Gündem

ADLİ YARGIYA TAZE KAN ANKARA (A.A)

29 Temmuz 2011 16:35

-ADLİ YARGIYA TAZE KAN ANKARA (A.A) - 29.07.2011 - Meslek öncesi eğitim sürelerini tamamlayıp mesleğe kabullerine karar verilen 11. Dönem 344 adli yargı hakim ve savcı adayının ad çekme töreni, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda gerçekleştirildi.  Törene, Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, YSK Başkanı Ali Em, yüksek yargı organlarının temsilcileri, hakim ve savcı adayları ile aileleri katıldı. Bakan Ergin burada yaptığı konuşmada, kuraları çekilecek hakim ve savcı adaylarının farklı şehirlerden geldiklerini, eğitimlerini tamamlayarak başlayacakları mesleklerinde hızlı ve adil yargının tecellisini ve yargı camiasının güçlenmesini sağlayacaklarını ifade etti. ''Mesleğinizi layıkıyla yapacağınızdan hiç kuşkumuz yok'' diye konuşan Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugünün sizler için hayatınızın en önemli günlerinden biri olduğunu biliyorum. Heyecanlısınız. Biz de heyecanınızı sizinle paylaşıyoruz. Bu arada heyecanınızı paylaşmak için buralara kadar gelen, sizin yetişmenizde büyük emeği olan ailelerinizi de tebrik ediyorum. Tabii ki başarılı birer hukukçu olarak yetişmenize katkı veren hocalarınıza, Adalet Akademisinin değerli yöneticilerine, çalışanlarına da teşekkür ediyorum.'' Adaletin toplumların ayakta durması ve bir arada sorunsuz yaşamasını sağlayan temel faktörlerden birisi olduğunu vurgulayan Ergin, ''Adalet mülkün temelidir'' ifadesinin de bu temelde ortaya çıktığını söyledi.  Mesleğe atanan hakim ve savcıların, milletin devletten beklediği hayati hizmetlerden biri olan adaleti, güncel mevzuatı, insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensipleri çerçevesinde yorumlayıp uygulayarak karşılık vereceklerini belirten Ergin, ülkeler arasında gelişen ilişkiler, uluslararası sözleşmeler, hukukun yerel olmaktan çıkıp evrensel hale gelmesini sağladığını, dolayısıyla tüm dünyada yaşanan bu tip gelişmelerin Türkiye'deki hukuka yansıtılmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı.  Bakan Ergin, ataması yapılacak hakim ve savcı adaylarına yönelik şunları söyledi: ''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, uluslar üstü kurumların kararlarının uygulamalarımıza yansıtılması hukukumuzun geliştirilmesi açısından da önem taşımaktadır. Bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğinize olan inancım tamdır.  Sevgili arkadaşlarım, saygın mesleklerin başında gelen hakimlik ve savcılık mesleğini icra ederken, vicdanlarınızın doğal bir adalet terazisi olmasına özen göstermelisiniz. Yargının evrensel etik kurallarını oluşturan bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk, tutarlılık, dürüstlük ile ehliyet ve liyakat ilkeleri meslek hayatınızda sizlere kılavuzluk edecektir. Şüphesiz hukuk devletinde yargı mensuplarından beklenen en önemli nitelik bağımsız ve tarafsız olmalarıdır. Bu anlamda hakim ve savcı arkadaşlarımızın her türlü güç merkezlerinden gelecek olan yönlendirme ve etkilere karşı bağımsız ve tarafsız olmaları gerekmektedir. Bu nedenle mesleğin ifası sırasında sadece hukuka bağımlı kalmalısınız.'' -''ADALET GECİKMEZ TEZ VERİLMELİ''- Adalet Bakanı Ergin, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmek için anayasal konuma sahip olan HSYK'nın 12 Eylül 2010'da yapılan referandumla demokratik meşruiyet ve geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırıldığını ve bu yeni düzenlemenin beğeniyle karşılandığını söyledi. Şair Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun ''Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir/Temele taş bulmak gecikebilir/Devlete baş bulmak gecikebilir/Adalet gecikmez tez verilmeli'' dizelerini anımsatan Ergin, bu düşünceyle güven veren ve hızlı bir adalet sistemini sağlamak için bazı kanunlarda değişikliklere gittiklerini ifade etti. Ergin, yüksek yargının iş yükünü azaltmak için Yargıtay ve Danıştay yasalarında yapılan değişiklikleri hatırlattı. HSYK tarafından geçen sürede yaklaşık 1200 hakim ve savcının katılımıyla 17 bölgede ''Yargıda Durum Analizi'' toplantıları gerçekleştirdiklerini anlatan Ergin, bu toplantılarda hakim ve savcıların yargının sorunlarını masaya yatırdıklarını, hızlandırılması için neler yapılabileceğini konuşarak çözüm yolları önerdiklerini söyledi. Bu önerilerin bir kısmının TBMM gündemine taşındığını ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin