Gündem

Abdi İpekçi'nin katili Ağca tahliye oldu!

Gazeteci-yazar Abdi İpekçi'yi öldüren, Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'a suikast girişiminde bulunan Ağca tahliye oldu.

18 Ocak 2010 02:00

T24 - Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'yi öldüren, Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca, Türkiye'deki bütün suçları için 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademesi'nde muayeneye alınan Ağca için yaklaşık dört saat süren değerlendirmeden sonra "askerliğe elverişli olmadığı" raporu verildi. Türkiye'de öne sürülen "anti sosyal kişilik bozukluğu" iddiasına rağmen İtalya'da 19 yıl 1 ay süren hapis yaşamında "en sosyal ve uyumlu mahkûm" da seçilen Ağca, GATA'da "askerliğe elverişli olmadığı" raporu verilince Ankara'da kendisi için kiralanan 5 yıldızlı oteldeki odasına çekildi. Hayatı boyunca yasal bir işte çalışarak para kazanmayan Ağca'nın kaldığı suitin gecelik fiyatının 540 Euro (yaklaşık 1100 TL) olduğu bildirildi. Ağca için kiralanan Ağca'dan açıklama bekleyen büyük gazeteci grubu nedeniyle katilin otele girişi sırasında büyük bir izdiham yaşandı.


Ağca'nın tahliyesinden ilk görüntüler - FOTO GALERİ

Papa 2. Jean Paul’e yönelik suikast nedeniyle İtalya’da 19 yıl hapis yatan, Milliyet gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi cinayeti ve 3 gasp eylemi nedeniyle yargılandığı Türkiye’de ise sadece 10 yıl hapis cezası alan Mehmet Ali Ağca tahliye edildi.

Aynı zamanda hasta, yine suç işleyebiir

Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, Türkiye’de af ve mevzuat boşluklarından yararlanan Ağca, 1981’de İtalya’da tutuklanmasından bu yana geçen 30 yılın sonunda dün özgürlüğüne kavuştu. Dün saat 08.30’da Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait araçlar Sincan Cezaevi’ne giriş yaptı. Saat 09.20 sıralarında Ağca, emniyete ait gri renkli ve camları siyah bantla kapalı bir araçla cezaevinden çıktı. 



Cezaevi kampüsü çevresindeki yol üzerinde bekleyen ve Adnan Ağca’nın da aralarında bulunduğu grup, araç yanlarından geçerken, davul - zurna eşliğinde sevinç gösterilerinde bulundu. Ağca ise basın mensuplarına, aracın içinden kızgın bir ifadeyle yumruğunu uzattı.


Yine maviyi tercih etti

Basının karşısına çıktığı her dönemde mavi kazak giyen ve bu kazağın uğurlu olduğuna, özgürlüğü sembolize ettiğine inanan Ağca, dün Sincan F Tipi Cezaevi’nden tahliye olurken de mavi spor bir montu tercih etti. Ağca’yı taşıyan araç, saat 10.00 sıralarında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) girdi.


2006’daki rapor geçerli olmadı

2006’da yanlış hesap nedeniyle tahliye edildikten sonra GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Baştabipliği’nce muayene edilen ve askerliğe elverişli olmadığına yönelik rapor verilen Ağca’nın raporu, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi Başkanlığı’nca onaylanmamıştı. Tahliyeden sonra askerlik şubesine götürülmesi beklenen Ağca, doğrudan GATA’da muayeneden geçirildi. 2006’da verilen raporu dikkate almayan GATA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı, bu kez Ağca’ya yeni bir rapor verdi. 



İtalya ve Türkiye’de kaldığı cezaevlerinde sürekli “en sosyal ve efendi mahkûm” olarak gösterilen Ağca için, 2006’da olduğu gibi “ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu” tespiti yapıldı. Muayene sırasında Ağca’nın ellerinin titrediği ve gözlerinin kaydığı öğrenildi.


GATA’da 4 saatte teşhis

GATA’nın teşhisi, 4 saat süren incelemeler sonunda konuldu. Ancak askerlikten muaf tutulmasını sağlayan bu tespitin, Ağca’ya suç işleme özgürlüğü kazandırmayacağı öğrenildi. Ağca’nın kardeşi Adnan Ağca da, kardeşinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek “Sağlık Kurulu’nda muayene bittikten sonra bütün komutanlarla tek tek tokalaşarak, ellerini sıktı ve astsubaylara kadar herkese teşekkür etti. ‘Çürük insanlar olabilir ama siz bu ülkenin en gözde kurumusunuz’ dedi” açıklamasında bulundu.


Sincan’dan Sheraton’a

GATA’daki muayenesinin ardından, kendisi için önceden yer ayırtılan Sheraton Oteli’ne 06 AK 1326 plakalı bir minibüsle gelen Ağca,  yoğun ilgi nedeniyle uzun süre araçtan inemedi. Daha sonra minibüsten inerek İngilizce konuşan ve “Türkçe konuşun” çağrılarını dikkate almayan Ağca “Ben Tanrı değilim. Tanrı’nın oğlu da değilim” dedi. Ağca, daha sonra odasına çıktı.


