2011 yılından bu yana Berlin Eyalet Meclisi’nde Sol Parti milletvekili olarak yer alan 50 yaşındaki açık eşcinsel Hakan Taş, Onur Yürüyüşleri’ne son yıllarda farklı gerekçelerle izin verilmemesine "Yasaklanmasa şaşardım zaten“ sözleriyle tepki gösterdi.
ABC gazetesinden Işın Toymaz'ın haberinin devamı şöyle:
"Almanya'da Onur Yürüyüşü'ne parti temsilcileri de katılıyor"
"Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı, gazetecilerin tutuklandığı, insan haklarının giderek daha fazla yok edildiği bir ülkede maalesef ve maalesef sırasıyla her şey yasaklanıyor. Bütün dünyada LGBTİ örgütlerinin onur yürüyüşlerine devlet de destek veriyor. Buna karşılık Türkiye’de valilik tarafından verilen yasak kararı, Türkiyenin içinde bulunduğu durumu açık bir şekilde ortaya koyuyoror. Örneğin Berlin’de 22 Temmuz’daki Onur Yürüyüşü’ne bütün Alman siyasi parti temsilcileri katılacaklar. Eşcinsel sokak şenliklerine keza öyle. Eşcinseller de bu toplumun bir parçasıdır. Bu yasaklamalar, insan hakları ihlalidir."
"Adalet Yürüyüşü önemli bir adım"
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dokunumazlık kaldırılması konusunda Akp-Mhp ile ortaklaşa tavır almıştı. O dönemde Türkiye’de dokunulmazlıkların kaldırılmasının tehlikeli olduğunu söyledik ve ne yazık ki haklı çıktık. Keşke çıkmasaydık. Seçilmiş milletvekillerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Ama hiçbir şey için geç değildir. Adalet Yürüyüşü şu an için önemli bir adım. Ancak bu mücadele sadece Adalet Yürüyüşü ile sınırlı kalmamalı ve geniş tabana yayılmalı. Yasakaları kınıyoruz, eşcinsellere ve bütün insanlara özgürlük diyoruz. Umarız bu kararı tekrar gözden geçirirler. Yasaklanmasa şaşardım zaten. Bu yasaklar kabul edilemez ve ortak mücadele şarttır."
"Boğaziçi Üniversitesi'ne selam"
Bir anlamda Türkiye’de giderek artan antidemokratik baskıların özellikle insanların cinsel kimlikleri üzerine yönelmesine pek de şaşmamak gerek. İnsanları belirli bir yaşam biçimine kalıplandırmak isteyen bu politikaları şiddetle kınıyoruz. Bizim demokratik hukuk devleti anlayışımız insanların cinsel, etnik, dinsel kimlik ve yaşam biçimlerini özgürce gerçekleştirmelerinden yanadır. Türkiye’de sürdürülen LGBT mücadelesini destekliyoruz. Bu bağlamda Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protesto eylemini takdirle selamlıyoruz.“
Almanya’ya, 14 yaşında misafir işçi çocuğu olarak gelmiş ve eşcinsel kimliğini de 18 yaşında hem ailesine hem de arkadaşlarına açıklamış olan Hakan Taş, cinsel yönelimini Sol Parti Milletvekili olarak resmi web sitesinden de "Ben eşcinselim" sözleriyle bildiriyor.
Hakan Taş, Berlin Eyalet Meclisi’nde Sol Parti Sığınmacı ve İçişleri Politikaları Sözcülüğüne devam ediyor.
Almanya'daki LGBT yasal düzenlemeler
Türkiye’de homofobik yaklaşımlar siyasi arenada da yankı bulurken, Alman siyasi sahnesindeki LGBT’lere ve eşcinsellere özel çıkarılan son yasal düzenlemelere de bir bakalım.
Bugün Almanya’da hiçbir siyasi partinin LGBT’leri görmezden gelme lüksü yok. Eşcinsellerin sorunları ya da talepleri Alman politik sahnesinde her geçen gün biraz daha etkin rol oynuyor.
Önümüzdeki hafta, 30 Haziran 2017 Cuma akşamı, Birlik’90 / Yeşiller partisinin Meclis Grubu’nun girişimiyle, Alman Meclisi’nde "Parlamenter Gökkuşağı Akşamı" düzenleniyor.
Bu etkinlikle önce insan düşmanlığına, aşırı sağcı, Hristiyan ya da Müslüman köktendinciliğe karşı mesaj verilecek. Aynı zamanda LGBTI’ler için de eşit haklar talep edilecek.
Alman Meclisi'nde çok sayıda LGBT birey yer edinebildi
Federal Alman Meclisi’nde kelimenin tam anlamıyla çok renklilik ya da daha da açık ifadeyle "gökkuşağı" iklimi belirgin bir şekilde kendisine yer bulmuş.
18. Alman Federal Meclisi’nde ve Eyalet Meclislerinde milletvekili sandalyelerinde LGBT olarak bilinen çok sayıda, Alman siyasetinin üst düzey ismi oturuyor.
Guido Westerwelle eşcinsel olduğunu açıklayarak kapıyı ilk aralayan isim
Aslında Almanya’da politik sahnede Eski Dışişleri Bakanı ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) Eski Genel Başkanı Guido Westerwelle eşcinsel olduğunu açıklayarak, kapıyı ilk aralayan isim olmuştu. Westerwelle 1999 yılında Venedik’te gondol sefasında çekildiği bir fotoğrafla eşcinsel olduğu sinyalini vermişti. Bununla birlikte 2009 yılında Dışişleri Bakanı olunca, diplomatlar eşcinsel bir Dışişleri Bakanının Arap dünyasında nasıl karşılanabileceği konusunda endişelerini yüksek sesle dile getirmişlerdi. Westerwelle 2016 yılında yakalandığı kansere yenik düşerek, hayata veda etmişti.
Eşcinsel vekillerin LGBT yasalarına etkisi
Alman Meclisi’ndeki LGBT açılımı beraberinde, eşcinsel evliliklerin tanınması, eşcinsel çiftlerin vergilendirilirken resmi nikahlı çiftlerle eşit haklar kazanması, Alman Ceza Hukuku’nun eşcinselliği suç sayan 175. Maddesi’nin 1994 yılında kaldırılmasına rağmen mağdurların haklarının iade edilmesi ve tazminat ödenmesi gibi eşcinsellerin birçok talep ve sorununun da gündeme alınmasında ve bu konularda da başarı sağlanmasında önemli rol oynadı diyebiliriz.
175. Madde ise yargı kurbanı olan eşcinsellere tazminat
Geçtiğimiz günlerde, Federal Alman Meclisi, eşcinselliği suçlu sayan ve 1994 yılında kaldırılan ilgili 175. Madde’ye yönelik bir yasayı oyladı. Söz konusu yeni yasal düzenleme 175. Madde ise yargı kurbanı olan eşcinsellere tazminat ödenmesini öngörüyor. Buna göre hüküm giymiş 175. Madde mağduru her eşcinsele kişi başı 3 bin Euro tazminat ve cezaevinde geçirdikleri her gün için bin 500 Euro ödenecek. Ancak yasa, Federal Meclis Konseyi’nde de oylandıktan sonra hayata geçirilecek.