Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi, kamuoyunda "seyahat yasağı" olarak bilinen ve çoğunluğu Müslüman nüfuslu ülkelerden ABD'ye seyahat etmek isteyen kişilere yasak getiren tartışmalı politikanın yasalara aykırı olmadığına hükmetti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve geldikten bir hafta sonra çıkardığı başkanlık kararnamesi ile yürürlüğe giren ve İran, Libya, Somali, Suriye ile Yemen vatandaşlarının ABD topraklarına girmesini engelleyen yasak uygulamasına, dokuz üyeli Yüksek Mahkeme'nin beş yargıcının onayı ile devam edilecek.
Aynı zamanda Kuzey Kore vatandaşları ile Venezuela'nın bazı hükümet yetkilileri ve ailelerini kapsayan yasağın devamı kararı sonrası Twitter üzerinden bir mesaj yayınlayan Trump şaşkınlığını dile getirdi.
Başkan, "Yüksek Mahkeme Trump seyahat yasağını sürdürme kararı aldı. Wow!" ifadesiyle görüşünü paylaştı.
Trump ayrıca bir yazılı açıklama yaparak, Yüksek Mahkeme'nin kararını "muazzam bir zafer" ve "büyük bir galibiyet anı" sözleriyle nitelendirdi.
Yargıçlar bölündü
Bugünkü gelişme ayrıca Yüksek Mahkeme'nin, Trump yönetiminin politikaları hakkında aldığı ilk önemli karar olma niteliği taşıyor.
Mahkeme üyeleri arasında muhafazakâr kampı temsil eden Yargıç John Roberts, kararın gerekçesi olarak ABD başkanlarının göç politikalarını düzenlemek için büyük bir yetkiye sahip olduğunu belirtirken, yasağın "Müslüman karşıtı" olduğu iddialarını da reddetti.
Ancak Roberts, Trump'ın genel olarak dile getirdiği göçmen ve Müslüman karşıtı söylemlerine atıfta bulunmadı ve "Politikanın doğruluğu hakkında görüş bildirmiyoruz" ifadesini kullandı.
Mahkemenin aldığı karara karşı çıkan taraftaki Yargıç Sonia Sotomayor da bir açıklama yaparak "Makul bir gözlemci bu düzenlemenin Müslüman karşıtı bir dürtü ile yapıldığı sonucuna varacaktır" ifadesini kullandı.
Sotomayor ek olarak, yasağın devamı yönünde görüş bildiren meslektaşlarının "gerçekleri göz ardı ettiklerini, hukuki emsalleri yanlış yorumladıklarını ve düzenlemenin yarattığı acıdan etkilenen ve çoğu ABD vatandaşı olan sayısız birey ve ailenin yaşadıklarını görmezden geldiklerini" savundu.
Hak grupları tepkili
Yüksek Mahkeme'nin kararı üzerine bir açıklama yapan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Omar Jadwat, "Bu karar Yüksek Mahkeme'nin en büyük başarısızlıklarından birisi olarak tarihe geçecek" sözleriyle eleştirisini dile getirdi.
Jadwat ek olarak, Mahkeme'nin Başkan'ın eylemlerine bakmak yerine, hükümet avukatlarının "geçersiz" milli güvenlik gerekçesini dikkate aldığını savundu.
Muslim Advocates isimli sivil toplum kuruluşu da "Kölelik, okullarda ırk ayrımcılığı ve Japon-Amerikalıların cezalandırılması dönemlerinden bu yana, hükümetin böylesi ayrımcı bir girişimi karşısında savunmasız olanları bu denli korumayı başaramayan bir karar görmedik" açıklamasında bulundu.
"Güvenlik gerekçesi"
Başkan Trump seyahat yasağı gerekçesi olarak, listedeki ülkelerden gelen kişilerin ABD'de güvenlik sorunu yarattığını öne sürüyor.
Yasağa karşı çıkanlar ise Trump'ın güvenlik gerekçesini bahane olarak kullandığını, henüz Başkan olmadan önce yürüttüğü kampanyadaki Müslüman karşıtı söylemlerine ve iktidarının ilk haftasında da bir başkanlık kararnamesi ile bu yasağı getirmesine bakılarak bunun gözlemlenebileceğini savunuyor.
Trump'ın orijinal kararnamesinde yer alan Irak 2017 yılının Mart ayında, Sudan ise aynı yılın Eylül ayında listeden çıkarılmıştı. Aynı şekilde Çad vatandaşlarına getirilen yasak da bu yılın Nisan ayında kaldırılmıştı.
AP,rtr/ÇÖ,BK
© Deutsche Welle Türkçe