Gecesi 440 euro + KDV

Sheraton Oteli’nin 23. katında bulunan, ağırlıklı olarak büyükelçiler, diplomatlar ve bakanların kaldığı süitin Ankara manzaralı olduğu öğrenildi. Sabah kahvaltısı dahil günlük fiyatı 440 euro + KDV olduğu belirtilen süitte geceyi geçiren Ağca’nın, akşam yemeği için kıymalı pide, aşure ve sütlaç siparişi verdiği bildirildi. Avukatı Gökay Gültekin de,  Ağca’nın yarın  bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı. Otel masraflarını kendisinin karşıladığını belirten Gültekin, Ağca’nın yabancı siyasetçilerle görüşebileceğini dile getirdi.




Ailesi suskun, arkadaşları mutlu

Mehmet Ali Ağca’nın memleketi Malatya’da bulunan yakınları sessizliğini korurken, arkadaşları kendisinin memleketine gelmesini istedi. Ağca ile gençliğinde aynı mahallede oturan emekli polis Osman Bayram, Ağca’nın karıştığı suçları işlediğine inanmadığını belirterek, “Bunları bazıları kullandı ve yurtdışına çıkardı” derken, mahalledeki çocukluk arkadaşı Orhan Ünalır, “Bu olaylar olduğu zaman inanamadık.

Kendi kişiliğine yakışan şekil ve duruşu vardı, bu duruştan dolayı kendisini kutluyorum” dedi. Malatyalılar, Ağca ile ilgili haberleri de te-levizyonlardan merakla izledi. Çukurdere Mahallesi’nde bulunan Ağca’nın teyzesi Kadriye Esen’in evinde ise herhangi bir hareketlilik görülmedi. Evdeki perdeler de gün boyu kapalı tutuldu.


Cezaevi önünde avukat tartışması

Mehmet Ali Ağca’nın uzun zamandır avukatlığını yapan Hacı Ali Özhan, dün sabah cezaevi önünde açıklama yaptı. Önceki gün “vicdani retçi” olduğunu belirttiği Ağca’nın askere alınmaması gerektiğini söyleyen Özhan, dün de Ağca’ya mavi kazak getirdiğini kaydetti. Bu sırada Adnan Ağca, Özhan’ı azlettiklerini bildiren bir açıklamayı basına dağıttı. Ağca’nın avukatları Gökay Gültekin ve Yılmaz Aboşoğlu ile açıklama yapan Adnan Ağca, Özhan’ın açıklamalarıyla “kardeşinin can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü” ileri sürerek azlettiğini belirtti. Özhan ise kendisinin “hâlâ” Ağca’nın avukatı olduğunu öne sürdü.

Adnan Ağca “Çürük sistemin çürük raporu kabul olmadı. Bizim için önemli değil. 32 senedir gönüllü askerlik yaptık. Para almadan yaptık. angi kurumda antisosyal kişilik bozukluğu yok ki? Biz Mustafa Kemal kadar askerlik yaptık” dedi.


Yine ‘erken tahliye’ oldu iddiası

Kartal Başsavcılığı’nın yanlış hesabı nedeniyle, henüz ceza süresi dolmamasına rağmen 2006’da tahliye edilen ve 8 gün sonra yeniden yakalanan Mehmet Ali Ağca dün cezaevinden çıkarken, “yeniden erken tahliye” iddiaları da gündeme geldi.

Ağca, Kartal Cezaevi’nden 12 Ocak 2006’da tahliye edildikten sonra infaz hesabının yanlış yapıldığının ortaya çıkması üzerine 8 gün sonra yeniden cezaevine konuldu. Bu süreçte, Ağca’nın cezaevinde ne kadar yatması gerektiği de hesaplandı.

Adalet Bakanlığı, Yargıtay’a yaptığı başvuruda, 1991 tarihli Terörle Mücadele Yasası’na göre Ağca’nın, İpekçi cinayetinden aldığı idam cezasının 10 yıl hapse dönüştüğünü belirtti.


2014 iddiası

Yargıtay da Ağca’nın erken tahliye edildiğini karar altına alırken, “Ağca’nın İtalya’da yattığı sürenin cezasından indirilemeyeceğine, Rahşan Ecevit affı olarak bilinen Şartla Salıverme Yasası hükümlerinin Ağca’yı ilgilendirmediğine” karar verdi.

Buna göre, hukukçular, Ağca’nın İpekçi cinayetinden 10, gasp suçundan da 4 yıl cezaevinde kalması gerektiği yönünde hesaplar yaptı. Kartal Cumhuriyet Savcılığı ise hazırladığı müddetnamede Ağca’nın tahliye tarihi olarak 18 Ocak 2010’u belirledi. Ancak bu karara yönelik herhangi bir itiraz yapılmadığından, 2014 ile ilgili tartışmalardan da sonuç çıkmadı. Yargıtay Başsavcılığı da o dönemde hazırladığı tebliğnamede bu tarihe işaret etmesine rağmen, itiraz olmadığı için Ağca dün tahliye edildi.

