2010 Dünya Kupası yolundaki final maçı niteliğindeki karşılaşmada Türkiye, deplasmanda Bosna Hersek ile 1-1 berabere kaldı.
Maça çok hızlı başlayan Milliler, 5. dakikada Emre'nin golüyle 1-0 öne geçti. Golden sonra oyunda üstünlüğü tamamen eline alan Türkiye, 20. dakikanın ardından ipleri rakibinin eline verdi. 25. dakikada hakeme itirazlarını sürdüren Emre sarı kart görürüken kazanılan serbest vuruşta şık bir gol atan Salihoviç, skora dengeyi getirdi. Bu dakikada Fatih Terim de itirazlarını sürdürünce hakem tarafından tribüne gönderildi.
Milli Takımı'ın kader maçında dadika dakika yaşananlar:
Sezona formda giren isimlerin yoğunlaştığı ilk atakta gole ulaştık. 4. dakikada sağda Tuncay-Gökhan birlikteliği ve sağ bekin ortasında Semih dokundu. Savunmadan seken topa Emre sert vurdu: 0-1.
Bu golle oyunun temposunu kontrol etmemiz, daha sakin oynamamız gerekiyordu. Yok tam tersi oldu. Geriye yaslandıkça yaslandık, rakibi davet ettikçe ettik. 25’te Servet’in çok da gerekli olmayan faulü Salihovic’in harika frikiğini getirdi: 1-1.
Sinirler bozuldu; Fatih Terim sinirlenip atıldı. 33’te Önder’in vahim hatası Misimovic’e pozisyon verdi. Misimovic, Volkan’ı çalımladı ama sıfıra indi. Vuruşunu Ceyhun çıkardı.
İkinci yarıya 2 değişiklikle başladı milli takım. Önder ve Hamit çıktı. İsmail sol beke geçti ve Hakan stopere konuşlandı. Hamit’in yerine giren Sercan forvete, Tuncay ise sağ kenara gitti.
53'te Sercan karşı karşıya kaleciye nişanladı. Dönen topa Gökhan vurdu ama kaleci kornere çeldi. 55'te Hakan'ın uzaktan denemesi de kalede eridi. Yavaş yavaş baskıyı arttırıyorduk.
Ancak 60. dakikadan sonra baskımız sönmeye Bosna kontraları kalemize daha çok gelmeye başladı. İkinci yarının başındaki oyun zenginliğimiz gitti. 80'de Dzeko'nun yayda göğsüyle indirip kaleye gönderdiği top az farkla dışarı gitti.
83'te soldan Arda ortaladı. Uzak direkte Gökhan'ın kafası dışarı yönlendi. 87'de Arda önüne boşluk açtı. Yaydan şutladı. Direkten dönen top yine üzdü. 88'de Tuncay'ın şutu Supic'te kaldı.
Milli Takım Afrika'ya nasıl gidebilir?
Bosna Hersek karşısında alınacak beraberlik sonrası ise A Milli Takım, kalan iki maçı kazanıp, rakibinin de yapacağı iki karşılaşmadan mağlup ayrılmasını bekleyecek. A Milli Takım, Bosna Hersek ile berabere kalarak Dünya Kupasına katılma şansını mucizelere bıraktı. Milliler bundan sonra yapacakları iki maçı da kazanarak rakiplerinin puan kaybetmesini bekleyecek. Bu maçın ardından Türkiye, 10 Ekim'de deplasmanda Belçika, 14 Ekim'de de sahasında Ermenistan ile karşılaşacak. Bosna Hersek ise 10 Ekim'de deplasmanda Estonya, 14 Ekim'de ise grup lideri İspanya ile sahasında karşılaşarak grup maçlarını tamamlayacak.
