Kültür-Sanat

Açık sözlü kadınların hikayeleri

Beş ayrı kadın hikâyesiyle İstanbul’u anlatan ‘Yedi Tepeli Aşk’, kadın yazarların öykülerinden bir uyarlama.

04 Ocak 2009 02:00

Beş ayrı kadın hikâyesiyle İstanbul’u anlatan ‘Yedi Tepeli Aşk’, kadın yazarların öykülerinden bir uyarlama. Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda, Alevi bir genç kızın bekâret endişesini anlatan bölüm kimi çevreler tarafından ‘müstehcen ve incitici’ bulununca tiyatro yönetimi sert bir açıklama yaptı

İstanbul’da beş kadın... Her biri ayrı yaş gruplarından, ayrı özelliklere sahip, hepsi kadın, hepsinin aşkla tanışıklığı var, İstanbul aşığı... Ve İstanbul her biri ayrı özelliklere sahip bu kadınları bir arada yaşatmayı başarıyor, tıpkı İstanbul Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunlarından biri olan ‘Yedi Tepeli Aşk’ gibi. Oyunda yer alan kadınlardan kimi eğitimli, kimi eğitimsiz ancak hepsinin sıkıntısı aynı, kadın olmak ve İstanbul gibi bir şehirde yaşamak. Oyunda eğitimli bir kadının evinde eşiyle yaşadığı sıkıntılar da var, sokakta, tramvayda yaşanın tacizler de, belli bir cemaate mensup olduğu için kendisine uygun bulunan kişiyle evlenmek zorunda olan ve bir yandan bu adama bakire olmadığını nasıl açıklayacağının endişesini yaşayan bir genç kadının hikayesi de... Hikayesi anlatılan kadınlardan biri İslami kesim için ‘Yedi Ağlı Don’ dikerek ekonomik özgürlüğünü kazanıyor. Bir başkası İstanbul’a aşık olmasına rağmen evlenerek taşraya göç ediyor ve yıllar sonra döndüğü şehirde, hatıralarında yer etmiş İstanbul’u arıyor.

Günümüz İstanbul’una dair
İstanbul’dan görüntülerin yer aldığı sinevizyon gösterileriyle desteklenerek sahnelenen oyunun yönetmeniyse, “İstanbul aşığı bir adamım, fakat günümüz İstanbuluyla ilgili hiç proje yoktu” diyen Ersin Umulu.
Kafasında hep bir öykü tiyatrosu yapmak olduğunu ve bunu günümüz İstanbul’unu, İstanbul’da yaşayan, İstanbul’da aşkı yaşayan kadınları konu alan bir oyun sahnelediği için çok mutlu olduğunu belirten Umulu, “İşte bu yüzden öykülerden yola çıktım” diyor ve ekliyor, “Çünkü bununla ilgili tiyatro eseri ve kadına ait bir şeyler bulmak çok zor. Onun için bu öyküler bana çok ışık yaktı ve yola çıktım. Ama her şey güzel değil bu öykülerde, izleyicilerin de göreceği gibi, oyundaki kadınların ilişkilerde çektikleri acılar, metrolarda otobüslerde çektikleri sıkıntılar, tacizler, kocalarıyla yaşadıkları vs. her şey var bu oyunda.”
Ersin Umulu’nun sözünü ettiği, oyuna ilham veren öyküler ve yazarlarıysa şöyle, ‘Çisenti’ Nezihe Meriç, ‘Hangi İstanbul’ Ayşe Kilimci, ‘Yedi Ağlı Don’ ve ‘İlk Öpüşte Aşk’ Seray Şahiner, ‘Hatıra Fotoğrafı’ Evrim Yağbasan, ‘Selam Olsun Yarının İstanbul’una’ Melisa Gürpınar. Bu yazarların dikkat çeken bir yanı var oda şu, doğum tarihlerinin Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardan (Nezihe Meriç - 1925) günümüz genç kuşağına (Seray Şahiner - 1984) uzanan kronolojik bir sıraya sahip olması. “Üç kuşağı yana getirmiş olduk” diyor Ersin Umulu, bu yan yana geliş hem öyküdeki kadınlar hem de öyküleri yazan kadınlar için geçerli. Ersin Umulu’ya göre oyunun en güzel yanı da, “yaşlı kuşakla başlayıp, orta ve genç kuşağa doğru bir kayma olması. Ama yazarların bu özellikleri tamamen tesadüf.”

Cinsellik hayatın içinde Geçtiğimiz sezon ilk defa Şehir Tiyatroları’nın düzenlediği ‘Genç Günler’ kapsamında sahnelenen  ve 2008 - 2009 sezonu repertuarına alınan oyunda cinselliğin fazla oluşu izleyicilerin eleştirilerine neden olmuş. Ersin Umulu bu eleştirilere “Cinsellik de hayatın bir parçası, bütün bunlar hayatımızda var olan ve kadınların karşılaştıkları şeyler” diyor ve ekliyor “‘Yedi Tepeli Aşk’ herkesin kendisinden bir parça bulacağı bir oyun.” 


‘Bir provakasyon ortamı yaratılıyor!’
Oyunla ilgili dün bir tepki haberi yayımlandı. Milliyet Gazetesi’nde yer alan Ömer Erbil’in haberinde oyundaki “bakireliğini kaybetmiş Alevi kızın, Sivaslı Alevi bir adamla evlendirilme aşamasında duyduğu endişelerin müstehcen şekilde anlatılmasının tepkilere neden olduğu,” söylendi. Özellikle Alevilerin tepki gösterdiği vurgulanan haberde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat Danışmanı Kenan Işık’ın oyunu ‘faşizan ve incitici’ bulan yorumuna ve “Karımla bile konuşamayacağım kadar açık konuşuluyor” sözlerine yer verildi.
Bunun üzerine dün Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu bir açıklama yaparak, oyuna ara verildiğini duyurdu. “Haberde yazılanın aksine, oyunda ‘Alevi’ sözcüğü sadece bir kez geçmekte ve kesinlikle olumsuz anlam içermemektedir,” denilen açıklamada iddialar hakkında “İçeriğinde saptırılmış ve abartılmış yakıştırmalar” ifadesine yer verildi. 2008-2009 sezonunda “genel başarı grafiği hızla yükselen Şehir Tiyatroları, ne yazık ki, nesnel anlamda tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir provokasyon ortamının içine çekilmiş bulunmaktadır,” diyen Yönetim Kurulu, “bu provokasyon ortamında, tiyatromuzu, seyircimizi ve ekibimizi koruma amacıyla” oyuna ara verildiğini duyurdu.