Fundanur Öztürk
Bu hafta açılan Meclis'in karara bağlayacağı konular arasında, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) 24 Eylül'de Meclis'e sunduğu şartlı indirim ile tutuklu ve hükümlülere af çıkarılmasına dair kanun teklifi yer alıyor.
163 bin tutuklu ve hükümlünün faydalanacağı öngörülen kanun teklifinde, terörle mücadele kapsamındaki suçlar ve devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar gibi bazı suç çeşitleri af kapsamı dışında tutuldu.
MHP'nin bu teklifi, hem siyasette hem de kamuoyunda fikir ayrılıklarına neden oldu. Hükümet, af çıkarılmasıyla ilgili toplumsal bir talep olup olmadığı konusunda şüphesini koruyor.
BBC Türkçe'nin konuştuğu hükümet yetkilileri, affın adalete duyulan güveni sarsacağı fikrini dile getiriyor ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) af çıkarılması konusunda şüpheleri olduğunun altını çiziyor.
Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Eylül ayında yaptığı iki açıklamada, hükümetin gündeminde af çıkarmak olmadığını söylemişti:
"Devlete karşı işlenen suçlarda devlet affedici olabilir. Ama kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur... Bunu bazıları şu anda menfaate çevirmek isteyenler olabiliyor. İçeridekiler onların bekleyenleri... Biz arkadaşlarımıza şunu da söyledik, özellikle bu bizim gündemimizde olan bir şey değil.”
MHP: Af Meclis'in yetkisi dahilinde
BBC Türkçe'ye konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise, Meclis'in kişilere karşı işlenen suçu affetme yetkisinin, 'Anayasal bir yetki' olduğunu söylüyor:
"Anayasamızın 87. Maddesi ve TCK'nın 67. Maddesi genel ve özel affı düzenliyor. Yani anayasadaki ve Ceza Kanunu'ndaki bu maddeler var olduğu sürece, yani TBMM'nin bu yetkisi çıkarılmadığı sürece, genel ve özel af her zaman gündeme gelebilir."
"Kaldı ki, Sayın Cumhurbaşkanımız, 671 sayılı KHK'nın 32. Maddesindeki düzenlemeyle bazı suçlar açısından infaz rejiminde düzenlemeye gitti. Bu suçların da çoğunun, şahısların şahsa karşı işlediği suçlar olduğu görülür."
Af teklifi Meclis'ten geçerse ne olacak?
Af teklifinin Meclis'ten geçmesi halinde, yaklaşık 163 bin tutuklu ve hükümlünün toplam cezalarında beş yıllık şartlı indirim yapılacak.
Bu ceza indirimi bir defaya mahsus olacak ve indirim yapıldıktan sonra infazı gereken, cezası kalmayan hükümlü ve tutuklular salıverilecek.
MHP'nin teklifinde hangi suçlar af kapsamı dışında tutuldu?
- Kasten cinayet ve nitelikli halleri
- Kadın ve çocuklara karşı cinsel saldırı suçları
- Terörle mücadele kapsamındaki suçlar
- Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar
- Atatürk aleyhine işlenen suçlar
- Orman yasası düzenlemesine giren suçlar
"Kaç kişi salınacak bilmiyoruz!"
BBC Türkçe'nin konuştuğu MHP yetkilileri, ceza indirimi uygulandıktan sonra kaç kişinin salıverileceğine dair herhangi bir bilgiye sahip olunmadığını söylüyor.
Hükümlünün birden fazla cezası olması durumunda indirim, her bir ceza için ayrı ayrı uygulanmayacak ve çekilmesi gereken toplam cezadan bir defaya mahsus olmak üzere beş yıl indirim yapılacak.
Ceza indirimi, 19 Mayıs 2018 tarihinden sonra işlenen ve af kapsamı dışında tutulan suçlarda uygulanmayacak.
MHP, af teklifinin gerekçesini nasıl açıklıyor?
MHP'nin Meclis'e sunduğu kanun teklifinin genel gerekçesinde, özellikle 2006-2016 arasında faaliyet gösterdiği belirtilen Gülen yapılanması üyesi olmakla suçlanan yargı mensuplarının 'aldığı hukuk dışı kararlar' öne çıkıyor.
