Rekabet Kurumunun hazırladığı "akaryakıt sektör raporunda" Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından lisans verilmiş 47 dağıtım şirketi bulunmasına rağmen, sadece 5 teşebbüsün, pazarın yaklaşık yüzde 90'ına hakim olması ve bu durumun uzunca bir süredir değişmemesinin, rekabet hukuku bakımından akaryakıt sektöründeki en önemli sorunun mevcut oligopolistik pazar yapısı olduğunu gösterdiği bildirildi.
(Oligopolistik pazar: İki ya da daha fazla rakip firmanın birbirleriyle rekabet etmeden, açık veya kapalı bir anlaşma çerçevesinde birlikte fiyat artışı yaparak karlarını maksimize ettikleri pazar yapısı.)
Raporda, vergilerin akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinde önemli bir etken olduğu kabul edilebilir olmakla birlikte, vergi dışı fiyatlar bakımından da Türkiye'de akaryakıt fiyatlarının yakın pazarlara kıyasla yüksek olduğuna işaret edilerek, serbest fiyatlandırmaya geçilmesinin ardından fiyat düşüşlerinin, fiyat artışlarına kıyasla aynı duyarlılıkla piyasaya yansıtılmaması, somut problemler olarak gösterildi.
Rekabet Kurumu 1. Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve akaryakıt sektöründe yapılan ön araştırmaya da temel teşkil eden "Akaryakıt Sektör Raporu", Rekabet Kurulu'nun görüş ve önerileri doğrultusunda son hali verilerek yayına hazırlandı.
Kurumunun internet sitesinde yayımlanan akaryakıt sektör raporu, bilgi için TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'na, Başbakanlığa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'ne (TÜSİAD), Petrol Sanayi Derneği'ne (PETDER), Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası'na (TABGİS), Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası'na (PÜİS) ve Akaryakıt Dağıtım ve Depolama Şirketleri Derneği'ne (AKADER) gönderilmeye başlandı.
Buna göre, raporun sonuç bölümünde, incelemenin esas itibarıyla dağıtım/bayilik seviyesindeki dikey anlaşmalarda ortaya çıkan rekabet sorunlarından hareketle başlatıldığı, ancak sektör bir bütün halinde ele alınmadan, yalnızca bu seviyedeki dikey anlaşmalara özgü bir değerlendirme yapmanın yanıltıcı sonuçlar doğuracağının görüldüğü ifade edildi.
Raporda, akaryakıt sektöründe ürün standardizasyonu bakımından gelinen nokta dikkate alındığında "fiyat"ın rekabet bakımından en önemli konu haline geldiği, dikey anlaşmalardaki sorunların objektif olarak değerlendirilebilmesi için bunların sektörün yapısı içerisinde "dikey bütünleşme"nin teşebbüsler arası (yatay) rekabete etkisi bağlamında ele alınması gerektiği belirtildi.
Dağıtım şirketlerinin fırsat kârları
Gerek ham petrol, gerekse nihai ürün fiyatlarında dünya çapında meydana gelen değişmelerin, ithalata bağımlı olması nedeniyle Türkiye bakımından veri kabul edilebilecek sonuçlar doğurduğuna işaret edilen raporda, bununla birlikte, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren serbest fiyatlandırmaya geçilmesinin ardından, perakende fiyatlandırmaya da büyük ölçüde hakim olan dağıtım şirketlerinin, Tüpraş tarafından uygulanan otomatik fiyat mekanizması "OFM" benzeri bir model çerçevesinde bazen Tüpraş fiyatını bazen ise doğrudan uluslararası fiyatları takip etmek suretiyle fırsat karları elde etmeye yönelik bir fiyatlandırma stratejisi oluşturduklarının gözlendiği kaydedildi.
Bu yapı çerçevesinde, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile hedeflenen fiyat serbestisi ve rekabetçi fiyatlandırmanın yaratılamamış olmasına yol açan sorunların bir kısmının, teşebbüsler arasındaki "dikey ticari ilişkiler ve yasal düzenlemelerden kaynaklanan yapısal sorunlar" olduğu belirtilen rapor, diğer bir kısmının ise yapısal hususlarla birlikte firma davranışlarının da etkisiyle "fiyatlandırma"da meydana gelen aksaklıklardan kaynaklandığının anlaşıldığı ifade edildi.
Hâlâ 5 teşebbüs, pazarın yüzde 90'ına hakim
Raporun yazım tarihi itibarıyla EPDK tarafından lisans verilmiş 47 dağıtım şirketi bulunmasına rağmen, sadece beş teşebbüsün pazarın yaklaşık yüzde 90'ına hakim olduğu ve bu durumun uzunca bir süredir değişmeden devam ettiğine dikkat çekilen Rekabet Kurumu raporunda, dolayısıyla, rekabet hukuku bakımından akaryakıt ürünleri sektöründeki en önemli sorunun mevcut "oligopolistik pazar yapısı" olduğu ve kalıcı bir rekabetin tesis edilebilmesi için bu yapının mutlak suretle değişmesi gerektiği, sektörde rekabetin geliştirilmesi bakımından alınması önerilen önlemlerin de bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
"Akaryakıt fiyatları yüksek"
Raporda vergilerin akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinde önemli bir etken olduğu bir ölçüde kabul edilebilir olmakla birlikte, vergi dışı fiyatlar bakımından da Türkiye'de akaryakıt fiyatlarının yakın pazarlara kıyasla yüksek olduğuna işaret edildi.