Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Kur Korumalı Mevduat konusunu değerlendirdiği yazısında, "Yola “Yoksullukla mücadele” söylemiyle çıkan bir siyasi kadronun, sonunda gelip “Faizle mücadele edeceğim” diyerek işi, yoksuldan alıp faiz lobisine aktarım yapma noktasına gelmesi mesela. Ve tabii faiz yasağı konusundaki “Nass”tan yola çıkıp, faize ilave edilen kur farkını “hibe” kılıfına sokan “Fetva ehli”mizin durumu" ifadelerini kullandı.
Hazine garantili projeler için "Bir kuruş ödemedik" denilmesine karşın, garantilerin yerine getirilmemesi durumunda devletin kasasından para çıktığını vurgulayan Taşgetiren, "“İğneden ipliğe” denir ya, hayatın tüm alanlarında, zengin fakir dinlemeden binen dolaylı vergilerden oluşan bir yekun değil mi bu devlet kurumlarının kasası? İşte o paralar toplanacak ve lütfedip, iktidarın kur korumalı mevduat projesine ilgi duyan vatandaşların hanesine hocalarımızın güzelleyici fetvalarıyla “hibe” olarak yazılacak.
Faizci ilişki kuracaksa banka ile kursaydı. Faiz alacaksa bankadan alsaydı! Devlet neden faizciye hibe yapmak zorunda ki? Devletin böyle bir sorumluluğu mu var? Faiz düşük olsun, ama vatandaş faiz düşük diye dövize gitmesin, öyleyse düşük faizin oluşturduğu farkı devlet ödesin" diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...