Gündem

Adalet Bakanı Ergin: Öcalan’ın vasisi mahkeme kararıyla tayin edilen bir avukat

Adalet Bakanlığı, CHP'li Dibek'in soru önergesine cevaben Öcalan'ın vasisinin mahkeme tarafından atanmış bir avukat olduğunu açıkladı

17 Eylül 2013 18:20

Hülya Karabağlı / Ankara

 

Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü, “Abdullah Öcalan’ın vasisi kimdir” diye soran CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’e, “Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/04/2004 tarihli Kararıyla bir avukatın vasi olarak tayin edildiği anlaşılmıştır” yanıtı verdi. Bakanlık, CHP’li Dibek’in,  Öcalan’la MİT görüşmelerinde vasisinin bulunup bulunmadığı ile Öcalan’ın hukuki ehliyetine ilişkin sorulara, ‘kişisel görüş’ gerekçesiyle yanıtlamadı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzasıyla CHP’li Turgut Dibek’in soru önergesine verilen yanıt şöyle:

-4721 sayılı Türk Medeni Kanununu "Özgürlüğü bağlayıcı ceza" kenar başlıklı 407. maddesinin birinci fıkrasında, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanacağının hüküm altına alındığı; kısıtlıların tam bir fiil ehliyetine sahip olmadığı malûmlarıdır.

-Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesinden, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilen ve cezası İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz edilmeye devam olunan, soru önergesinde adı geçen hükümlüye, Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08/04/2004 tarihli Kararıyla bir avukatın vasi olarak tayin edildiği anlaşılmıştır.

-Anayasanın 98. maddesinin ikinci fıkrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yollarından biri olan "soru"nun, Bakanlar Kurulu adına, sözlü veyayazılı olarak cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten ibaret olduğu; aynı maddenin son fıkrasında soru ile ilgili önergelerin verilme sekli, içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma, görüşme ve araştırma yöntemlerinin Meclis içtüzüğü ile düzenleneceğinin öngörüldüğü; Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğünün "Sora" kenar başlıklı 96. maddesinde "soru"nun kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürülmeksizin, kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile Hükümet adına sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere, Başbakan veya bir bakandan açık ve belli konular hakkında "bilgi istemek"ten ibaret olduğunun belirtildiği; "Sorulamayacak konular" kenar başlıklı 97. maddesinde de, başka bir kaynaktan kolayca öğrenilmesi mümkün olan konular ile tek amacı istişare sağlanmaktan ibaret konuların ve konusu evvelce Başkanlığa verilmiş gensoru  önergesiyle  aynı  olan  somların  sorulamayacağının  hükme  bağlandığı dikkate alındığında, soru önergesine konu edilen hükümlünün yaptığı ifade edilen görüşmelerin yorumu yoluyla ve  kişisel görüş ileri sürmek suretiyle düşünce  öğrenmeyi amaçladığıanlaşılan sorulara cevap verilmesine yasal imkân görülememiştir.