Artuklu Üniversitesi Rektörü'nün Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ için yaptıkları başvurunun, YÖK tarafından 'Yaşayan Diller Enstitüsü' olarak onaylanması hayal kırıklığı yarattı.
Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, ‘Kürt Dili ve
Edebiyatı Bölümü’ açılması için yaptıkları başvuruya Yükseköğretim
Kurulu’nun (YÖK) ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ adı altında onay vermesine
tepki gösterdi. Bu onayın kamuoyunda oluşan beklentiyi karşılamadığını
belirten Omay, “Kürdoloji’ yerine ‘yaşayan dil’ ifadesinin
kullanılması, ülkemizin ayrılmaz bir unsuru olan Kürt vatandaşlarımızı
da rencide edecektir” dedi.
YÖK’ün üniversite bünyesinde ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ kurulmasına
onay vermesi konusunda dün yazılı açıklama yapan Rektör Prof. Omay,
Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne lisans düzeyinde öğrenci alınması için
yaptıkları başvuruya onay verilmemesine tepki gösterdi. Prof. Omay,
Kürtçe eğitim taleplerinin YÖK’ten ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ başlığı
altında çıkmasının kamuoyunda oluşan beklentileri karşılamadığı,
‘Kürdoloji Bölümü’ talebi konusunda isteklerinin devam ettiğini
belirterek şöyle dedi:
“Bölgemiz ve ülkemizin gerçekliklerine yönelik yeni bilimsel yaklaşım
geliştirmeyi amaç edinen Mardin Artuklu Üniversitesi olarak Kasım 2008
tarihinden beri hazırlıklarını yürüttüğümüz Kürt Dili ve Edebiyatı
Bölümü’nün açılmasıyla ilgili taleplerimiz YÖK tarafından karşılanmadı.
Enstitü taleplerimiz de farklı bir isim ve içerikle onaydan geçti.
Alınan bu kararla şöyle bir manzara ortaya çıkmaktadır; Kürt Dili ve
Edebiyatı Bölümü ya da Anabilim Dalı adı altında lisans programı
açılmasına ilişkin talebimize olumlu karşılık verilmemiştir. Buna
gerekçe olarak da öğretim üyelerinin bulunmaması gösterilmiştir.
‘Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Enstitüsü’ talebimiz, 'Türkiye' de
Yaşayan Diller Enstitüsü’ adıyla değiştirilmiş, bu enstitüde Arapça,
Farsça ve Süryanice’nin yanı sıra Kürtçe üzerinde de akademik
çalışmalar yapılabileceği belirtilmiştir. Şu an üniversite bünyesinde
bulunan ve yurtdışındaki üniversitelerden gelecek öğretim üyeleri ile
Kürt Dili ve Edebiyatı alanında lisans ve lisans üstü eğitimini vermeye
hazırız.”
Türkiye’de ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ bünyesinde yer alması planlanan
Arapça ve Farsça dillerinin halen üniversitelerde Doğu Dilleri
kapsamında okutulduğunu dolayısıyla geriye sadece Kürtçe’nin kaldığını
vurgulayan Prof. Omay, şöyle devam etti: “Bir bilim olarak kuruluşu
1787 yılına kadar giden ve halen dünyadaki 30 kadar üniversitede
enstitü, bölüm, merkez, kürsü gibi birimler bünyesinde ele alınmakta
olan Kürdoloji’nin, ülkemizde de aynı isimle anılmamış olmasının
bilimsellik açısından izahı zordur. Kürdoloji yerine ‘yaşayan dil’
ifadesinin kullanılması, ülkemizin ayrılmaz unsuru olan Kürt
vatandaşlarımızı da rencide edecektir. Kürt vatandaşlarımızın dili ve
edebiyatı alanında verilecek lisans eğitimi ile master ve doktora
programlarının toplumsal barışa ve büyük katkı sunacağına dair
inancımızı korumaktayız. Kamuoyuna da yansıyan ve büyük destek gören
Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü Ana Bilim Dalı ile Kürdoloji Enstitüsü’nü
açma talebimiz bakidir. Öğretim üyesi desteği konusunda Duhok ve Kerkük
üniversiteleri ile anlaşmalar yapılmıştır.”