BM Güvenlik Konseyi'nde İngiltere liderliğindeki bazı AB ülkeleri Libya kıyılarındaki insan ticaretini önlemek üzere ilk kez bir karar tasarısı kaleme aldı. Karar öncesinde tasarı üzerinde tartışılacağı duyuruldu. Çin’deki temaslarının ardından bir açıklama yapan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Çin’in bu yöndeki kuşkularını giderebileceğini belirtti. Rusya’nın da bu konuda işbirliğine yanaşması bekleniyor.
AB'nin Libya kıyılarındaki askeri önlemleri için BM kararına ihtiyaç bulunuyor
AB, 23 Nisan’daki zirve toplantısında, mültecileri yasadışı yollardan Libya’dan İtalya’ya sevk eden tekneleri Libya açıklarında ya da yerlerini denize açılmadan belirleyerek, engellemeyi veya tahrip etmeyi hedefleyen bir karar çıkartmıştı. Ancak AB'nin bunu yapabilmesi için -uluslararası hukuka göre- BM’nin karar vermesi ve AB’yi bu konuda görevlendirmesi gerekiyor.
'Organize çeteleri etkisiz hale getireceğiz'
AB Komisyonu'nun mülteciler ve göç konularından sorumlu üyesi Dimitris Avramopulos alınacak önlemler konusunda kararlı görünüyor: “Avrupa, masum insanları sömüren ve çoğu kez onları ölüme gönderen organize çetelere şimdiden savaş ilan etmiş durumda. Elimiz kolumuz bağlı durmayacağız. Güçlü siyasi irademiz, kararlılığımız, yeni yöntemlerimiz ve daha fazla operasyon imkanlarımızı kullanarak bu çeteleri etkisiz hale getireceğiz.”
Somali'deki 'Atalanta' benzeri yeni misyon
AB, insan kaçakçılığı konusunda bir dönem BM'nin Atalanta misyonuna benzer bir misyon inşa etmek istiyor. 2008 yazındaki Atalanta misyonu çerçevesinde Somali kıyılarında deniz korsanları ile mücadele edilmişti. Ancak o dönemde Somali hükümeti deniz korsanlarıyla mücadele için yeşil ışık yakmıştı. Libya’da ise durumun farklı olduğu belirtiliyor.
'Hem askeri hem de cezayi yaptırımlar gerekli'
AB’nin planlarına göre insan tacirleri ile mücadelede askerî komutayı İtalya’nın üstlenmesi öngörülüyor. İngiltere ise misyona savaş gemileri ve helikopter vermeyi taahhüt ediyor. Misyona beş ülkenin daha katılması öngörülüyor.
AB Komisyonu'nun mülteciler ve göç konularından sorumlu üyesi Dimitris Avramopulos sadece askeri önlemlerin geliştirilmesini değil, cezai yaptırımların da daha iyi konuma getirilmesini talep ediyor ve şu noktalara dikkat çekiyor:
“Avrupa, insan tacirleriyle mücadelede Akdeniz'in iki tarafında da faaliyetlerini birleştirmek zorunda. Avrupalı makamlar, örneğin Malta'daki sığınma başvurularına bakan daire, sınırların güvenliğinden sorumlu Frontex, Europol Polis Teşkilatı ve Eurojust kısa adlı Avrupa Savcılığı zaten bu bölgelerde faaliyet gösteriyor ve AB üyesi ülkelerle daha sıkı çalışmak istiyor.”
Askeri önlemler konusunda kuşkular da var
Ancak mültecilerin yasadışı yollardan Avrupa'ya gönderilmesinin önüne sadece askerî önlemlerle geçilebileceği konusunda kuşkular var. Uluslararası Af Örgütü'nün sözcüleri, mültecilerin Libya'daki insanlık dışı durumdan ve yasaların sürekli çiğnenmesinden dolayı umudu teknelerle karşı kıyıya geçmekte gördüklerini belirtiyor. Eğer bu yol da kesilecek olursa, o zaman mültecilerin Libya'da saldıraya uğrayacağını ve sömürüleceğini ileri vurguluyorlar. Mültecilerin Avrupa'ya geçmek için yasal yollarının önünün tıkanacağından endişe ediyorlar.
AB'nin bazı üyeleri daha mülteci kabul etmeye yanaşmıyor
AB yetkilileri ise bu konuda uzun vadeli ve yapısal çözümler bulunması gerektiğini söylüyorlar. Bu çerçevede AB Komisyonu kurtarılmış olan mültecilerin kota sistemi uyarınca AB ülkelerine dağılımını öngören bir öneri getiriyor. Ancak İngiltere, Finlandiya ve AB'ye bağlı doğudaki üye ülkeler kota sistemine kesinkes karşı çıkıyorlar, daha fazla mülteci almaya yanaşmıyorlar.