Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Cizre ve Sur’da yaşanan çatışmaları protesto etmek için Londra’da yapılan yürüyüşe katılan İngiliz ve İskoç milletvekillerinin Ankara’da askeri servis araçlarına yönelik canlı bomba saldırısı düzenleyen ve 29 kişinin ölümüne neden olan Abdülbaki Sömer’in posterleri altında yürümesini eleştirdi. Hakan, İngiliz parlamenterlere seslenerek ‘’Canlı bomba olmak madem bu kadar güzel... O zaman patlatın kendinizi Trafalgar Meydanı’nda. Kim bilir belki sizin de posterlerinizi taşıyacak birileri çıkar.’’ ifadelerini kullandı.
Yazısında Avrupa Birliği’ne vizesiz girişi de değerlendiren Hakan, gelişmenin büyük bir devrim olduğunu belirtip bu olayın mülteciler üzerinden yapılan ‘Kayserili pazarlıklarıyla’ gerçekleşmesine şu yorumu yaptı:
‘’Eğer haziranda Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz girmemiz mümkün olacaksa… Paris sokaklarında, Londra caddelerinde, İtalyan kırsalında falan dolaşırken… Zavallı mülteciler gelmeyecek mi gözümüzün önüne?’’
Hakan’ın bugün (10 Mart 2016) yayımlanan yazısı şöyle:
Haziran’da Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz girmek...
Hakikaten...
-Çok büyük bir devrim!
-Muhteşem bir gelişme!
Hayali bile cihana değer!
Keşke olsa.
Keşke.
*
Ama keşke bu güzel olay...
-Zavallı mülteciler üzerinden yapılan Kayserili pazarlıklarıyla...
-Avrupalıların “Aman mülteci geleceğine vizesiz Türkler gelsin” şeklindeki bencil ve kibirli yaklaşımlarıyla...
-İçinde erdeme pek yer vermeyen hesaplarla...
-İfade özgürlüğü gibi konuların ikinci plana atılmasıyla...
Gölgelenerek gelişmeseydi.
*
Eğer haziranda Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz girmemiz mümkün olacaksa...
Paris sokaklarında, Londra caddelerinde, İtalyan kırsalında falan dolaşırken...
Zavallı mülteciler gelmeyecek mi gözümüzün önüne?
*
Keşke başka türlü doğsaydı vizesiz Avrupa umudu.
Keşke.
Ah keşke.
Gerçekten de tam da bir alçaklık yürüyüşü
LONDRA’da bir yürüyüş...
Güya Cizre ve Sur’da yaşananlar protesto ediliyor.
Katılımcıların ellerinde Ankara’da 28 masum insanın canını alan canlı bombanın posterleri var.
“Yaşasın Abdulbaki Sömer” diye sloganlar atılıyor Trafalgar Meydanı’nda.
*
Yürüyüşe katılanlar arasında...
-İngiliz Yeşil Parti lideri var.
-İskoç Ulusal Partisi milletvekili var.
-İngiliz insan hakları savunucuları var.
Hepsi birlikte 28 can alan canlı bombanın posterleri altında yürüyorlar.
*
“Canlı bomba için düzenlenen taziye çadırına giden HDP’li milletvekili” olayından bile daha rezil, daha kepaze, daha feci bir durum.
Dün Hürriyet’te bu olay, “ALÇAKLIK YÜRÜYÜŞÜ” diye verildi.
Hakikaten de tam bir alçaklık yürüyüşü.
*
Bu canlı bomba sevici İngiliz parlamenterlerine sesleniyorum:
Canlı bomba olmak madem bu kadar güzel... O zaman patlatın kendinizi Trafalgar Meydanı’nda. Kim bilir belki sizin de posterlerinizi taşıyacak birileri çıkar.
Dokunulmazlıklar kaldırılmamalı
HDP’nin günahı çok:
-7 Haziran’da elde ettiği neticeyi, PKK’nın çatışmacı anlayışına karşı kullanabilirdi. Kullanmadı.
-Hendek ve barikat siyasetine şiddetle itiraz edebilirdi. Etmedi.
-“Direnişe selam” demek yerine çatışmanın tam karşısında yer alabilirdi. Almadı.
*
Ama bütün bunlar siyasi günahlardır.
Bu günahlarının cezasının verileceği yer ise cezaevleri değil, siyasettir.
*
HDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırıp hapse atarsanız...
Siyaseten verilmesi gereken cezayı, başka türlü vermeye kalkmış olursunuz.
*
Üstelik cezaevine tıkma yöntemi, daha önce denenmiş ve sorunu daha da derinleştirip büyütmekten başka bir işe yaramamıştı.
İsmet Özel’in Amentü şiiri
“AMENTÜ”, İsmet Özel’in en sevdiğim şiirlerindendir.
“İnsan eşrefi mahlukattır derdi babam” diye başlar o şiir.
Baştan sona düşünsel bir hesaplaşmanın şiiridir.
*
Eksik olmasın Maliye Bakanımız, Meclis’te yaptığı konuşmada uzun “Amentü” şirinden birkaç dize okumuş.
Tabii birkaç dize okuyunca...
Şiirin bütünlüğü kaybolmuş ve ortaya biraz tuhaf kaçan bir alıntı çıkmış.
Bunun üzerine muhalefet partilerinin temsilcileri de “Amentü” şiirine verip veriştirmişler.
*
Maliye Bakanımıza şiire verdiği önem için çok teşekkür ama şiiri hiç hak etmediği şekilde aslanların önüne attığı için de bin sitem.
2.8 milyar yolla Reza
İRAN mahkemeleri, Reza’nın ortağı olduğu söylenen Babek Zencani’ye...
“Götürdüğün 2.8 milyarı yerine koy, belki seni idam etmeyiz” demiş.
*
Hadi Reza!
Ortağın için şu pamuk elini şişkin cebine atsana.
Hadi!
Kurtar ortağını ipten.
Yazının tamamını okumak için tıklayın