T24 - İzmit’te önceki gün annesi ile babasının gözleri önünde ikiziyle birlikte sel sularına kapılan ve kardeşi kurtarılırken kendisi kaybolan 5 yaşındaki Omay’ın cesedi dün bulundu. Anne ve babası, minik kızlarını eve götürüp yıkadı, son kez yatağına yatırdı ve toprağa verilene kadar başından ayrılmadı.
İzmit’te İngilizce dil kursu sahibi olan İbrahim Çağdaş İnaltal ile eşi Berat Özkan İnaltay, önceki gün çisil çisil yağan yağmurun altında romantik bir sonbahar keyfi yaşamak için Karamülsel’deki Başdeğirmen mesire alanına gitti. Yanlarında da 5 yaşındaki ikiz kızları Omay ile Miray da vardı.
Omay'la Miray'ı köprü ayırdı
Burada kahvaltılarını yapan aile mutlu saatler geçirdi. Saat 15.30’a geldiğinde Omay ile Miray, fotoğraf makinalarını alıp birbirlerinin fotoğraflarını çektirmek için Başdeğirmen Deresi’nin üzerindeki 5 metrelik ahşap köprüye çıktı. Anne ve babaları da onları izliyordu. İkizler fotoğraf çekmeye çalışırken, kabaran sel sularının etkisiyle köprü sol tarafa doğru yattı. Bu sırada birbirlerinin fotoğrafını çeken ikizler Omay ve Miray, yıkılan korkuluklardan dereye düştü.
Miray’ı kurtardılar
Olayı görüp suya atlayan anne Berat Özkan İnaltay ile ardından gelen baba İbrahim Çağdaş İnaltay ikizlerden Miray’ı kurtardı, Omay ise kayboldu. Omay’ı bulmak için jandarma, AKUT ekipleri, aile fertleri ve köylüler seferber oldu. Ancak şiddetli yağışlar nedeniyle kabaran ve yer yer yatağından taşan derede, gece geç saatlere kadar yapılan aramalar sonuç vermedi. Jandarma ve AKUT ekipleri ile vatandaşlar dün sabah erken saatlerde yeniden arama başlattı. Başdeğirmen Deresi’nin biraz ileride birleştiği Yalakdere’nin İzmit Körfezi’ne döküldüğü Yalova Altınova’daki ağıza da, tedbir olarak ağ gerildi.
Talihsiz Omay’ın cesedi dün olay yerinin yaklaşık 200 metre ilerisinde dere kenarındaki kum ocağında bulundu. Karamürsel Devlet Hastanesi’ne kaldırılan minik Omay, savcılık incelemesinin ardından morga götürülmek istendi. Ancak hastanede sinir krizleri geçiren anne Berat Özkan İnaltay, bunu istemeyince Omay ailesi tarafından alınıp eve götürüldü. Banyoda cesedi yıkanan Omay, daha sonra annesi tarafından yatağına alındı. Omay’ın bedeninde ne bir morluk ne de bir şişlik vardı. Yatağında sanki uyuyor gibiydi. Önce anne Omay’la konuştu, kısık sesle ona gözyaşları arasında birşeyler anlattı. Daha sonra da acılı baba, “Kızım beni affet. Miray’ı kurtarmayı başardık ama seni kurtaramadık. Şimdi yaşıyor olsaydın bana ‘Baba ne kadar beceriksizsin’ derdin” diyerek ağladı. Acılı babanın bu hali ve annesinin feryatları yürek dağladı.
‘Hiç ayrılmazlardı’
Omay ile Miray, birbirinden bir an olsun ayrılmıyordu. Ta ki önceki gün azgın sular Omay’ı koparıp alana kadar. İkizlerin halası Fatma Öztürk, bir yandan gözyaşlarına boğulurken bir yandan da “İkisi de çok iyi anlaştığı için başka arkadaşlara gerek duymuyorlardı. Birbirlerine hep kardeşim diyorlardı” diye ağıt yaktı.