Gündem

Adalet Bakanı Bozdağ: Sayın Merkel, konuşturulmamam Alman anayasasına uygun mu?

"Bize yapılan uygulama faşist bir uygulamadır"

04 Mart 2017 14:11

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya'nın Gaggnenau kentinde konuşmacı olarak katılacağı referandum etkinliğinin alt yapı gerekçesiyle iptal edilmesi sonrası Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "Etkinliklere dair kararlar yerel düzeyde alınır" açıklamasını eleştirdi. "Sayın Merkel, Adalet Bakanı'nın konuşturulmaması Alman anayasasına ve demokrasisine uygun mudur değil midir" diye soran Bozdağ, "Bize yapılan uygulama faşist bir uygulamadır, demokratik değerlerin çiğnendiği bir uygulamadır" ifadesini kullandı.

Yozgat'ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bozdağ'ın açıklaması şöyle:

Türk Adalet Bakanlığı'nın konuşturulmaması insan haklarına aykırıdır. Bu karar için "Yanlıştır" demiyorlar. Bu, Almanya'da yaşanan özgürlük ortamına terstir. Sayın Merkel, Adalet Bakanı'nın konuşturulmaması Alman anayasasına ve demokrasisine uygun mudur değil midir, Almanya'nın taraf olduğu İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı mıdır, değil midir? Alman Hükümeti, söz konusu belediyeyi eleştirmemiştir, kınamamıştır. Eğer Türkiye'de toplantı yapmak isteyen siyasetçi varsa buyursun gelsin, Almanya'da da seçimler var. Alman vatandaşları var Türkiye'de, oy kullanacaklar. Gelsin, burada diledikleri şekilde toplantı yapsınlar. Bizim kapılarımız açıktır. Aynı şeyi onlar söyleyebiliyorlar mı? Söyleyemezler. Çünkü ırkçılık, ayrımcılık, İslamofobia gibi AB değerlerinin düşmanı olan hastalıklar, hukuk devletinin düşmanı olan hastalıklar Almanya'da hızla yayılmaktadır. Eğer bugün Türk Adalet Bakanlığı'na yapılan haksızlık karşısında susan Alman bakanlar, siyasetçiler önlem almazsa, sayın Merkel de ileride konuşacak bir yer bulmakta zorlanabilir. Bize yapılan uygulama faşist bir uygulamadır, demokratik değerlerin çiğnendiği bir uygulamadır.

Böyle bir iptal olacağını hiç düşünmedim, aklımın ucundan bile geçmedi. O gün Alman Adalet Bakanıyla bizim randevumuz vardı. Randevu talebi ondan geldi. Ben de kabul ettim. Bakan Karlsruhe'ye gelecekti, orada görüşecektik. Fakat toplantı iptal edilince ben de bu görüşmeyi iptal ettim. Böylesi bir sonucu, ihtimali hiç aklıma getirmemiştim. Ama böyle bir ilkellik maalesef yaşandı.

"16 Nisan'da gereken cevabı alacaklar"

Hollanda'dan da bazı açıklamalar var...

Bu aşırıcılık her yeri ele geçiriyor. Hollanda'da var, Almanya'da var. Bu hukuk devletinin demokrasinin ve AB değerlerinin değerleri üzerinde yükseliyor. Avrupa'nın pek çok ülkesinde seçimler var. Siyasetçiler, Türkiye aleyhtarlığı üzerinden oy devşirmeye çalışıyorlar. Türkiye karşıtlığı üzerinden seçim kampanyası yürütenler büyük bir hata yapıyorlar. Türkiye'yi bu seçimlere alet etmeleri onlara hiçbir fayda vermez, kendi vatandaşları oy kullanacak neticede. Türkiye 16 Nisan'da büyük bir anayasa reformu yapacak, hükümet sistemi değişikliğini oylayacak. AB üyesi pek çok ülke, Türkiye'nin hükümet sisteminin değiştirilmesine karşılar. Uygulamalarıyla da bunu ifade ediyorlar. "Evet" oyu kullananların toplanmasına, bu yönde propaganda yapmalarına engel çıkarıyorlar. İstiyorlar ki Türkiye'de güçlü bir iktidar olmasın, istikrarsızlık olsun. Tayyip Erdoğan ve AK Parti geçicidir. Onlar gittikten sonra yine istikrarsız günler, zayıf iktidarlarla istediğimiz yere gidebiliriz diye düşünüyorlar. Biz de diyoruz ki referandum sürecini etkilemek için, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bu süreçte "Evet" oyu kullanmasını engellemek için çaba gösterenlere "Boşuna uğraşıyorsunuz" diyoruz.

"Türkiye aleyhine çalışıyorsa; terör,
darbe dahil, Almanya'da himaye ediliyor"

Yine Almanya sizin ve Ekonomi Bakanımızın programlarına izin vermedi, Deniz Baykal'ın toplantısı iptal edilmedi henüz...

İnşallah iptal etmezler. Türkiye'de siyaset yapan ve anayasal düzene bağlı herkesin her yerde propaganda yapması demokratik bir haktır. Umarız sayın Baykal'ın konuşmasını engellemezler. Ben engelleyeceklerini düşünmüyorum. Çünkü HDP'li bir vekil de toplantı yaptı geçenlerde. "Hayır" kampanyasını organize edenlerin toplantılarına, kendilerini ifade etmelerine bugüne kadar engel çıkarılmadı. Çıkarılmamasını da doğru buluyorum. Ama bu Almanya'nın Türkiye'deki referandum sürecine nereden baktığını da gösteriyor. Almanya, Türkiye'nin aleyhine çalışan herkesi himaye ediyor. PKK'lılar, darbe yapanlar askerlerden ve darbecilerden bazıları Almanya'nın himayesi altında. Şöyle bir fotoğraf çıkıyor ortaya: Kim Türkiye aleyhine çalışıyorsa; terör, darbe dahil, Almanya'da himaye ediliyor.