Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'la ilgili tek cümlelelik yorum yaptı. Hakan, Davutoğlu hakkında "Kursağında kalmış bir heves var" dedi.
Hakan'ın "Ve nihayet Atatürkçü subayların hakkı teslim edilmiş oldu" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının 100 temel nedeni varsa...
O 100 temel nedenin birincisi şudur:
Atatürkçü subayların darbeden yana tavır almaması ve darbeye kararlılıkla karşı koymaları.
*
Bu konuda hükümet yanlısı bazı tipler, kafa karıştırmaya çalıştı:
- “Abartmayın canım” dediler.
- “Darbeye Atatürkçüler de karıştı” diye iftiralar attılar.
- “Atatürkçü subayların hiçbir rolü olmadı” diye üfürdüler.
*
Ve işte sonunda...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün ilk kez şöyle dedi:
“Darbeyi milletimizle başarısızlığa uğrattık. Bu neticeyi elde etmemizde FETÖ ihanet çetesine mensup olmayan subaylarımızın, askerlerimizin gösterdiği sağduyu ve ferasetin çok önemli rolü olduğunu biliyorum”.
*
“Reis” böyle deyince...
Kafa karıştırmaya çalışan tipler sanırım artık seslerini keserler.
Deniz Baykal özlemi
- Son dönemde sözü dinlenir hale gelmişti.
- En son referandumda çok etkili olmuştu.
- Özellikle dış politikada önemli ikazlar yapardı.
- Parti kimliğinden sıyrılmasını becerebilen bir olgunluk seviyesine gelmişti.
- Hem iktidardakilerin, hem muhalefettekilerin dikkat noktası olmuştu.
- Ahmet Türk’le kurduğu diyalog, umut vericiydi.
Duyduğuma göre hızla iyileşme aşamasına gelmiş.
Almanya’da bir klinikte iki buçuk ay sürecek bir tedavi sürecinin ardından yeniden aramıza dönecekmiş.
*
Hadi inşallah!
Özlemle bekliyoruz kendisini.
Araba kullanmaya göre üç ilimiz
- İSTANBUL: Alışkın bir kayıtsızlık içinde sürülüyor arabalar İstanbul’da... Tuhaf bir tevekkülle... En çok ışıklarda beliriyor tez canlılık: Daha yeşil yanmadan basılıyor kornaya... Ve gerekli gereksiz basılan kornalardan yükselen sesler, bu şehrin müziği gibi...
*
- ANKARA: Fidayda gibi bir trafiği var Ankara’nın... Oynak, eğlenceli, maceralı, hercai, matrak ve acayip ritmik... Şoförleri de pek bir bıçkın... Işıkları geçiyorlar, öyle duruyorlar kırmızıda. Işığın önünde durmak diye bir şey yok burada... Şoförleri genellikle aceleci ve stresli.
*
- İZMİR: İzmir’in girişinde bir jant firmasının reklamı vardır: “Şehir güzel, kızlar güzel, jantlar neden güzel olmasın”. Bu reklamın etkisiyle mi bilmiyorum ama jantları gerçekten çok janti İzmir’in. Şoförleri de pek kibar. Yayalara öyle saygılılar ki... Adeta Avrupa yani.
Gül, Davutoğlu ve Arınç'la ilgili tek cümlelik yorum
- ABDULLAH GÜL: Pasif bekleyişten aktif bekleyişe geçti ama son tahlilde bekliyor.
*
- AHMET DAVUTOĞLU: Kursağında kalmış bir heves var ama açığa çıkaramıyor.
*
- BÜLENT ARINÇ: Reis’le arayı iyileştirmenin özgüveninde ama baltayı taşa vuruyor.
Neyin yerine neyi kafaya takarsan AKP sever seni?
- “Tanrımıza hamdolsun”un yerine “Allah’ımıza hamdolsun”un gelmesine... Ekonomideki darboğazdan daha fazla kafayı takarsan...
*
- Merve Kavakçı’nın büyükelçi olarak atanmasına... Eğitimin yapboz tahtasına çevrilmesinden daha fazla kafayı takarsan...
*
- Müftülerin nikâh kıyacak olmasına... Dolardaki yükselişten çok daha fazla kafayı takarsan...
*
AK Parti açısından...
Bulunmaz nimet haline gelmiş olursun.
MHP ile İyi Parti arasında nasıl bir ilişki olmalı?
MHP’NİN YAPMASI GEREKENLER:
- İYİ Parti’ye sürekli vurmak.
- İYİ Parti ile polemik çıkarmak.
- İYİ Parti karşısında asla alttan almamak...
*
İYİ PARTİ’NİN YAPMASI GEREKENLER:
- MHP ile polemikten uzaktan durmak.
- MHP yerine AK Parti’yi hedeflemek.
- MHP karşısında sürekli öfke kontrolü içinde olmak.