Özgür Gündem'e yapılan baskında gözaltına alınan İMC TV muhabiri Gülfem Karataş'ın polisin kendisini tecavüzle tehdit ettiğini söylemesine ilişkin olarak "Ne çekicilikleri var ki bunların” diyen Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı’nın sözlerine Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da tepki gösterdi. Hakan, “Demek ki neymiş? Çekici bulsa tecavüz edecek, yuh!” sözleriyle Pazarcı’ya tepki gösterdi.
Ahmet Hakan’ın bugün (20.08.2016) Hürriyet’te yayımlanan “Bunlar ne güzel geri adımlar böyle” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Çekici bulsa tecavüz edecek
Adam köşe yazarı...
Üstelik muhafazakâr iktidarı destekleyen bir yayın organında yazıyor.
Bu adam, sosyal medya hesabında polisin kendisini tecavüzle tehdit ettiğini iddia eden Özgür Gündem muhabiri hakkında şunu yazdı:
“Çözemedim, ne çekicilikleri var bunların? İnceliyorum, sağdan bakıyorum, olmuyor, soldan bakıyorum, olmuyor. Yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı süzüyorum, yine olmuyor.”
Demek ki neymiş? Çekici bulsa tecavüz edecek!
Yuh. Yuh ki yuh!”
"PKK'lıların yalan söylediğini bir ironi ile ortaya koymamdan niye gocundunuz?"
Pazarcı kendisine yönelik tepkilere yine sosyal medyadan cevap verdi. 'Tecavüz' konusunda söylediklerinin arkasında durduğunu belirten Pazarcı Twitter üzerinden şunları söyledi:
“Gazeteci sıfatı ile ortada gezenler... PKK'lıların yalan söylediğini bir ironi ile ortaya koymamdan niye gocundunuz? Bu PKK severlik ne? Bu PKK yandaşlarının neden polise başka bir şekilde değil de "tecavüzle tehdit etti" diye saldırmalarını sorgulamak lazım. Kadınları sadece beden olarak gören iki zibidi bana saldırmış. Hikâyelerinizi, nerede, nasıl kiminle basıldığınızı yazayım mı? Ama değmez!”
Ne olmuştu?
Gülfem Karataş’ın savcılık ifadesinde ‘tecavüz tehdidine’ ilişkin açıklamalarının ardından Pazarcı, sosyla medya hesabı üzerinden şunları söylemişti:
“Çözemedim, ne çekicilikleri ve özellikleri var bunların? Uzun süredir izliyorum, yakalanıp gözaltına alınan PKK yandaşları genellikle "Polis beni tecavüzle tehdit etti" diyor. En son olarak da Özgür Gündem muhabirlerinden biri katıldı bu iddiaya.
İnceliyorum, sağdan bakıyorum, olmuyor, soldan bakıyorum, olmuyor. Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı süzüyorum, yine olmuyor. Bir gariplik var bu işte!
Ya emniyet içindeki gözünü iyice karartmış uçkuruna düşkünler hep bunlara rastlıyor; ya da PKK operasyonlarına sürekli olarak aşırı derecede gözleri bozuk memurlar gönderiliyor.
Tabi bu "tecavüz" kelimesinden bir türlü vazgeçmeyenler, olmasını istediklerini değil, gerçekten olanları söylüyorlarsa!”
