Ekonomi

ABD piyasalarında Citibank paniği

Dünyanın en büyük bankalarından ‘Citi ve BofA kamulaştırılacak’ beklentisi piyasalarda deprem etkisi yarattı.

21 Şubat 2009 02:00

Dünyanın en büyük bankacılık gruplarından Citi ve Bank of America’nın (BofA) kamulaştırılacağı beklentisi piyasaların son kabusu oldu. Ekonomik durgunluk kaygılarıyla zaten zor günler geçiren dev borsalarda kayıplar yüzde 5’e dayandı. İMKB yüzde 3.5 daha gerilerken dolar sürpriz faiz indiriminin de etkisiyle 1.72 TL’ye tırmandı

Her yeni güne toparlanma umuduyla başlayan piyasaların yüzü bir türlü gülmüyor.

Dev finans kuruluşlarının iflasları, artan işsizlik ve ekonomik durgunluk derken piyasaların son kabusu ‘kamulaştırma’ oldu. Global kriz öncesinde dünyanın en büyük finans şirketi olan Citigroup ile geçtiğimiz yıl Merrill Lynch’i bünyesine katarak ABD’nin 1 numarası olan Bank of America’nın (BofA) kamulaştırılacağı kaygıları tüm dünya borsalarını salladı. Bu iki finans devinin hisselerinde altı gün peşpeşe yaşanan değer kaybının dün iyice hızlanması Avrupa borsalarında yüzde 4’e varan düşüşlere neden oldu. Wall Street’te Dow Jones güne yine satışlarla başladı.

Günün ilk dakikalarında önceki günün yüzde 1.5 altına gerileyen Dow Jones, son altı yılın en düşük seviyesine indi. Frankfurt Borsası haftanın son işlem gününde yüzde 4.76 değer kaybederken Paris Borsası yüzde 3.63, Londra Borsası ise yüzde 3.22 geriledi. Böylece dev borsalarda yılbaşından bu yana gerçekleşen kayıp yüzde 20’ye dayandı.

Farr, Miller&Washington analisti Keith Davis, “Şu anda yatırımcılar en kötü sonucun gerçekleşeceğini düşünüyorlar. Bu ya iki bankanın da tümden kamulaştırılması ya da sermaye artırımları sonrasında hisse değerinin çok azalması anlamına geliyor” dedi.

İMKB’de kan kaybı sürüyor


Yurtdışı piyasalarda yaşanan deprem İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı (İMKB) da sarstı. Güne Merkez Bankası’nın önceki gün 1.5 puanla beklentilerin çok üzerindeki faiz indirimi kararıyla başlayan İMKB, yabancı borsalardaki kayıpların etkisiyle 860 puan yani yüzde 3.52 gerileyerek 23.579 puana indi. İMKB’de son 10 günde yaşanan düşüş yüzde 12’ye ulaştı. Diğer ülke borsalarında olduğu İMKB’de de satış baskısı bankacılık hisselerinde yoğunlaştı.

Borsacılar, İMKB’nin önümüzdeki günlerde yine yurtdışına bağlı hareket edeceğini ifade ederken gelen olumsuz ekonomik verilerin de borsalarda olası bir toparlanmanın önüne geçtiğini belirtiyor.

Dolar 1.72’yi gördü

Merkez Bankası’nın sürpriz faiz indirimi kararına bir de yurtdışı piyasalardaki kargaşa eklenince dolardaki yükseliş hız kazandı. Önceki gün 1.6770 TL’den kapanan dolar, dün 1.72 TL’ye kadar yükseldi. Böylece dolar, 20 Kasım 2008’de gördüğü 1.75 TL’lik zirvesine bir adım daha yaklaştı. Dolar günü 1.7060 TL’den tamamladı.

Doğu Avrupa ülkelerine yönelik endişeler ve bu ülke para birimlerinde yaşanan değer kayıpları da dolardaki tırmanışın devam etmesine neden oluyor. Uluslararası piyasalarda yaşanan kriz şiddetini artırırken Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşma konusunda yavaş adım atması da piyasalarda moralleri iyice bozuyor.

