Cumhuriyet davasında tutuklu bulunan Ahmet Şık “Haklıyız, başımız dik, haklı olduğumuz için güçlüyüz, direnmeye devam edeceğiz" dedi. "Bu dava hukuki bir dava değildir" diyen Şık, "Hukuk bizim suçlu olmadığımızı biliyor. OHAL ve KHK’lar eliyle bizleri sindirebileceklerini, korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Korkmayacağız, sesimizi daha da artıracağız. Doğruları söylemeye daha fazla, daha yüksek sesle devam edeceğiz. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” ifadesini kullandı.
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Maltepe Cezaevi’nde CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nu, ardından da Silivri Cezaevi’nde gazeteci Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Gökmen Ulu’yu ziyaret etti.
Birgün’de yer alan habere göre, Silivri ziyareti öncesinde Maltepe’de CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nu ziyaret eden Sarıbal, Berberoğlu’nun moralinin yüksek olduğunu, inançlı ve kararlı bir şekilde haklı davasını sürdürmeye devam ettiğini kaydetti.
Maltepe ziyareti sonrası Silivri’ye geçen Orhan Sarıbal, Gazeteciler Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Gökmen Ulu’yu ziyaret etti. Gazetecilerin de tıpkı Berberoğlu gibi morallerinin yerinde olduğunu ifade eden Sarıbal, “Haklı olduklarını biliyorlar. İnançları bu noktada tam. Hepsi 11 Eylül’de tahliye edilmeleri gerektiğini ifade ediyor, biz de aynı şekilde söylüyoruz. Ahmet Şık yaptığı tarihi savunmasıyla zaten bu mahkemeye gereken dersi vermiş ve onları tarih önünde adeta yargılamıştır. Kendisiyle görüşmemde bana bu davanın hukuki değil siyasi olduğunun farkında olduklarını, saraydan gelen talimatla kendilerinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini söyledi” dedi.
Sarıbal’ın açıklamaları şöyle:
Hapse atarak susturamazsınız
Saray ve yandaşları Ahmet Şık başta olmak üzere, yandaş olmayan gazetecileri hapse atarak susturacağını, sindireceğini zannetti. Ama öyle olmadığını, mahkemede hem kendilerinin hem de o kurdukları yandaş saray mahkemesinin yargılandığını gördüler. Buna tüm dünya şahit oldu. Gerçek gazetecileri, Ahmet Şık’ı içeri atarak susturamazlar, susturamayacaklar.
Halk da dünya da biliyor
Gazeteciler, hak savunucuları, akademisyenler, muhalifler içeri atılıyor, yandaş mahkemelerce tutuklanıyor. Demokratik kitle örgütleri kapatılıyor, medya susturuluyor. Özgür üniversiteleri yok edip yerine gerici eğitim sistemi kurmayı planlıyorlar. Yüzbinlerce insan ihraç edildi, on binlercesi tutuklandı. Bu diktatörlüğe adım adım gittiğimizin en net göstergesidir. 12 Eylül askeri darbesinde bile görülmeyen bir baskı ile karşı karşıyayız. Ama tarih de halk da dünya da bizim haklı olduğumuzu biliyor, biz de kazanacağımızı çok iyi biliyoruz. Saray rejimi yıkılmadan Türkiye’ye rahat yok. Biz de özgürlükler, demokrasi ve laiklik için bu karanlık saray diktasını yıkacağız, yerine yeniden barış içerisinde yaşayan özgür, bağımsız, demokratik ve laik Türkiye’yi inşa edeceğiz.”