Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Her kim ister avukat ister hakim ister grup FETÖ ile mücadele eden ve milletin yargısı olan bu yargıya kimse leke düşüremez. Yanlış yapan kim varsa sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
TBMM Genel Kurulunda 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, milletvekillerine sunum yaptı.
Bakan Gül, “1 Ocak 2019 tarihinden bugüne kadar uzlaştırma görüşmelerine geçilen 237 bin 680 dosyadan 199 bin 194’ü, yani yaklaşık yüzde 84’ü uzlaşma ile sonuçlanmıştır. Sadece 2019 yılı için hesapladığımızda bu rakamlar, 300 Asliye Ceza Mahkemesinin bakacağı dosyanın uzlaştırma kapsamında çözüldüğü anlamına gelmektedir. 1 Ocak 2019’da Elektronik tebligat uygulamasını başlatarak yargı süreçlerinde önemli bir hız ve tasarruf sağladık. Uygulama sadece tebligat işlemlerini hızlandırmamış, aynı zamanda tebligatların fiilen muhatabına ulaşmamasından kaynaklanan hukuki sorunları da ortadan kaldırmıştır. Elektronik tebligat büyük bir kaynak tasarrufuna da imkân sağlamıştır. Yeni sistemle 14 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılmıştır. Ayrıca 512 bin ton kâğıt tasarrufu sağlayan çevreci uygulama sayesinde 8 bin 714 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır” ifadelerini kullandı.
Yargı Reformu
Yargı Reform strateji Belgesi’nin katılımcı bir yaklaşımla hazırlandığını kaydeden Bakan Gül, “Toplumun her kesimine kulak verdik, bütün görüş ve önerilere açık olduk. Reform Belgemize yapılacak her türlü katkıya, öneriye halen de açığız. Zira reform süreci; statik değildir, dinamik bir süreçtir. Gelişmeye, revizyona, ihtiyaçlar doğrultusunda yeni stratejilere her zaman açıktır. Çünkü reform belgemiz, Türkiye’nin belgesidir, milletin belgesidir. Çalışmalarımız, vatandaşlarımızın talepleri ve ülkemizin ihtiyaçları, demokrasimizin ve insan haklarının daha da geliştirilmesi ekseninde odaklanmaktadır. Ulaşmak istediğimiz hedef, adil kararların makul sürede verilebilmesini sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak için ülke olarak vakit kaybına tahammülümüz yoktur. Yargı Reformu sürecini, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin siz değerli üyeleri ile birlikte başarıyla yürüteceğimize inancımız tamdır. Yargı Reform Strateji belgemiz doğrultusunda mevzuatta ilk somut adımı Birinci Yargı Paketiyle attık. Yüce Meclisin takdir ve iradesiyle yasalaşan bu paketle, gerek hak ve özgürlükler gerekse adalet sisteminin işleyişine ilişkin çok önemli ve pozitif değişiklikler gerçekleşti” şeklinde konuştu.
Gülen’in iadesi
FETÖ ile mücadelenin Türkiye’nin huzurunun, milletin hukukunun, vatandaşın hakkı için olduğu kadar, yargının saygınlık ve bağımsızlığı için de hayati derecede önemli olduğuna işaret eden Gül şöyle konuştu:
“FETÖ ile mücadele, 251 şehidimizin, 2 bin 193 gazimizin ve aziz milletimizin bütün kurumlarımıza ve Yargıya emanetidir. Lekelenmeme hakkını ceza muhakemesi sistemimize ilk defa getiren bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten bugüne toplam 257 bin 419 ihbar dosyası açılmış, bu dosyalardan 152 bininde soyut iddia gerekçesiyle hiç soruşturma açılmadan, vatandaşın şüpheli olarak hiç ifadesi alınmadan ‘soruşturma yapılmasına yer olmadığına’ karar verilmiş. Yine 2019 içerisinde gelen toplam 162 bin 622 ihbar dosyasında 109 bin ihbarın lekelenmeme hakkı kapsamında soruşturmaya konu edilmediğini görüyoruz. FETÖ elebaşının iadesi konusunda ABD makamları büyük bir çifte standart uygulamaktadır. Bazı ülkelerin terörle mücadeledeki politik seçiciliğini, senin terörün benim terörüm yaklaşımını şiddetle kınıyorum. Bu durumun uluslararası hukukta da, terörle etkin mücadelede de yeri yoktur. Biz Türkiye olarak, FETÖ, PKK, YPG, DEAŞ gibi bütün terör örgütlerine karşı eş zamanlı olarak mücadele ediyoruz. Her türlü teröre karşı samimi işbirliğine de her zaman hazırız. Çünkü bu sorun insanlık sorunudur, terör insanlığın ortak düşmanıdır. Ama bakıyorsunuz, bütün taleplerimize rağmen 15 Temmuz gecesinin eli kanlı faillerini bile kırmızı bültenle aramaya dahil etmiyorlar” diye konuştu.
Kayseri’deki ‘FETÖ borsası’
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gül, Kayseri Baro Başkanı'nın, Kayseri'de FETÖ borsası olduğuna yönelik iddialarına ilişkin, "FETÖ ile mücadele eden Türk yargısına bunu kabul etmek mümkün değil. Kimin hangi iddiası varsa, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı adliyenin içindedir. Kimse FETÖ ile mücadele eden yargıya leke düşüremez. Ancak kimin elinde hangi belge varsa, somut bilgi belgeyle hangi avukat yapıyorsa bunu, yargıya müracaat etmesi halinde takipçisi olacağımıza yüce meclisin huzurunda söylüyoruz. Tutuklu gazeteciler konusunda, kimse burada gazetecilik yaptığı için cezaevinde değil. Eğer bir kişi ifadesinden dolayı ceza alırsa Yargıtay yolu açılmıştır. Bunun ötesinde şiddet terörü öven fiilli söz varsa bunu hiçbir sistem korumaz, ifade özgürlüğü bizim de güvence altına aldığımız bir özgürlük alanıdır. FETÖ'den ihraç olanlara ilişkin karara yönelik yargıyı muhakeme yolu vardır. Geçmişte kumpas davalarını muhakeme yollarıyla yargı mercisi tarafından düzeltilme yolları vardır. Bu konuda FETÖ'cü ve hukuk dışı uygulamalara yönelik soruşturma devam ediyor. Yargı içinde şu bu grup var mı diye soru oldu. Yargı hiçbir grubun değildir. Bir daha bu ülkeyi hiçbir grubun, hiçbir oluşumun eline teslim etmeyeceğiz. Bu konuda da hangi grup, çete varsa HSK Başkanı olarak söylüyorum, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Yargının ideolojisi yoktur. Türkiye artık bu oluşumlara izin vermeyecektir" ifadelerini kullandı.