Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, AKP'nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na birtakım talimatlar verdiğini ileri sürdü.
Selvi, Erdoğan'ın AKP'ye yönelttiği "metal yorgunluğu" eleştirileri sonrası partide yaşandığını iddia ettiği "değişim" ile ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Erdoğan milletvekilleriyle bir araya geldiğinde, 'Yorulanlar yolumuzdan çekilsin. Ama kulvarın dışına çıkmasınlar, onları da değerlendireceğiz' demişti. Erdoğan, kulvarın içinde kalanları değerlendirmeye özen gösterdi. AK Parti’nin siyasi geleneği olmayan sosyal medyadan linç kampanyalarını bunun haricinde tutuyorum. AK Parti’deki değişimi izlemeye çalışıyorum. Erdoğan değişim sinyalini zamanında aldı. 'SOS' vermeden zamanında müdahale etti. Ancak bu değişimi sadece teşkilatlarda ve yerel yönetimlerdeki değişiklik olarak görmek eksik olur."
Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan’ın bakanlara talimatı" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
AK Parti’deki değişim talebinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin olduğu yerde değil, halkın durduğu yerde duruyor. Halkın değişim talebinin sözcülüğünü yapıyor. Böylece hem kamuoyuna verdiğiniz mesajı aldım diyor hem de partideki değişimi zorluyor.
Değişimin iyi yönetilmesi lazım. Hem küskünler ordusunun oluşmasına izin verilmeyecek hem de hücre yenilenmesi sağlanacak. Geçmişte ANAP’ta kısa adı “EBK”olan bir grup vardı. Eski Bakanlar Kulübü. Her kabine değişikliğinden sonra yemekli bir toplantı yapar, bakanlıktan alınan arkadaşlarına, “Aramıza hoş geldiniz” derlerdi. Eski bakanların önemli bir bölümü Mesut Yılmaz’ın etrafında toplandı. AK Parti iktidarı döneminde de eski bakanlar oldu ama eski bakanlar kulübü oluşmadı. Bunda Erdoğan’ın güçlü liderliğinin payı olduğu kadar, bir dava şuurundan gelen eski bakanların ahlaki davranışları da etkili oldu. Birkaç isim dışında, hiçbiri partisi aleyhinde bir söz etmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan milletvekilleriyle bir araya geldiğinde, “Yorulanlar yolumuzdan çekilsin. Ama kulvarın dışına çıkmasınlar, onları da değerlendireceğiz” demişti. Erdoğan, kulvarın içinde kalanları değerlendirmeye özen gösterdi. AK Parti’nin siyasi geleneği olmayan sosyal medyadan linç kampanyalarını bunun haricinde tutuyorum.
AK Parti’deki değişimi izlemeye çalışıyorum. Erdoğan değişim sinyalini zamanında aldı. “SOS”vermeden zamanında müdahale etti. Ancak bu değişimi sadece teşkilatlarda ve yerel yönetimlerdeki değişiklik olarak görmek eksik olur. Erdoğan, AK Parti’ye yeni bir format atıyor. Manevi temellerini tahkim ediyor.
Dicle Nehri'nin temizliği
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki bir sunum yapıyor. Sunum iki başlıktan oluşuyor. Özhaseki, PKK’nın başlattığı hendek savaşları sırasında tahrip olan şehirlerin imarıyla ilgili bilgi veriyor. Şehirlerin imarı için şimdiye kadar 2.6 milyar dolar harcama yapıldığını, Diyarbakır Sur haricindeki yerlerde konutların ve işyerlerinin teslimine 2018’den itibaren başlanılacağını anlatıyor. Özhaseki’nin sunumu sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan zaman zaman araya giriyor. Örneğin, “Fotoğraflarla değil, görüntülerle anlatın” diyor. Bunun üzerine mevcut durumu yansıtan görüntüler ekrana geliyor. Dicle Nehri’nin görüntüsü ekrana gelince Erdoğan görüntüyü durduruyor. “Veysel Hoca” diyerek Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na dönüyor.
“Veysel Hoca, Dicle çok kirli. Çok kirletilmiş. Dicle’yi temizlememiz lazım. Dicle’nin durumu ne öyle?” diyor. Sadece bunları söylemekle yetinmiyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’na, “Dicle’yi temizleyecek arıtma tesisleri kuralım. Hemen projesini hazırlatıp başlayalım” diye talimat veriyor.
Manevi kalkınma
Bakan Özhaseki, şehirlerin imarıyla ilgili sunumuna devam ederken Erdoğan tekrar araya giriyor, “İhya ve inşa sadece mekân boyutunda olmaz. Bizim İnsanda ihya ve inşaya da önem vermemiz gerekiyor” diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kadrolardaki değişimi gerçekleştirmiyor, ‘AK Parti’ye yeni bir format atıyor’ demekten kastım bu. Her fırsatta kalkınmanın manevi boyutunu hatırlatıyor. Bakan Özhaseki de “Sayın Cumhurbaşkanım, maddi kalkınmanın ikinci ayağı olarak manevi kalkınma gerekiyor. Kreşten başlayarak eğitime ağırlık vermemiz gerekiyor. Ayrıca sosyal tesisleri artırarak gençlerin, kadınların, engellilerin eğitimine eğilmemiz gerekiyor” diye konuşuyor. Erdoğan, aynı görüşte olduğunu belirtir şekilde başıyla onaylıyor.
Bakan Özhaseki’nin sunumunun birinci ayağı tamamlanınca Erdoğan AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammet Akar’dan da bir değerlendirme yapmasını istiyor. Akar, Diyarbakır Sur’daki çalışmalar hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki ile sürekli temas halinde olduklarını belirtiyor. Sur’daki imarın bölgenin tarihi dokusuna uygun olmasına özen gösterilmesinin altını çizip, 2019’a tamamlanması gerektiğini söylüyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki’nin sunumunun iki bölümden oluştuğunu paylaşmıştım. İkinci bölümü ise deprem tehlikesi olan yerlerdeki kentsel dönüşüm oluşturuyor. Özhaseki, “İstanbul’u da içine alan Marmara Bölgesi’nde 2030 yılına kadar 6.5- 7 ölçeğinde bir deprem bekliyoruz. O nedenle Marmara Bölgesi’nde önlemlerimizi 7 ölçeğindeki bir depreme göre alıyoruz” diyor.