Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanların sayısının az olduğunu ve bu muhaliflerin entegrasyonu engelleme çabalarının, sadece tarihin dipnotları olacağınısöyledi.
Bağış, "Today's Zaman" gazetesine verdiği demeçte, ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteğin AB ülkelerinde nasıl algılanacağının sorulması üzerine, bu destekten dolayı Obama'ya bizzat teşekkür ettiğini söyledi. Bağış, Obama TBMM'den çıkarken yanına yaklaşarak kendisini tanıttığını ve AB desteğinden dolayı teşekkür ettiğini kaydetti. Bağış, Obama'nın da kendisine, görevinin önemli olduğunu ve başarılar dilediğini söylediğini bildirdi.
Bağış, Obama'nın Türkiye'nin AB'ye entegrasyonunun Türkiye'nin, AB'nin ve dünya barışının yararına olacağının farkında olduğunu kaydetti. Bağış, "İmtiyazlı ortaklık" isteklerine ilişkin bir soru üzerine de, bu konuya ilişkin bütün AB müktesebatına baktığını ancak "imtiyazlı ortaklıkla" ilgili bir maddeye rastlamadığını kaydetti. Son dönemde 6-7 AB bakanıyla bir araya geldiğini ve hepsinin de ABD Başkanı Obama'nın konuşmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Bağış, şöyle konuştu:
"Muhalif olanların sayısı az ve bunların Türkiye'nin Avrupa'ya entegre olmasını engelleme çabaları, ki bu konu dünyadaki 1,5 milyar Müslüman tarafından takip ediliyor, sadece tarihin dipnotları olacaktır. Tarih Türkiye'ninyanında."
"Obama'nın Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği destek sayesinde, AB başkentlerine gittiğinizde daha güçlü mü hissedeceksiniz?" sorusuna da Bağış, "Evet ama bu, ABD Başkanı destek verdiği için değil. Bu yeni bir şey değil. Şimdiye kadar çalıştığım her ABD Başkanı, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonun güçlü destekçisi oldu" yanıtını verdi.
Bağış, AB üyelerinin sonunda Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili bir karar vereceğini ancak ABD'nin de Batı'nın bir parçası olarak kabul edildiğini ve Avrupalılarla aynı değerleri paylaştıklarını vurguladı. Bağış, dolayısıyla Obama'nın Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen sözlerinin "baskı olarak değil, dostça bir mesaj, gerçeğin dostça değerlendirilmesi olarak algılanması gerektiğini" söyledi.
Obama'nın 24 Nisan konuşmasında 1915 olaylarına ilişkin "soykırım" sözcüğünü kullanıp kullanmayacağının sorulması üzerine de Bağış, şunları kaydetti:
"Bence Obama yapıcı bir lider. Türkiye ve Ermenistan'a bir fırsat vererek, farklılıkları çözmelerini ve bir diyalog başlatmalarını istiyor. Azerbaycan'ın da Ermenistan'la benzer ilişkileri olmasını istiyor. Azeriler ve Ermeniler arasındaki Yukarı Karabağ ihtilafı konusunda da bir çözüm görmek istiyor. Bütün bunlar dikkate alındığında, Obama o kelimeyi kullanmaktan imtina edecektir, çünkü aksi halde, bütün diyalog çabaları sona erecektir. Bu durum, diyaloğu sürdüremeyeceğimiz olumsuz bir platformu ortaya çıkaracaktır."
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Kıbrıs sorunuyla ilgili ise, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas'ın adada devam eden müzakerelerde bir anlaşmaya varmak için yeteri kadar motivasyonun olup olmadığı konusunda tereddütlerinin bulunduğunu söyledi. Bağış, Güney Kıbrıs'ın AB üyesi olduğunu ve kişi başına düşen gelirinin kuzeye göre yüksek olduğunu vurgulayarak, "Dolayısıyla konunun çözümü için (Hristofyas'ın) bu noktada çok bir sebebi yok" dedi.
Bağış, Hristofyas'ın sadece Türkiye ve Yunanistan tarafından değil, tüm AB üyesi ülkeler tarafından çözüm konusunda teşvik edilmesi, motive edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.