Fakat bununla birlikte, ülkede bireyleri suça iten sosyo-ekonomik gelişmelere ve gelir adaletsizliğine yapılan vurgu da dikkat çekiyor:
"Ülkemizde yıllar içerisinde meydana gelen sosyal ve ekonomik değişiklikler, zaman içinde ekonomik yapının yozlaşması, gelir adaletsizliğinin yol açtığı yoksulluk ve ahlaki değerlerde aşınmanın yanı sıra, sağlıksız kentleşme, işsizlik, enflasyon, kişi başına düşen gelir gibi makroekonomik değişkenler suçların artmasına yol açmıştır."
MHP, 'örgüt hiyerarşisine tabi hakim ve savcıların 2006-2016 yılları arasındaki hukuk dışı kararı nedeniyle', Türkiye'nin tutuklu ve hükümlü sayısında dünyada yedinci, Avrupa'da birinci sırada yer aldığını söylüyor:
"Örgütün hukuk sistemini kullanarak gerçekleştirdiği haksızlıklar ve mağduriyetlerin, 'yargılanmanın yenilenmesi ve diğer kanun yollarıyla' giderilmesi de hukuken mümkün olmamıştır."
Teklifte yargı mensuplarının aldığı kararlara yapılan vurguyu sorduğumuz hükümet yetkilileri ise bu sorunun 'daha spesifik' çözümlerle ve 'adil yargılama ile' aşılabileceğini savunuyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan bir yetkili, "Af çıkarırsak 'kader mahkumu' söylemini güçlendirmiş oluruz" diyor:
"Biz tüm mahkumları 'kader mahkumu' adı altında değerlendiremeyiz. Af çıkarırsak 'kader mahkumu' söylemini güçlendirmiş oluruz ki bu, 'yargı önüne geleni hapise atıyor' anlamına da gelebilir... FETÖ'cü yargı mensuplarının yarattığı mağduriyetler, spesifik olarak incelenebilir. Bunun için bu kadar genel bir affa ihtiyaç yok... Öte yandan, bir mahkum için af ile serbest kalmak da bir sorundur çünkü hayatını boyunca onu taşır. Cezasını çekerek ya da adil bir biçimde yargılanarak değil, af ile çıkmış olur."
Ayrıca MHP'nin gerekçeleri arasında, cezaevi kapasitesini aşan sayıda tutuklu ve hükümlü olması da yer alıyor:
"Bugün itibariyle ülkemizde bulunan 449 cezaevinin kapasitesi 211 bin 274'tür. Cezaevlerimizde 194 bin 404 hükümlü ve 59 bin 131 tutuklu olmak üzere toplam 253 bin 535 kişi bulunmaktadır. Fiziki yetersizlikler, sosyal barışı tehdit edebilecek nitelikte olup provakasyonlara açık haldedir.”
'Af teklifi, Çakıcı serbest kalsın diye hazırlanmadı'
Af teklifine yöneltilen eleştiriler arasında, organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş olan Alaattin Çakıcı'nın salıverilmesine neden olacağı öne çıkıyor.
Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mayıs ayında hastanede Alaattin Çakıcı'yı ziyaret etmiş ve af teklifine dair şunları söylemişti:
"Biz af ile Alaaddin Bey ile beraber kader kurbanlarını da gündeme getiriyoruz. Alaaddin Bey'in bir yönüyle vatan, millet için verdiği mücadeleler var."
"Şimdi devlete ihanet edenleri adaylık için cezaevinden alacaksın, rahatsızlığı nedeniyle önemli sıkıntılar çekmeye başlamış bir şahsı cezaevinde mahkum tutacaksın. Bunu hiç dikkate almadan 'mafya' diyeceksin."
"Çakıcı da faydalanacaksa..."
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta ise şunları söylüyor:
"Bu af, Alaattin Çakıcı'nın serbest kalması için hazırlandı demek asla kabul edemeyeceğimiz bir iftiradır. Ama neticede çizilen çerçevede Çakıcı da faydalanacaksa, onu dışarıda bırakmak da söz konusu olamaz. Niyetimiz sadece onu çıkarmak olsaydı, daha sınırlı bir yasa taslağı hazırlanabilirdi. 163 bin kişiyi kapsayacak bir af teklifiyle gelmezdik.”
