ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliği'nde görevli ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ateşesinin Türk makamlarınca çağrıldığını doğruladı.
Ataşenin çağrıldığı kurumla ilgili net bir bilgi vermeyen Nauert, Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'nin New York kentinde görülen ve eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın tek sanık olarak yargılandığı davaya karışmadığını vurguladı ve davayla Adalet Bakanlığı'nın ilgilendiğini de ekledi.
Türkiye'deki FBI ataşesi, ABD'de devam eden Hakan Atilla davasında tanık olarak ifade veren FETÖ firarisi eski emniyet mensubu Hüseyin Korkmaz'ın öne sürdüğü iddialara ilişkin, dün akşam saatlerinde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne çağrılmıştı.
New York'ta süren İran'a ambargoların yasa dışı yollarla delinmesi davasında bu hafta eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Komiser Yardımcısı Korkmaz da tanık olarak ifade vermişti.
Korkmaz: FBI'dan talep etmediğim 50 bin dolarlık maddi yardım aldım
Gazeteci Adam Klasfeld'in mahkeme salonundan aktardığı notlara göre, savcılık makamı Korkmaz'a "ABD tarafından işe alınıp alınmadığını" sordu. Bu soruya "Hayır" yanıtını veren Korkmaz, ifadesinin devamında FBI'dan "talep etmediği" 50 bin dolarlık maddi yardım aldığını söyledi. Korkmaz ifadelerinde sahte pasaportla yaklaşık 10 ay önce ABD'ye yerleştiğini belirtmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çarşamba günü yaptığı bir konuşmada, davada ABD'nin istihbarat örgütlerinin oyunlarının mahkemede ortaya çıktığını savunarak, "Buradan kaçmış bir haine, söylenen doğru ise 50 bin dolar verilmesi, bu kumpasın hangi ölçüde gerçekleştiğinin ispatı ve delilidir. Bu tezgah ve çatı mahkemeleri Türkiye'nin büyümesini, zenginleşmesini, kendi coğrafyasında ve dünyada ayakta durmasını engelleyemeyecektir" demişti.
Öte yandan, davanın tutuklu olarak yargılanan tek sanığı olan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming, Korkmaz'ın tanıklığının "çalıntı belgelere" dayandığını savunarak, tanıklığın kabul edilmemesini istedi. Korkmaz'ın tanıklığının, 'Türkiye'den çalınan bazı belgelere dayandığını, ifadelerinin önyargılı ve yanlış, tanıklığının da Atilla davası ile ilgisiz' olduğunu savunan savunma avukatı, yargıç Richard Berman'dan, Korkmaz'ın tanıklığının kabul edilmemesini ve davanın düşürülmesini talep etti.
Berman ise talebin önemli olduğunu belirterek, Korkmaz'ı tanık olarak mahkemeye çıkaran savcılıktan, Korkmaz'ın tanıklığını dayandırdığı bilgilerin nereden ve hangi yolla geldiğini ayrıntılı olarak açıklamaları gerektiğini belirtti ve savcılıktan ek belgeler istedi.
"17/25 Aralık dosyalarında hiç çalışmadım, tek parafım yok"
Korkmaz, 2014 yılında 17-25 Aralık soruşturmasını yürüten polislerle ilgili açılan dava kapsamında Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle önce gözaltına alınmış ve sonrasında da tutuklanmıştı. Eski komiser yardımcısı, 17 aylık tutukluğun ardından Şubat 2016'da serbest bırakılmıştı. Korkmaz ayrıca polislikten de ihraç edilmişti.
Korkmaz, o dönemde katıldığı duruşmada, tahliye talep ederken yaptığı konuşmada, "17/25 Aralık dosyalarında hiç çalışmadım, tek parafım yok, ben 17 aydır neden tutukluyum? 17/25 Aralık dosyasında görev almadığım için disiplin cezasına gerek olmadığım kararını Efkan Ala imzaladı. 17/25 Aralık dosyasında değil işlem yapmak, o dosyadan haberim bile yoktu. Başka büroda çalışıyordum. Nasıl suç işledim ben?" diye konuşmuştu.
17 Aralık soruşturması sırasında hem polis fezlekesini hem de savcı Celal Kara'ya gönderilen raporu yazdığı öne sürülen Korkmaz'a o dönem görevi kötüye kullanma suçlaması yöneltilmişti.