Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun tavsiye kararıyla açık görüşler uzun bir aranın ardından 1 Aralık Çarşamba günü başlayacak." açıklamasını yaptı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Gül, pandemi süresince adliyelerde alınan önlemleri anlatarak, "Covid sebebiyle ilk kez yargıya ara verildi. Cumhuriyet tarihinde bu bir ilk. Daha geçen hafta adliye çalışanı hakim toplam 5 arkadaşımızı Covid'den kaybettik. Tüm bunlara rağmen adaleti ayakta tutmaya kalkan bir yapı var. Covid süresince cezaevinde hükümlülerin, personelin sağlığı düşünülerek Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tavsiyeleriyle düzenlemeler, uygulamalar yaptık. Tüm çalışmalarımızı bu çerçevede yaptık. 'Sağlık Bakanlığı Bilim Kuruluyla koordineli olarak pandemi döneminde kapatılan açık görüşleri yapabilir miyiz?' diye çalışmalarımızı yaptık. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun tavsiye kararıyla açık görüşler uzun bir aranın ardından 1 Aralık Çarşamba günü başlayacak" dedi.
"Kimse adalet bakanına cübbe giydiremez"
Bakan Gül, yargı bağımsızlığının önemine vurgu yaparak şöyle konuştu:
"'Yargı bağımsızlığı' diyoruz. Yürütme mensubu olarak bakandan dosyalarla ilgili savcının, mahkemenin vermesi gereken kararlara 'neden dava açmıyorsunuz?' sorularıyla muhatap olduk. Biz yürütmenin parçasıyız ve yürütme içinde kalmaya devam edeceğiz. Burada kimse Adalet Bakanına cübbe giydiremez. Hakimler, savcılar kendi kararlarını kendileri verecektir. Ben hiçbir davayla ilgili yorum yapamam. Var mı görüşüm, evet var. Ama ne zaman görevim biter avukatlık yaparım o zaman ifade ederim. Sembolik bile olsa HSK Başkanı sıfatıyla bu konuda görüşte bulunmak yakışık almaz. Mahkemeler, savcılıklar Adalet Bakanı'nın taşra teşkilatı değildir. Bağımsızdır ve tarafsızdır. Yargının gözü bağlıdır, kulağı da kapalıdır bu anlamda. Yargı bu anlamda kendi kararını dosyaya bakarak alır. Yargı alanında konuşma yetkimiz yok. Yargının sözü kararlardır. Yargı kendi anayasal yetkisini kendi kullanması lazım. Kim tutuklanacaksa kim serbest kalacaksa bunun kararını yargı verir."
"Yeni anayasayı hep birlikte yapalım"
Bakan Gül, yeni anayasa çağrısında bulunarak, "Anayasayı gelin hep beraber yapalım. Her partinin görüşü değerlidir. Yeni yüzyıla girerken ki yeni anayasa milletimizin layık olduğu durum. Herkesin düşüncesi, eleştirisi olur, onu söyler. Bu anayasayı yapabilecek güce sahiptir bu Meclis" dedi.
"Tedbir kararları yüzde 43 daha yüksek verildi"
Bakan Gül, İstanbul Sözleşmesi fesh edilkten sonra tedbir kararlarının azaldığı iddiasına ilişkin şunları söyledi:
"İstanbul Sözleşmesi'nin feshinden önce geçen 10 aylık dönemde 236 bin 882 dosyada 658 bin 232 tedbir kararı verilmiştir. Bu tedbir kararları 216 bin 763 kişiye yönelik tesis edilmiştir. Sözleşmenin feshinden sonra ise 4 ay gibi kısa süre içerisinde 141 bin 360 dosya açılmış, 430 bin 745 tedbir kararı verilmiştir. Bu tedbir kararları 140 bin 244 kişiye yöneliktir. Bu veriler dikkate alındığında bir önceki döneme göre yüzde 43 daha yüksek tedbir kararlarının verildiği, dolayısıyla sözleşme fesih oldu, tedbir kararları azaldı iddiasının da doğru olmadığı açıktır."