Milli maça Dilmen yorumu:
NTV'de spor programına konuşan Rıdvan Dilmen, "Bosna Hersek’in istediği oldu. Şimdi önünde iki maçı var, bir galibiyet yetiyor. Hatta biz iki maçta beşer, altışar atmazsak iki beraberlik de yetiyor Bosna Hersek’e, ciddi bir dezavantajımız var. Bizim takım çok yorgundu, fizik olarak iyi değildik. Bir de dar alanda iş yapacak tek oyuncumuz Arda. Yani bireysel anlamda geçip çalım atabilecek, ikiye bir yapabilecek, delecek oyuncumuz o, o iyi oynamadı. Tuncay ile Sercan hep geniş alan oyuncuları olduğu için hep rakibe çarptılar. Estonya’nın kolay kolay Bosna’ya teslim olmayacağını belirten Dilmen, “Gökhan Gönül, İsmail Köybaşı ve Hakan Balta, Emre Belözoğlu, Tuncay, Arda, Sercan, Semih. Bu oyuncuları ne yaparsan yap oyunu sete çeviremezsiniz bunlarla. Böyle bir oyun karakterleri yok, biraz Emre yapabilir bunları. Mesela Mehmet Aurelio olsa daha organize atak yapabilirsiniz, kalçasını dayar, verir alır ve sakinleşirsiniz, işte Kazım veya Gökhan’ı kullanırsınız. Her şeye rağmen bu kadar kapanan bir takıma karşı bizim takımımız yine de karambol de olsa pozisyonlar buldu, bulmadı değil. O yüzden açıkçası şu maça kalmamalıydı. Belli o takım bugün bize her türlü şeyi yapacaktı. Oyun duracaktı, 4 dakika uzatacaktı, 5 dakika uzatacaktı. Mesela kaleci zaten tek başına maçı 4 dakika uzatmaya götürdü. Oyuncu değişiklikleri var, bizde bir oyuncu değişti, rakipte 3 oyuncu değişti ve 4 dakikalık süre verdi. Yatan kalkmıyor ama her şey doğal. Bizim takımımız da olmuş olsa yapabilirdi. İşin Bosna’ya kadar gitmesi tehlikeli. Benim izlediğim Estonya kolay kolay teslim olmaz Bosna’ya. Bizim de iyi tutturmamız lazım oyunu. Bizim takımımız maalesef set oynayabilen bir takım değil. Bosna Hersek’in organize bir takım olduğuna da değinen Rıdvan Dilmen “Hesap yaparken İspanya birinci, biz ikinci oluruz diye düşünüyorduk, bütün dünya öyle düşünüyordu. Fakat bizim hesabımızda Bosna Hersek’ten minumum 4, Belçika’dan minumum 4, Estonya’dan 6, Ermenistan’dan 6 hesabı vardı. Bosna bizden 1 puan aldı, Belçika’dan 6 puan aldı, Estonya’dan 3 cepte 1 puan alabilir. Yani ilk ikiyi hedeflediğiniz zaman en kötü İspanya’dan sonraki ilk rakibinizde Bosna Hersek’den 4 puan almanız lazım, 4 aldınız ama diğerlerine baktığınız zaman Bosna Hersek gidip Belçika’dan 6 puan aldı. Yani onlar da İspanyollara yenildiler, bizde 1-0 yenildik ama onlar takılmadılar, Estonya, Belçika ile uğraşmadılar. Aslında biz organize takım değiliz, hiçbir zaman olmadık. Biz hep öne doğru atletik oyuncularla oynayan bir takımı. Yaratıcı, agresif oynayan bir takımız. Bosna Hersek gerçekten organize bir takım, yetenekleri sınırlı ezberci bir takımları var. Tamamen ezbere dayalı bir top oynuyorlar. Sivas’ın başka bir örneği aslında, Aynı geçen yılki Sivasspor gibi bir takım Bosna Hersek. Uzun bekletiyor, orta sahadan baskı yapıyorlar. İyi savunma yapıyorlar, mesela dikkat et Bosna Hersek takımı pasla çıkan bir takım değil.” diye konuştu. Kör dövüşü bir maç beklediğini belirten Dilmen, Bosna Hersek'in başlamadan biten pozisyonlarının olduğunu söyledi.
Zenica kentindeki Bilino Polje Stadı'nda oynanan ve saat 21.00'de başlayan müsabakayı Portekiz Futbol Federasyonu'ndan Manuel Olegario Bartolo F. Benquerenca yönetti. Bartolo'nun yardımcılıklarını Jose Manuel Silva Cardinal ve Joao Ferreira Dos Santos yaptı. Karşılaşmanın dördüncü hakemi ise Carlos Miguel Taborda Xistra'ydı.