Ankara'da cumartesi günü 97 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı katliam, daha önceki Diyarbakır ve Suruç'taki bombalı saldırılar nedeniyle gözlerin çevrildiği Adıyaman'da halk IŞİD ile anılmaya isyan etti. Adıyaman'ın huzur şehri olduğunu ve terör örgütüne katılan kişilerin saldırılarının tüm şehre mal edilmesinden şikayet eden vatandaşlar, "Kendini bilmezlerin veya kandırılmış insanların yaptığı yanlışı tüm şehre mal etmeye çalışmak hepimizi üzüyor. Şehir dışına çıktığımızda tepki alacağımız endişesiyle Adıyamanlı olduğumuzu söylemeye çekinir hale geldik" dedi.
Diyarbakır'da HDP mitingine patlayan bombayı koyduğu için tutuklanan Orhan Gönder'in annesi oğlunun Suriye'ye gitmesinden önce defalarca polise başvurduğunu ancak Suriye'ye gidişinin engellenemediğini öne sürdü. Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman veAnkara'daki saldırıyı yaptığı tahmin edilen ağabeyi Yunus Emre Alagöz'ün ailesinin ise Suruç saldırısının ardından kenti terk ettiği ortaya çıktı.
Adıyaman'da, Suruç'ta canlı bomba olarak kendini patlatan Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Ankara'daki canlı bombalardan biri olduğu tahmin edilen Yunus Emre Alagöz kardeşlerin işlettiği İslam Çay Evi'nde örgütlenen çok sayıda Adıyamanlı genç, geçen yıl içerisinde peş peşe sınırı geçerek Suriye'ye gitti ve IŞİD'e katıldı.
Ailelerin şikayet etmesinin ardından İslam Çay Evi kapatılırken, IŞİD'e katılan Adıyamanlı gençlerden Orhan Gönder, geçen 5 Haziran'da Diyarbakır'daki HDP mitingine patlayan bombayı alana yerleştirdiği gerekçesiyle tutuklandı. 20 Temmuz'da ise Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde canlı bomba olarak kendini patlatan kişinin yine Adıyamanlı Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu ortaya çıktı.
13 kişi hakkında yakınları başvurmadı
Türkiye'de meydana gelen bombalı saldırıları gerçekleştirenlerin Adıyamanlı olmasının ardından yapılan araştırmada son 2 yıl içerisinde kentten resmi olarak yakınlarının kayıp başvurusu yaptığı 18 kişinin Suriye'ye geçerek IŞİD'e katıldığı belirlendi. Bu kişiler 'terör nitelikli kayıp şahıs' olarak aranırken, güvenlik güçlerinin araştırmasında yakınlarının kayıp başvurusu yapmadığı ve farklı il ya da ülkelerde çalıştığını söylediği genç yaştaki 13 kişinin daha IŞİD saflarında olduğu belirlendi.
Alagöz ailesi şehri terk etti
DHA'nın haberine göre, Suruç'ta 34 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün ailesi Temmuz ayında yaşanan saldırı sonrası kenti terk etti. Patlamada ölen oğullarının cenazesini bile almayan ve kentten ayrılan Alagöz ailesinin, çevre bir ildeki köyde yaşayan yakınlarının yanına yerleştiği öğrenildi.
Diyarbakır'daki HDP mitinginde bombayı alana yerleştirdiği belirlenen ve daha sonra düzenlenen operasyonla Gaziantep'te yakalanarak tutuklanan Orhan Gönder'in ise IŞİD'e katılmadan önce ailesi tarafından polise şikayet edildiği ortaya çıktı. Çocuklarındaki değişimden rahatsız olan anne ve babasının birkaç kez şikayetinin ardından geçen yıl 25 Haziran'da polislerin Orhan Gönder'in ifadesine başvurdu. Gönder, polisteki ifadesinde hiçbir gruba üye olmadığını ve Alevi kökenli olduğu için namaz kılıp, oruç tutması ve Kuran okumasından dolayı ailesinin endişelendiğini ifade ettikten sonra serbest kaldığı öğrenildi.
