Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, dövize endeksli Türk Lirası mevduatının ekonomi çevrelerince anlaşılmaya çalışıldığını belirterek, "Her ne ise, vatandaşlar olarak bizler, mesela 18 liraya kadar çıkmış olan ve daha da tırmanmasından herkesin endişe ettiği Dolar’ın 12’lere, sonra sonra 10’lara inmiş, TL’nin yeniden değer kazanmış olmasından memnun muyuz, evet memnunuz. Hele bir de Dolar’ın tırmanması sırasında ona eşlik eden fiyatlar da düşürülebilirse – ne dersiniz düşebilecek mi, ne kadar düşebilecek?- çok daha mutlu olacağız.
Ancak son ekonomik hamleyi gerçekleştirenlerin Dolar’ın kaça inmesini öngördüklerini henüz tahmin edemiyoruz" diye yazdı.
Kısa süre önce toplumun önüne Türkiye Ekonomi Modeli diye bir hamleyle çıkıldığına işaret eden Taşgetiren, "Ekonomik Kurtuluş Savaşı o model ile verilecekti. Ve o modelin fârik – ayırt edici vasfı “Düşük faiz, yüksek kur” şeklinde ifade ediliyordu. O dönemde “kurun yüksekliği” yeni modelin faziletleri arasında sayılıyordu. Ekonomi, Yatırım, Büyüme, İstihdam, İhracat gibi dört ayak üstünde ilerleyecek, dövizin yüksekliği ihracatı artıracak, o döviz girdisini çoğaltacak, cari fazla oluşacak, dolar bollaşacak, dolayısıyla yolun sonunda dövizin düşeceği zamanlara ulaşılacaktı. Ekonomi dünyası o zaman “Ne kadar düşük faiz?” ve “Ne kadar yüksek kur?” sorularını soruyordu. Optimum rakamlar neydi? Mesela 18 liralık dolar ya da daha yükseği bu “yüksek kur” planının içinde miydi?" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...