Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 6 Aralık 2017'de Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından, Filistine yapacağı 200 milyon dolardan fazla ekonomik yardımı kestiğini duyurdu. ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili, Başkan Donald Trump'ın isteği doğrultusunda "Batı Şeria ve Gazze'ye yapılması planlanan 200 milyon dolardan fazla ekonomik yardımı başka alanlara kullanacağız" açıklamasında bulundu.
Euronews'in haberine göre ismi açıklanmayan yetkili, bu kararın işgal altındaki Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze'ye yapılan yardımların "ABD'nin ulusal çıkarlarına ve savunduğu değerlere göre harcanıp harcanmadığı yeniden gözden geçirilerek alındığını" belirtti.
Yardımın hangi alanlara harcanacağı konusundaki sorulara ise Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada "Bu fonlar artık başka yerdeki daha öncelikli programlara gidecek" denildi.
'Barış karşıtı bir karar'
Filistin'i Özgürleştirme Organizasyonu Washington temsilcisi Hossam Zomlot ABD'nin yardımı kesme kararını "barış karşıtı" olarak değerlendirdi. Zomlot, "Kudüs ve UNRWA'dan (Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) sonra bu karar sadece bölgede iki devletli çözümün terk edildiğini ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun barış karşıtı ajandasına dahil olunduğunu teyit ediyor" dedi. Zomlot, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Amerika'nın yüz yıllardır süren Filistin vizyonunu ve angajmanını yıkmakta olduğunu" belirtti.
NE OLMUŞTU ?
ABD Başkanı Donald Trump, İslam dünyasından gelen tüm tepkilere karşın Kudüs'ü İsrail'in resmi başkenti olarak tanıyarak Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınacağını açıklamıştı.
Trump açıklamasında 1995 tarihli "Kudüs Yasasına"na atıfta bulunarak, o tarihte ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini de Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatmıştı. Trump İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barışa yakınız diyerek şu ifadeleri kullandı: "20 yıldan uzun süredir tüm başkanlar bu yasanın gereğini yapmayı ertelediler ve buna gerekçe olarak barış çabalarını gösterdiler. Bu sürenin ardından şu anda daha önce olmadığı kadar İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barışa yakınız. Dolayısıyla şu anda Kudüs'ü resmen İsrail'in başkenti olarak tanıma zamanı gelmiştir"