1991 tarihli Terörle Mücadele Yasası’na göre, bu tarihten önce işlenen suçlardan dolayı idama mahkûm edilenlerin cezası 10 yıl hapse, diğer hapis cezalarına mahkûm edilenlerin cezası da 5’te birine düşürülüyor. Ağca da idam cezasının 10 yıla düşürülüp, gasp cezasının bu sürenin içinde hesaplanmasıyla dün tahliye olabildi. 




Mükemmel İncil’i yazacakmış!

Ağca’nın avukatları, Ağca tarafından kaleme alındığını söyledikleri İngilizce bir metni dağıttı. “Ebedi Mesih” imzalı yazıda şu ifadeler yer aldı: “Madde 1: Tanrı sonsuza dek tek ve benzersizdir. Tanrı sonsuza dek bütündür. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur. Madde 2: Ben Tanrı değilim. Ben Tanrı’nın oğlu değilim. Ben ebedi Mesihim, yani ete kemiğe bürünmüş ve yeniden doğmuş aynı ilahi söz.... Madde 3: Ve Kutsal Ruh (Ruhül Kudüs) Tanrı’nın yarattığı bir melekten başka bir şey değildir. Teslis diye bir şey yoktur. Madde 4: Dünyanın sonunun geldiğini ilan ediyorum. Tüm dünya bu yüzyıl içinde yok olacak. Her bir insan bu yüzyıl içinde ölecek. Madde 5: İncil hata ile doludur. Mükemmel İncil’i ben yazacağım.


Eski arkadaşları ziyaret etti

Ağca’yı tahliye olduğu gün karşılayanlar arasında eski dostları da vardı. İpekçi cinayeti nedeniyle tutulduğu askeri cezaevinden kaçırılmasına yardım ettikleri iddiasıyla yargılanan Hasan Pala ve Mehmet Kurşun, gün boyu Ağca’nın yanında yer aldı. Pala ve Kurşun, Ağca ile Sheraton Oteli’ndeki odasında  uzun süre sohbet etti.


Hollywood’dan teklif var

Ağca’nın avukatlarından Yılmaz Abaşoğlu, “Ağca’ya 8 milyon dolarlık teklif geldiği söyleniyor” sorusu üzerine, müvekkiline bir filmde oynaması için Hollywood’dan teklif geldiğini, ancak hiçbir anlaşma yapılmadığını söyledi. Diğer avukatı Gökay Gültekin de, Ağca’nın otele yerleşmesi sonrası “Hollywood ile film yapmak istiyor. Şu anda rahatız. Tahliye olduktan sonra GATA’da odada oturduk, bir süre sohbet ettik” dedi.


-  Ağca’yı Sheraton Oteli’nde yüzlerce gazeteci karşıladı. Gazeteciler, Ağca’yı görüntüleyebilmek için düzen aldı. Yakınları ve korumaları gazetecilere, düzenin bozulmaması şartıyla Ağca’nın açıklama yapacağını bildirdi. Bu sırada bazı foto muhabiri ve kameramanlar araçtan inen Ağca’nın etrafını sarınca, diğer gazetecilerin de düzeni bozuldu. Basın mensupları ile Ağca’nın korumaları arasında büyük arbede yaşandı.




Notlar...


Otelde büyük arbede

-  Hesap hatası nedeniyle tahliye edildiği 2006’da 8 gününü dışarıda geçiren, bu 8 gün dışında 21 yaşından beri sürekli firarda ve cezaevinde yaşayan Ağca ilk kez dün özgür kaldı.

-  Ağca’nın tahliyesi için, basın mensupları önceki gece yarısından itibaren Sincan F Tipi Cezaevi önüne kamp kurdu. Cezaevi önünde bekleyen 250’ye yakın basın mensubu arasında AP, Reuters, AFP gibi yabancı ajanslarla Polonya, Rusya ve İtalya’dan gelen basın mensupları da yer aldı.

-  Ağca’ya büyük ilgi gösteren bazı yabancı televizyon kanalları, cezaevini görüntüleyebilmek için vinç kiraladı.

-  Cezaevinden GATA’ya getirilen Ağca’yı yaklaşık 100 araçlık medya konvoyu takip etti. Görüntü alabilmek için yarışan medya araçlarından bazıları kaza yaptı.

-  Yoğunluk nedeniyle GATA’nın ana giriş kapısı araç trafiğine kapatıldı.

-  Ağca’nın poliklinikte olduğu sürece bina girişlerinde kimlik kontrolü yapıldı.

-  Ağca’nın Sheraton Oteli’ne geldiği minibüsün Haku Otomotiv adlı bir şirketten kiralandığı öğrenildi.

-  Otelin lobisindeki izdiham nedeniyle, bir LCD televizyon ve bazı koltuklar kırıldı.