Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, Brüksel'de 10-11 Aralık'taki liderler zirvesi öncesi Akdeniz'deki enerji kaynakları anlaşmazlığı nedeniyle Türkiye'ye olası yaptırım seçeneklerini değerlendirdi. Toplantıya başkanlık eden ve AB'nin en üst düzeyli diplomatı olan AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ülkelerin Türkiye'nin 'Doğu Akdeniz' politikasında değişiklik olmadığı konusunda hemfikir olduğunu söyledi.
Toplantıya ilişkin basın toplantısı gerçekleştiren ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Borrell, "Tüm üye ülke bakanları Türkiye'nin politikalarında ve tutumunda temel bir değişiklik olmadığı konusunda hemfikir. Aksine bazı alanlarda durum daha da kötüleşti. Sondaj faaliyetleri devam ediyor. Konsey durumu değerlendirmeye devam ediyor ve nihai kararlar liderlerce alınacak" diye konuştu.
Yunanistan'ın silah ambargosu çağrısının toplantıda nasıl değerlendirildiği sorusuna ise Borrell, diplomasinin meseleleri barışçıl şekilde diyalogla çözmek için icat edildiğini ve kendilerinin de bunu yapmakta olduğunu ifade etmekle yetindi.
"Türkiye'ye bir cevap verilmesi gerektiği konusunu netleştirdik"
Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da toplantı sonrası yaptığı açıklamada "Türkiye'ye bir cevap verilmesi gerektiği konusunu netleştirdik" dedi.
Ayrıca Dendias, Türkiye'nin sondaj faaliyetlerine devam ettiği sürece resmi müzakerenin imkansız olduğunu söyledi.
İnsan hakları yaptırım rejimi kabul edildi
Toplantının başka önemli gündem maddeleri de vardı.
Bunlardan biri de 'Küresel insan hakları yaptırım rejimi'nin kabul edilmesi oldu. Buna göre AB, insan hakları ihlali yapan kişi, kurum ve kuruluşlara yaptırım uygulama prosedürü başlatabilecek. Yeni sistemle AB bir tüzel kişi olarak, ilk kez dünya çapında ciddi insan hakları ihlalinde bulunan devlet veya devlet dışı aktörleri hedef alabilecek.
Diğer önemli gündem maddeleri ise Venezuela seçimleri, Gürcistan reformları ve Belarus'taki durum oldu.