düzenlemenin yürürlüğe girdiğini kaydeden Ergin, askerlikle ilgili bir takım suçlara idari yaptırımlar öngören bu düzenleme ile yaklaşık 180 bin dosyanın gündemden çıkarıldığını belirtti. İcra ve İflas Yasasındaki değişiklikler sayesinde 550 bin dosyanın yargının iş yükü arasında çıkarılmasının sağlandığını vurgulayan Ergin, Pasaport Kanununda yapılan değişikle de bir kısım suçlar ''kabahat''e çevrilerek idari yaptırım öngörüldüğünü, böylece önemli sayıda dosyanın yargı mercilerine gelmesinin önlendiğini ifade etti. -''İLK GÖZ AĞRILARINIZ OLACAK''-  Ergin, Noterlik Kanununda yapılan değişiklikle mahkemeler üzerindeki bazı işlerin noterlerce de yapılabilmesine imkan tanındığını, bu sayede yılda 450 bin dosyanın yargıya gelmeden çözümünün öngörüldüğünü söyledi. Ceza Muhakemesi Yasasındaki değişiklikle Yargıtaya gelecek dosyaların azaltılmasının öngörüldüğünü belirten Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü. ''Burada saydığımız yasalar ve diğer bazı kanunlarda yapılan düzenlemeler ile hızlı, etkin ve adil bir yargı düzeni oluşturulması amaçlanmıştır. Yargının hızlandırılması ve iş yükünün azaltılması için ikinci paket çalışmalarımıza da başlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda UYAP üzerinden bir tartışma forumu açılmış, tüm hakim, savcılar ile avukatlar ve vatandaşların görüş ve önerileri bu portalda toplanmaya başlanmıştır.'' 27-29 Haziran 2011 tarihlerinde Sapanca'da Ceza Adalet Mevzuatının 6 yıllık uygulaması sonucunda ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin çalıştay düzenlendiğini anımsatan Ergin, burada somutlaşan önerilerden hareketle gerekli yasal çalışmalara yönelik hazırlıkların başlatıldığını belirterek, ''Bu çalışmalar tamamlandığında TBMM'ye tasarı olarak sevk edilmeye başlanacaktır'' dedi. Hakim ve cumhuriyet savcısı sayısının artırılması için bu yıl 4 ayrı sınavla toplam bin 100 adli yargı hakim, savcı adayı ile 100 idari yargı hakim adayı alınmasının planlandığını ve sınavların şu anda icra edildiğini belirten Ergin, uygun şartları taşıyan avukatları 23 Ekim 2011 tarihinde yapılacak sınava başvurmaları için davet etti. Bakan Ergin, salonda bulunan hakim ve cumhuriyet savcı adaylarına yönelik olarak şunları söyledi: ''Genç hakim ve cumhuriyet savcısı arkadaşlarım biraz sonra kura neticesinde isminizle yan yana gelecek yerler ilk göz ağrılarınız olacak. Ülkemizin neresi olursa olsun gideceğiniz yerde mesleğinizi en iyi şekilde ifa edeceksiniz. Sizler Cumhuriyetimizin 100. yılında mesleklerinizde olgunluk dönemlerinizi yaşıyor olacaksınız. 2023 yılında lider ülke olmanın, her alanda olduğu gibi adalet alanında da dünyaya örnek olmanın gururunu millet olarak hep beraber yaşamayı umuyorum. Hepinize görevlerinizde başarılar diliyorum, yolunuz ve bahtınız açık olsun.''         -İLK KURADAN DÖRTYOL HAKİMLİĞİ ÇIKTI-  11. Dönem adli yargı hakim adayları birincisi Nilüfer Aydın, konuşmasında, yeni görevlerinde adalet dağıtmaya başlayacaklarını ve Atatürk'ün çizdiği hedefler doğrultusunda Türkiye'yi her alanda olduğu gibi hukuk alanında da en üst seviyeye ulaştırmak için çalışacaklarını söyledi. Göreve başladıkları andan itibaren asla doğruluktan ve dürüstlükten şaşmayacaklarını, adaletten taviz vermeyeceklerini dile getiren Aydın, ''Geç gelen adalet, adalet değildir ilkesini asla unutmayacağız'' dedi. Bir meslek değil, yaşam biçimi seçtiklerinin bilincinde olduklarını vurgulayan Aydın, daima bu bilinçle hareket edeceklerini ve kendilerine inananları asla utandırmayacaklarını ifade etti. Konuşmaların ardından Sadullah Ergin, Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak ve Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu dereceye girenlere plaketlerini verdi. Ergin'in butona basmasıyla başlayan 11. Dönem hakim ve cumhuriyet savcısı ad kurasında, ilk olarak Tolga Kaya Dörtyol hakimliğine atandı. Önce adayın, daha sonra görev yapacağı ilin bilgisayar ortamında çekildiği kurada, 344 hakim ve cumhuriyet savcısının görev yeri belirlendi. -''(SADECE TUTUKLULUK İÇİN DEĞİL) GENEL BİR ÇALIŞMA''- Bakan Ergin, törenden ayrılırken bir gazetecinin ''tutukluluk sürelerine yönelik bir çalışma içerisinde olup olmadıkları'' yönündeki sorusu üzerine, ''Genel bir çalışma yaptığımızı söyledik. Bir konuya özgü bir çalışma değil, ceza mevzuatının genelinin 5-6 yıllık uygulamasında ortaya çıkan bir takım tespitlerimiz var. Onları telafi edici genel bir çalışma'' yanıtını verdi.