Amerikan Kongresi'nin 89 üyesi, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye bir mektup yazarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ulaşmasını ve Türkiye'de Fethullah Gülen'le bağlantılı gazetecilere yönelik son gözaltıları gündeme getirmesini istedi
Hürriyet'ten Tolga Tanış'ın haberine göre, Fethullah Gülen’in Salı günü New York Times’ta yayımlanan ve Türkiye’deki antidemokratik uygulamalar nedeniyle Erdoğan yönetimini eleştiren makalesinden bir gün önce Amerikan Kongresi’nin 89 üyesinin ABD Dışişleri Bakanı Kerry’ye bir mektup yazarak, Kerry’den Türkiye’de Gülen’le bağlantılı gazetecilere yönelik son gözaltılar nedeniyle Erdoğan Yönetimi ile görüşmesini istediği ortaya çıktı.
'Türk hükümetinin muhalif sesleri gözaltına alma, baskı altında tutma kararı demokratik ilkelere tehdittir'
2 Şubat 2015 tarihli mektupta şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye’de Türk medya mensuplarına yönelik son gözaltılardan derin endişe duyuyoruz. Güçlü bir demokrasi, gelişmek için hem hoşgörü hem şeffaflık gerektirir ama Türk Hükümeti’nin hükümete muhalif sesleri korkutma, gözaltına alma, baskı altında tutma kararı, Türkiye’nin sahip olduğunu iddia ettiği tüm demokratik ilkelere bir tehdittir.
Birçok gazete haberine göre, Türkiye’nin çok satan günlük gazetesi Zaman’ın genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Medya Grubu’nun CEO’su Hidayet Karaca, 14 Aralık 2014’te soru işareti uyandıran suçlamalarla gözaltına alınınca, gözaltına alınan basın ve medya mensuplarının sayısı 29’a yükseldi.
Bu medya mensuplarının Erdoğan Yönetimi’nin muhalifi olarak bilinen İslam âlimi Fethullah Gülen’le bağları var. Maalesef Hidayet Karaca halen tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor.
Türkiye'de sosyal medyaya erişim engellendi
Bu gözaltılardan bir yıl önce Erdoğan Yönetimi’ne yönelik yolsuzluk iddiaları gündeme geldi. Sonrasında 400 kişi (Gülen destekçisi olduğu belirtilen 150’si dahil) Twitter’da yakından izlendi ve Türkiye’de sosyal medyaya erişim engellendi. Muhalefeti susturmaya yönelik daha önceki çabalara ilave olarak bu son gözaltılar, Türkiye’deki herkes için özgürlük, demokrasi ve ekonomik refah üzerinde olumsuz bir etki yarattı.
O yüzden bu davalara barışçıl ve uygun bir çözümü teşvik etmek için sizden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yönetimine ulaşmanızı güçlü bir şekilde istiyoruz. Ortadoğu ’da ABD’nin stratejik bir müttefiki ve önemli bir NATO üyesi olarak Türk Hükümeti’ni bu korkutma yöntemlerini bırakıp özgür basın ve karşıt seslere hoşgörü tavrını kucaklarken görmeyi umuyoruz. Kendi halkına karşı sorumluluk ve görevlerini yerini getirmede Türk Hükümeti’ni teşvik etmek bizim önceliğimiz.”