Anne: Oğlum yapmadığını söylüyor
Orhan Gönder'in Adıyaman'da yaşayan annesi Hatice Gönder, 2014 yılında oğlunun dershaneye gitmesinin ardından saç ve sakal uzatarak değişim yaşamaya başladığını ifade etti. Oğlundaki değişimden rahatsız olduğunu ve birkaç kez babasıyla polise şikayette bulunduklarını ifade eden anne Hatice Güngör, "Oğlum, bugün IŞİD'e katılan kişilerle arkadaşlık kurduktan sonra saç ve sakal bıraktı, tavırları değişti. Bundan rahatsız olduk ancak kendisi bize endişelenmememizi söyledi. Değişim sürünce polise gittik şikayet ettik, polis bir kez ifadesini aldı bıraktı. Daha sonra oğlum geçen yıl Ekim ayında evi terk edip Suriye'ye gitti. Sınırın her tarafını dolaştık, aylarca çocuğumuzu aradık ama bulamadık. Sonra bir gün polisler arayıp oğlumuz için Diyarbakır'a çağırdı. Bulunduğunu düşünerek Diyarbakır'a gittik, patlamayı yapacağı aklımızın ucundan geçmedi. Gittiğimizde patlamayı yaptığını duyduk. Kendisiyle konuştuğumuzda o gün de bugün de bombayla ilgisi olmadığını, kendisine tuzak kurulduğunu söylüyor."
Ailelerin çocuklarındaki değişime ve çevresine dikkat etmesi önerisinde bulunan Hatice Gönder, çocuğuyla ilgili şikayetçi olduğu zaman polisin duyarlı davranmadığını ve takibini yapabilse bugün patlamaların meydana gelmesinin engellenmiş olacağını da öne sürdü.
Orhan Gönder'in amcasının oğlu olan Ercan Gönder ise kuzeninin ve IŞİD'e katılan diğer kişilerin polis tarafından bilindiğini ancak Suriye'ye geçişlerinin önlenmediğini öne sürdü. IŞİD saldırılarının ardından büyük üzüntü yaşadıklarını, ancak ailelerinin ve Adıyaman'ın gündeme gelmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Gönder, kuzeninin geçen yıl Kobani protestolarının ardından kendisine gönderilen ve PKK'lılar tarafından kendisi ve ailesinin öldürüleceğine ilişkin tehditlerin yazılı olduğu mektubu aldığı 13 Ekim tarihinde ortadan kaybolduğunu, söz konusu mektubu da Emniyet Müdürlüğü'ne verdiklerini kaydetti.
Vatandaşlar rahatsız
Çocukları IŞİD'e katılan bazı ailelerin şikayetinin ardından geçen yıl ocak ayında kapatılan İslam Çay Evi'nin bulunduğu işyerini kiralayanlar da burasının herkesin IŞİD'in merkezi olarak gösterildiği için iş yapamadıkları gerekçesiyle kapattı. Aylardır boş olan işyerinin bulunduğu sokaktaki esnaf iş yapamamaktan şikayet ederken, esnaf ve vatandaşlar ise Adıyaman'ın IŞİD ve bombalı saldırılar ile anılmasından rahatsız olduklarını dile getiriyor. Adıyaman'ın huzur şehri olduğunu ve terör örgütüne katılan kişilerin saldırılarının tüm şehre mal edilmesinden şikayet eden vatandaşlar, "Kendini bilmezlerin veya kandırılmış insanların yaptığı yanlışı tüm şehre mal etmeye çalışmak hepimizi üzüyor. Şehir dışına çıktığımızda tepki alacağımız endişesiyle Adıyamanlı olduğumuzu söylemeye çekinir hale geldik" dedi