Türk CDS’lerinin riski arttı

Bütün gelişmekte olan ülke para birimlerinin tamamında yaşanan yükselişe nazaran dolar/TL’deki yükselişin daha sert olduğunu belirten bir bankacı, bunun nedeninin ise Merkez Bankası’nın faiz kararı olduğunu açıkladı. Kredi takas primi (CDS) ve eurobond tarafında hareket yaşandığını belirten bankacılar, bir hedge fonun eurobond tarafında 30 milyon doların üzerinde çıkış yapmasının piyasayı kötü etkilediğini vurguladı.

Borsa ve döviz piyasasında yurtdışına bağlı hareketler yaşanırken bono piyasasında Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı etkili oldu. Merkez Bankası’nın ekonomide yaşanan daralmanın şiddetini azaltmak için Kasım ayından bu yana peşpeşe “şok” indirim kararları alması ve faizleri yüzde 16.75’den yüzde 11.5’e çekmesi bono faizlerini yüzde 14.68 ile 33 ayın dibine itti. Faizler haftayı yüzde 15.01’den tamamladı.

Altın rekora koşuyor

Kriz yılı 2008’de yatırımcısının yüzünü güldüren altının yıldızı bu yıl da parlamaya devam ediyor. Kriz dönemlerinin gözde yatırım aracı olan altının ons fiyatı dün 36.17 dolar (yüzde 3.4) daha artarak 1007 dolara kadar çıktı. Altında 1 ayda yaşanan yükseliş yüzde 24’e ulaştı. Ons fiyatında ve kurlarda yaşanan tırmanış yurtiçindeki altın fiyatlarına çifte doping yaptı. Cumhuriyet Altını dün 360 TL’ye çıkarak yeni bir rekora imza attı.

Citi: Sermaye tabanımız çok güçlü


Citigroup sözcüsü Jon Diat tarafından yapılan açıklamada, bankanın sermaye tabanının “çok kuvvetli” olduğu belirtildi ve seviye 1 (Tier 1) sermaye oranının “sektördeki en yüksek seviyelerde” olduğunu belirtti. Banka sözcüsü, “Bilançomuza odaklanmaya ve varlıkları bilançodan çıkarmaya devam ediyoruz. Masraflarımızı azaltıyor ve ileride kârlı büyüme için iş akışımızı hızlandırıyoruz” dedi.

ABD Hazine Bakanlığı’nın gelecek haftalarda varlıkları 100 milyar doları geçen bankaları stres testine tâbî tutması ve sermayeye ihtiyaç duyan bankaları belirlemesi bekleniyor.

Opel’in tahmin edilenden fazla fona ihtiyacı var

GM’in bir kolu olan Alman otomotiv firması Opel’in tahmin edilenden daha fazla fona ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Der Spiegel’de yer alan yazıya göre Opel’in nakit ihtiyacı 3.3 milyar euro olarak hesaplandı.

‘Tatlı cadı’ devletleştirmeye karşı

Krİzle ilgili yaptığı isabetli tahminlerle ünlenen ve kendi şirketini kurmak için Oppenheimer’dan ayrılan analist Meredith Whitney, banka devketleştirmelerine karşı olduğunu söyledi. “Yapılması gereken büyük bankalarda toplanan kredilerin bölünmesini sağlamak. Ama ben Washington’da bu yönde bir çalışma görmüyorum” diyen Whitney, ABD hükümetinin küçük bankalara borç vererek, kredi arzını normalleştirmesi gerektiğini söyledi.

Whitney, “Eğer kredi arzını yaygınlaştırırsak bu çok fark yaratır. Pisliğe bulaşmamış birçok banka var ve bunlar borç almak istiyor. Bunların piyasa payı çok küçük, hükümetin bölgesel bankaları canlandırıp bunların başka bankaları satın almaları ve kredi vermelerinin yolunu açması çok güzel bir fikir olurdu. Citi şu anda en büyük risk pozisyonu” dedi.