastı” diyorlar..
O davaların temelleri kumpas değildi..
Davaların içine sokuşturulan..
Üç subay yerine..
Sanık sandalyesine 30 subayın oturtulması kumpastı..
•
Balyoz, Ergenekon külliyyen palavra ise..
Bunların akıllarından darbe falan hiç geçmedi ise..
Bize 312 general davasını açanlar..
Uzaydan mı gelmişlerdi?
O generallerin yarısı, Balyoz sanığı değildi de, FETÖ mensubu muydu?
312 generalin avukatı..
Emin Çölaşan ile birlikte kumpaslar kurup..
İki duruşmalık yargılama sonunda aldığı 2 trilyonluk skandal tazminat kararını, gazetemizden tahsil için..
“Yüzüklerine kadar alacağım” tehdidinde bulunurken..
FETÖ’cü subaylardan mı emir alıyorlardı?
“Biz darbecilik yaptık.. Ama bu FETÖ de.. Bizim yanımızda, darbecilik yapmayanları da bizim suçumuza ortak ettiler.. Bize ceza verilsin.. Veya bizi affedin.. Ama, masum olan subaylar için de beraat verilsin”diyeceklerine..
Sanki o yıllarda her şey güllük gülistanlıkmış gibi..
Dönemin Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları.. “Bizim başörtü yasağı ile ne ilgimiz olabilir? Biz meşru hükümetin günlük politikalarına karışmayız” diyorlarmış gibi..
“Balyoz da kumpas.. Ergenekon da iftira” diyorlar..
Kime inandıracaklarsa..
•
Balyoz davası açıldıktan sonra..
Bugünlerde televizyon televizyon dolaşıp..
“Biz mağdur edildik. Biz FETÖ’nün kumpasına geldik” diyen emekli tümgeneral Ahmet Yavuz’un oğlu..
Avukat Selim Yavuz..
Balyoz’da tutuklu olan subaylar adına..
Bilgilendirme amacı ile..
Gazetemize gelmek istemişlerdi..
“Buyrun” demiştik.
Dinlemiştik..
“Babalarınız masum ise..
Şu an halen devam eden bir başörtü yasağı var. Babalarınızın darbeci olduğuna en ciddi delil de.. Meşru hükümetin temel hak ve özgürlükler konusunda yapmak istediği değişikliklerin yapılmasına izin vermedikleri.. Babalarınızla konuşun.. Cezaevinden de olsa.. Bir deklarasyon yayınlasalar da.. ‘Biz meşru hükümetin başörtü yasağını kaldırmasına karışmayız’desinler.. Biz de, cezaevindeki subayların.. Gerçekten görev hudutlarını aşmadıklarına.. Meşru hükümete müdahale etmediklerine inanalım..”
Selim Yavuz ve diğer general çocukları..
“Tamam” diyemediler.
Şimdi tahliye olan babaları..
Her gün bir başka ekranda..
Ahkam kesiyor..
“Bizi haksız yere cezaevine attılar!”
Söyler misiniz, “Biz başörtü yasağı konusunda meşru hükümete karışmayız” diyemeyen bir generalin yeri..
Cezaevi değil de, neresidir?
Emekli olursun..
“Başörtü özgürlüğüne karşıyım” dersin..
Ama..
Hem halkın parası ile beline silah takıp.
Hem de..
Halkın başörtüsüne karışırsanız..
Kusura bakmayın..
Halkına kurşun sıkanlardan sizin de bir farkınız yoktur!