AB Bakanı Ömer Çelik, Portekiz Dışişleri Bakanı
Augusto Santos Silva ile görüşmesi sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Darbe girişiminin ardından Avrupa'nın "ırkçı" bir yaklaşım sergilediğini ifade eden Çelik, vize serbestisinin Avrupa Birliği sürecinde bir anahtar olduğunu kaydetti.
Ömer Çelik'in açıklamarından satır başları şöyle:
"Türk halkına destek veren açıklamalarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Portekiz müttefikimizdir. Aramızda hiçbir sorun yoktur. Her zaman Portekiz'le yaptığımız görüşmeler son derece yapıcı olmuştur. Sayın Bakanı'n Türkiye-AB ilişkileri konusunda berrak yaklaşımları var. Bu ilkeler yaklaşım paylaşıldığı takdirde, Türkiye-AB ilişkilerinde çok hızlı şekilde ilerleriz. Bu yaklaşımlarından dolayı teşekkür ediyorum."
"Benim ülkem, savaş uçaklarıyla, helikopterle, asker üniforması giymiş teröristler tarafından Cumhurbaşkanımıza suikast yapılmak istenen, parlamentonun bombalandığı darbe girişimini, Türk halkının fedakarlığı sayesinde geri püskürtmüş bir ülke. Ordumuz Suriye topraklarına DAEŞ'le mücadele için girmiştir. 55 ülkelik koalisyonun geriletemediği DAEŞ'i sınırlarımızdan silip atmıştır. İlk defa bir NATO ülkesi, DAEŞ'i sınırlarından tamamen temizlemiştir."
"Bazı AB ülkeleri ırkçı yaklaşımda bulundular"
"Darbe girişimi sırasında 240 Türk vatandaşı hayatını kaybetti, binlerce insan yaralandı. 3 milyon mülteciyi ülkemizde misafir ediyoruz. Mlaesef darbe girişimi sırasında ve sonrasında kınamaların ötesinde, AB ülkelerinin Türkiye'yle dayanışma içinde olmadığını gördük. En üst seviye ziyaretleri 1 ay sonra gördük. AB yetkililerin Türkiye'yle daha güçlü dayanışma içerisinde olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bazı ülkeler Türkiye'yle müzakereler durdurulsun diyerek ırkçı bir yaklaşımda bulundular. Bunları Avrupa değerleriyle çatışan açıklamalar olarak görüyoruz."
23-24. fasılları açalım
"AB yol haritası objektif kriterlerle ilerlemelidir. Bir kez daha çağrı yapıyorum, 23 ve 24'üncü fasılları açalım."
Pek çok ülke kendi topraklarına göçmen almamak için sınırlarına tel örgü çekmekten askerle bu insanları dışarıda tutmaktan bahsediyor. İnsanlık için iyi bir fotoğraf değildir. Türkiye, 3 milyon mülteciye kucak açmıştır. Türkiye, insanlık adına bu vazifesini yerine getirmektedir. Türkiye’ye tahattüt edilen 3 milyar Euro'nun 2 milyar Euro'su elimize ulaşmamıştır.
Göç krizinin daha da artarak büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Yeni mekanizmalar kurulması lazım. Bu konularda da Türkiye adım bakımından vize serbestisini anahtar konu olarak görmektedir.
Soru-Cevap
Portekiz onlarca yıl askeri yönetimlerden sonra demorkasisine kavuşmuş bir ülke olarak Türkiye'deki darbe girişimi ve sonrasında atılan adımları nasıl değerlendiriyor?
Silva: "Bu konuda Portekiz'in pozisyonu, darbe girişiminin ilk anlarından itibaren bunu kınamak olarak oldu."
Çelik: "(Hollanda Başbakanı Mart Rutte'un açıklamalarıyla ilgili) Bu ve benzeri yaklaşımlar kabul edilemez. Bunlar demokratik değil. Avrupa'daki Türklerin ifade özgürlüğü kısıtlanamaz. Türkler tabii ki kendi ülkeleriyle ilgili olacaklar. Kendi ülkenizle ilgilenmeyin demek doğru değil. Önemli olan o ilgili ülkenin kanunları çerçevesinde mi yapılıyor ve şiddete başvurmadan mı yapılıyor."
Silva: "Vatandaşların belli bir konuda gösteri yapmaları çok doğal bir haktır. Bizde de anayasamızda belirtilmiş çok net bir haktır."
Çelik: "(Gezi olaylarıyla ilgili) Zincirlerle sokakları kapatan insanlar, şiddet uygulayan insanlar, Türkiye'de ismi bilinen terör örgütünün mensupları sahadaydı. Polisin bunlara müdahalesinden daha normal bir şey olamaz. Normal protesto hakkını kullanan sivil insanlarla iki kere konuştuk. Dünyada hiçbir başbakanın yapmadığını yaptı. Biriyle 5 saat biriyle 6 saat konuştu.
Darbe karşısında bütün gruplardan tarihe geçecek bir direniş gösterildi. Bu tüm halklar için de ilham kaynağı olacaktır. Bazı protestolarda Türk bayrağı kullanılıyor, Türkiye'ye selam gönderiliyor. Yeni bir ruh, yeni bir uzlaşma var."
"Vize serbestisi hayata geçirilmelidir"
Çelik: "(Vize serbestisiyle ilgili) Bir an evvel vize serbestisinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledik. Bununla ilgili söylenen terör yasasının değiştirilmesi ise herkes empati kursun. 1295 km sınırınız, Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırı gibi olsa, darbe girişimiyle karşı karşıya olsanız, 55 ülkenin yapamadığını yapacak şekilde ordunuz darbe girişiminden bir ay bile geçmeden DAEŞ'i NATO sınırlarından temizlemiş olsa, 24 saatte 25'e yakın askerinizi şehit vermiş olsanız ve birileri size terör yasanızı değiştirin dese siz onlara ne dersiniz? Bu sadece Türkiye'nin değil, AB ve NATO sınırlarını da tehlikeye sokar. Mesele Ekim Kasım meselesi değil, bir an evvel hayata geçirilmesidir"