T24 - Kasım ayında California'nın San Francisco kentinde yerel ve eyalet çapında alınacak bir dizi karar için sandık başına gidilecek. Seçmenlerin oy vereceği konulardan biri, erkek çocukların sünnet edilmesini yasaklama önerisi.
Öneriyi halk oylamasına getiren grubun ana sözcüsü Lloyd Schofield, Economist dergisine verdiği mülakatta, ''Kız çocuklarının sünnet edilmesi nasıl yasaklanıyorsa, erkek çocuklar da aynı korumadan faydalanmayı hak ediyor.'' diyor. ABD'de kız çocuklarının sünnet edilmesi hem federal bir yasa ile hem de eyaletlerin kendi uygulamaları kapsamında, dini bir vecibe olsun ya da olmasın, yasaklanmış durumda.
Lloyd Schofield ve yandaşları, erkek çocukların sünnet derisinin kesilmesinin de yasaklanması gerektiğini, çünkü bu eylemin de insan vücuduna izinsiz bir müdahale anlamına geldiğini söylüyor. ABD'de erkek çocukların sünnet edilmesi sadece Yahudi ve Müslüman toplumlara özgü değil. Sıhhi bulunduğu için 20'inci yüzyılda ABD'de giderek yaygınlaşan sünnet, 1960'larda neredeyse yeni doğan her erkek bebeğe uygulanır hale gelmişti. Fakat aradan geçen yıllarda bu gelenek kırılmaya başladı. 2008 rakamlarına göre artık Amerikalı erkek çocuklarının sadece yarısı sünnet ediliyor.
DİN ÖZGÜRLÜĞÜ
Sünnetin sağlık açısından ne kadar gerekli bir uygulama olup olmadığı uzmanlar arasında tartışmalı bir konu. Son olarak, Sahra altı Afrika ülkelerinde sünnetli erkeklerin Aids'e yol açan Hiv virüsünü kapma riskinin azaldığına işaret eden araştırma verileri ortaya çıktı. Fakat sünnetin yasaklanması talebiyle kampanya yürütenler, Hiv araştırmasının yeni doğmuş erkek çocukların vücudunun bir parçasını kesmeyi meşru kılmadığını belirtiyor.
Ancak sünnet yasağı önerisi, sağlıktan ziyade dini açıdan daha tartışmalı bir konu olacağa benziyor.Yahudi ve Müslüman gruplar, sünneti tümden yasaklamanın dini özgürlüklerinin ihlali anlamına geleceğini savunuyorlar. Şayet sünnet tartışması Amerikan Yüksek Mahkemesi'ne dek çıkarsa, yargıçların ne yönde karar vereceği merak konusu. Amerikalı Mormonların çok eşlilik talebi, dinleri buna müsade etse de, federal düzeyde yasaklanmış bir uygulama. Ama öte yandan Yüksek Mahkeme, 1972 yılında Amish mezhebine bağlı bir Hristiyan ailenin, dini gerekçelerle, çocuklarını 8'inci sınıftan sonra okula göndermeme talebini haklı bulmuştu.