Beş ayrı kadın hikâyesiyle İstanbul’u anlatan ‘Yedi
Tepeli Aşk’, kadın yazarların öykülerinden bir uyarlama. Ersin
Umulu’nun yönettiği oyunda, Alevi bir genç kızın bekâret endişesini
anlatan bölüm kimi çevreler tarafından ‘müstehcen ve incitici’
bulununca tiyatro yönetimi sert bir açıklama yaptı
İstanbul’da beş kadın... Her biri ayrı yaş gruplarından, ayrı
özelliklere sahip, hepsi kadın, hepsinin aşkla tanışıklığı var,
İstanbul aşığı... Ve İstanbul her biri ayrı özelliklere sahip bu
kadınları bir arada yaşatmayı başarıyor, tıpkı İstanbul Şehir
Tiyatroları’nın yeni oyunlarından biri olan ‘Yedi Tepeli Aşk’ gibi.
Oyunda yer alan kadınlardan kimi eğitimli, kimi eğitimsiz ancak
hepsinin sıkıntısı aynı, kadın olmak ve İstanbul gibi bir şehirde
yaşamak. Oyunda eğitimli bir kadının evinde eşiyle yaşadığı sıkıntılar
da var, sokakta, tramvayda yaşanın tacizler de, belli bir cemaate
mensup olduğu için kendisine uygun bulunan kişiyle evlenmek zorunda
olan ve bir yandan bu adama bakire olmadığını nasıl açıklayacağının
endişesini yaşayan bir genç kadının hikayesi de... Hikayesi anlatılan
kadınlardan biri İslami kesim için ‘Yedi Ağlı Don’ dikerek ekonomik
özgürlüğünü kazanıyor. Bir başkası İstanbul’a aşık olmasına rağmen
evlenerek taşraya göç ediyor ve yıllar sonra döndüğü şehirde,
hatıralarında yer etmiş İstanbul’u arıyor.
Günümüz İstanbul’una dair
İstanbul’dan görüntülerin yer aldığı sinevizyon gösterileriyle
desteklenerek sahnelenen oyunun yönetmeniyse, “İstanbul aşığı bir
adamım, fakat günümüz İstanbuluyla ilgili hiç proje yoktu” diyen Ersin
Umulu.
Kafasında hep bir öykü tiyatrosu yapmak olduğunu ve bunu günümüz
İstanbul’unu, İstanbul’da yaşayan, İstanbul’da aşkı yaşayan kadınları
konu alan bir oyun sahnelediği için çok mutlu olduğunu belirten Umulu,
“İşte bu yüzden öykülerden yola çıktım” diyor ve ekliyor, “Çünkü
bununla ilgili tiyatro eseri ve kadına ait bir şeyler bulmak çok zor.
Onun için bu öyküler bana çok ışık yaktı ve yola çıktım. Ama her şey
güzel değil bu öykülerde, izleyicilerin de göreceği gibi, oyundaki
kadınların ilişkilerde çektikleri acılar, metrolarda otobüslerde
çektikleri sıkıntılar, tacizler, kocalarıyla yaşadıkları vs. her şey
var bu oyunda.”
Ersin Umulu’nun sözünü ettiği, oyuna ilham veren öyküler ve
yazarlarıysa şöyle, ‘Çisenti’ Nezihe Meriç, ‘Hangi İstanbul’ Ayşe
Kilimci, ‘Yedi Ağlı Don’ ve ‘İlk Öpüşte Aşk’ Seray Şahiner, ‘Hatıra
Fotoğrafı’ Evrim Yağbasan, ‘Selam Olsun Yarının İstanbul’una’ Melisa
Gürpınar. Bu yazarların dikkat çeken bir yanı var oda şu, doğum
tarihlerinin Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardan (Nezihe Meriç - 1925)
günümüz genç kuşağına (Seray Şahiner - 1984) uzanan kronolojik bir
sıraya sahip olması. “Üç kuşağı yana getirmiş olduk” diyor Ersin Umulu,
bu yan yana geliş hem öyküdeki kadınlar hem de öyküleri yazan kadınlar
için geçerli. Ersin Umulu’ya göre oyunun en güzel yanı da, “yaşlı
kuşakla başlayıp, orta ve genç kuşağa doğru bir kayma olması. Ama
yazarların bu özellikleri tamamen tesadüf.”
Cinsellik hayatın içinde
Geçtiğimiz sezon ilk defa Şehir Tiyatroları’nın düzenlediği ‘Genç
Günler’ kapsamında sahnelenen ve 2008 - 2009 sezonu repertuarına
alınan oyunda cinselliğin fazla oluşu izleyicilerin eleştirilerine
neden olmuş. Ersin Umulu bu eleştirilere “Cinsellik de hayatın bir
parçası, bütün bunlar hayatımızda var olan ve kadınların
karşılaştıkları şeyler” diyor ve ekliyor “‘Yedi Tepeli Aşk’ herkesin
kendisinden bir parça bulacağı bir oyun.”
‘Bir provakasyon ortamı yaratılıyor!’
Oyunla ilgili dün bir tepki haberi yayımlandı. Milliyet Gazetesi’nde
yer alan Ömer Erbil’in haberinde oyundaki “bakireliğini kaybetmiş Alevi
kızın, Sivaslı Alevi bir adamla evlendirilme aşamasında duyduğu
endişelerin müstehcen şekilde anlatılmasının tepkilere neden olduğu,”
söylendi. Özellikle Alevilerin tepki gösterdiği vurgulanan haberde,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat Danışmanı Kenan Işık’ın oyunu
‘faşizan ve incitici’ bulan yorumuna ve “Karımla bile konuşamayacağım
kadar açık konuşuluyor” sözlerine yer verildi.
Bunun üzerine dün Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu bir açıklama
yaparak, oyuna ara verildiğini duyurdu. “Haberde yazılanın aksine,
oyunda ‘Alevi’ sözcüğü sadece bir kez geçmekte ve kesinlikle olumsuz
anlam içermemektedir,” denilen açıklamada iddialar hakkında “İçeriğinde
saptırılmış ve abartılmış yakıştırmalar” ifadesine yer verildi.
2008-2009 sezonunda “genel başarı grafiği hızla yükselen Şehir
Tiyatroları, ne yazık ki, nesnel anlamda tehlikeli sonuçlar
doğurabilecek bir provokasyon ortamının içine çekilmiş bulunmaktadır,”
diyen Yönetim Kurulu, “bu provokasyon ortamında, tiyatromuzu,
seyircimizi ve ekibimizi koruma amacıyla” oyuna ara verildiğini duyurdu.