Şahsa karşı işlenen suçlar konusunda fikir ayrılığı
AKP ve MHP arasındaki af tartışmaları, 'şahsa karşı suçların devlet tarafından affedilip affedilemeyeceği' ekseninde ilerliyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini 'hukuka kul hakkı açısından bakmak' şeklinde değerlendiriyor:
"Eğer davalar şikayete bağlı değilse ve kamu davası açılmışsa, suçtan zarar gören insanlar affetse bile dava sürer. Bu nedenle kişinin kişiyi affetmesi sadece şikayete bağlı suçlarda mümkün olur. Sayın Cumhurbaşkanımız inancımız gereği bunu söylüyor, 'kul hakkı' açısından bakıyor ama uygulamamızda bunun bir karşılığı yok."
Af teklifine dair tartışılan bir diğer konu ise uyuşturucu ile bağlantılı suçların af kapsamına alınıp alınmayacağı.
MHP Grup Başkanvekili Usta, 'Hapishanede yatan tek bir uyuşturucu baronu yok' diyor, konuyla ilgili MHP'nin yaklaşımını şöyle açıklıyor:
"Uyuşturucudan içeride yatanların çoğu genç. Doğu ve Güneydoğu kökenli, hakikaten bu tuzağa düşürülerek şu anda hapiste olan insanlarımız. Dolayısıyla bunlara bir şans vermemiz gerekiyor."
"Tabii bunlar içinde hakikaten bu işi meslek haline getirenler vardır. Devlet de onu yeniden içeri alacaktır. Dolayısıyla onlar açısından af bir kazanç getirmiyor."
AKP yetkilisi: 'Af çıkarırsak, doğuracağı mağduriyetlerin de sorumlusu olacağız'
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, dün MYK sonrası yaptığı açıklamalarda af meselesine de değindi ve henüz kanun taslağıyla ilgili bir görüş oluşturulmadığını söyledi:
"Artık içeriğine bakmak lazım. Bununla ilgili görüş oluşturulacaktır. Henüz partimizdeki çalışma tamamlanmadı. Kararımız olgunlaştığı zaman genel başkanımıza, cumhurbaşkanımıza iletilecek. Kamuoyuyla da paylaşacağız."
Öte yandan BBC Türkçe'nin konuştuğu üst düzey AKP yetkilisi, 'Kararımız kesin, gündemimizde af yok' diyor:
"Öncesinde AKP ile müzakere edilmiş bir süreç değildi, başından beri MHP'nin teklifiydi. Hükümet olarak yargıya güveni sarsaracak adımlar atamayız. 'Yapanın yanına kar kalıyor' algısı oluşturamayız. Dolayısıyla aslında kararımız kesin."
"Bugün af yaparsak, yarın bu affın ardından meydana gelecek mağduriyetlerin de bir nevi sorumlusu olacağız. Af hiçbir zaman adalet getirmemiştir, geçmişte de böyle olmuştur."
2019 yerel seçimlerinde ittifak yapma ihtimalleri tartışılan iki parti arasında, af tasarısının gerginlik yaratıp yaratmayacağı da merak konusu.
AKP yetkilisi ise bu konuyla ilgili, 'Hiçbir mesele ittifak için olmazsa olmaz değildir' diyor:
"Kesinlikle af konusundaki fikir ayrılığı bizi zor durumda bırakmaz. Hiçbir meseleyi ittifak için olmazsa olmaz olarak görmüyoruz, görmemeliyiz. Hiçbir şeye koşulsuz olarak evet demek zorunda değiliz. İttifak içerisinde dahi olsak farklı taleplerin gündeme geliyor olması doğal bir süreçtir.
"MHP kendi talebi için meşru bir zemin oluşturmak arzusuyla teklifini Meclis'e getirdi. Tekliflerini de sonuna kadar savunuyor olmalarını yadırgayamayız. Yasa onaylanmazsa, 'Biz parti olarak görevimizi yaptık' diyebilecekler. MHP kamuoyunda böyle bir talep olduğunu düşünüyor ama bizce aksine toplumda af için bir talep yok."