Sudan'ın Darfur bölgesindeki 'soykırımda' 2003 yılından bu yana en az 300 bin kişi can verdi, 4 milyon kişi insani yardım olmaksızın yaşayamayacak durumda. 2.5 milyon insan ise yerlerinden oldu.
2.5 milyon metrekare yüzölçümü ile Afrika’nın en büyük ülkesi olan Sudan'ın Darfur bölgesi, ülkenin devasa çöl ve çorak arazilerinin batı kesiminde 510 kilometrekare toplam alanı bulunan 6 milyon nüfuslu bir eyalet. İdari olarak üç ayrı bölgeye (Kuzey, Orta ve Güney Darfur) ayrılmış olan Darfur’da yaşayanların çoğunluğu siyah Afrikalı. Sudan genelinde ve yönetimde ise Arap ve Müslümanlar egemen.
Darfur'da 'iç savaş' ya da 'soykırım' olarak nitelenen felaketler zinciri 2003 yılında, 'Sudan Kurtuluş Ordusu' ile 'Adalet ve Eşitlik Hareketi' adlı iki örgütün, eşit haklara sahip olmadıkları, bölgenin ihmal edildiği gerekçesiyle merkezi yönetime karşı ayaklanmasıyla başladı.
Petrol, su ve otlakların paylaşımı
Yıllardır Arap göçebeler ile çiftçiler arasında süren toprak kavgası, 1990’larda Darfur’da petrol yataklarının bulunmasıyla alevlenmişti. Darfur petrol zenginiydi; ancak zenginlikten sadece yönetimdekiler yararlanıyor, halk yoksulluk içinde yaşıyordu. Yerel ve Arap kabilelerin hayvancılıkla geçindiği bölgede su kaynakları ve otlakların paylaşımı konusundaki uyuşmazlıklar, kuraklığın etkisi ile büyümüştü. Bu ortamda isyan beklenmeyecek kadar etkili oldu.
Hükümet milisleri dehşet saçıyor
Hükümet isyanı bastırmak için, denetimi altındaki “cancevid” diye bilinen milisleri devreye soktu. İşte bu noktadan itibaren bitmeyen çatışmalar başladı. (Üç farklı kelimenin “Can=adam, cev=silah taşıyan, vid-cevvad=soylu at” birleşmesiyle oluşan ve “silahlı süvari” anlamına gelen Cancevid, hükümet yanlısı Arap kabilelerinden seçilen savaşçılara deniyor.) Cancevid’ler isyanı bastırmaya çalışırken köyleri yaktılar, kadınlara tecavüz ettiler, öldürdüler...
En fazla Müslüman siviller zarar gördü
Merkezi hükümet, ulaşamadığı noktalarda Cancevid’leri kullanıyor. Etnik sebeplerin yanı sıra Cancevid’lerin Afrikalı kabilelere saldırısında su kaynaklarının giderek azalmasının da etkili olduğu belirtiliyor. Çatışmalar üç farklı eksende gelişti. Resmi hükümet güçleri ile isyancılar arasında; hükümet yanlısı Cancevid milisleri ile Afrika yerlisi sivil halk arasında ve Cancevid’ler ile isyancılar arasında. Gözlemcilere göre; yaşanan çatışmalarda en fazla mağdur olan taraf Müslüman siviller oldu.
200 bin kişi öldü
Darfur’da 2003'ten bu yana süren iç savaşta en az 300 bin kişi öldü, 4 milyon kişi insani yardım olmaksızın yaşayamayacak durumda. 2.5 milyon insan ise yerlerinden oldu; bir kısmı Darfur’da kurulan insani yardım kamplarına sığındı, bir kısmı da komşu ülke Çad’a... İnsani yardım kamplarındaki kadınlar; su veya odun toplamak için kamptan biraz fazla uzaklaştıklarında tecavüze uğradıklarını anlatıyor.
Barış gücü devrede
Dünya, Afrika’nın bu uzak köşesinde yaşananlara uzun süre seyirci kaldı. Sonunda dünya duruma el koymaya kalktı; ancak militer gruplara destek olduğu ve etnik temizlik yaptığı suçlamalarını reddeden Sudan hükümeti engelledi. Nihayet, geçen yıl nisan ayında uluslararası ambargo ve baskılara direnemeyip, BM’nin Darfur’da barışı sağlamaya yönelik operasyonlarını kabul etti. BM ile Afrika Birliği'nin ortaklaşa oluşturduğu yeni Darfur barışgücünde 9 bin asker ve polis bulunuyor.