Avrupa Konseyi ülkelerinin belediye başkan ve il genel meclis üyelerinden oluşan Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (AYBYK) konu hakkında hazırlanan bir karar ve bir tavsiye kararını geniş oy çoğunluğuyla kabul etti.
AYBYK'nin Strasbourg’da gerçekleşen "Türkiye’de Yerel Düzeyde Seçilmiş Temsilcilerin Durumuna İlişkin İnceleme ve Bilgi Toplama Misyonu” başlıklı genel kurul oturumunda kabul edilen kararda, "1 Eylül 2016 tarihli ve 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname temelinde alınan, Türkiye’de yerel demokrasinin uygulanmasıyla ilgili önlemlerin anayasaya uygun olup olmadığı konusunda” Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki uzmanlık organı Venedik Komisyonu'ndan görüş raporu hazırlaması istendi.
Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nden (CPT) ise “Türkiye’de tutuklu bulunan yerel düzeyde seçilmiş temsilcilere yönelik insanlık dışı muamele, tecrit ve sistematik olarak evlerinden uzak hapishanelere nakledilme” iddialarını incelemesi talep edildi.
Kararda, Avrupa Konseyi bünyesindeki Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadelede Uzmanlar Grubuna (GREVIO) da kadın sığınma evlerinin merkezi makamlar tarafından atanan belediye başkanları tarafından kapatılması konusuna “özel dikkat” göstermesi çağrısında bulunuldu.
Nurhayat Altun'un durumu
Kararda, hapiste olan AYBYK Türk heyeti üyesi, Tunceli Belediyesi Eş-Başkanı Nurhayat Altun’un durumunun, “yasal süreç sonuçlanıncaya kadar” takip edileceğine dair bir madde de yer alıyor. AYBYK’nın Ekim 2016’da Strasbourg’da gerçekleşen genel kurul toplantılarına katılan Nurhayat Altun 16 Kasım 2016 tarihinde tutuklanmıştı. AYBYK Türk heyeti üyelerinden Diyarbakır-Kayapınar belediye meclis üyesi Ayşe Serra Bucak ise “İçişleri Bakanlığı’ndan izin almadığı” gerekçesiyle bu hafta Strasbourg’daki genel kurul toplantılarına katılamadı.
Bakanlar Komitesi’ne Türkiye çağrısı
AYBYK, Avrupa Konseyi’nin asıl karar organı olan Bakanlar Komitesi’ne iletilmek üzere ayrı bir tavsiye kararı da kabul etti. Tavsiye kararında, “Türkiye’nin, istikrarına yönelik tehditler, terör saldırılarındaki artış, darbe girişimi, sınırlarında milyonlarca sığınmacı ve savaş dahil, karşı karşıya olduğu zorlukların gayet farkında olunduğu” belirtildi. Buna karşılık, birçok belediye başkanı ve belediye meclis üyesinin tutuklanması ve görevden alınmasının yerel demokrasiye “zarar verdiği” ve siyasi partileri ve sivil toplumu "zayıflattığı” mesajı verildi.
Teörün tanımı sorunu
Yerel yöneticilere yönelik tutuklamaların çoğunun terörizm suçlaması temelinde yapıldığına işaret edilen tavsiye kararında, bu terörizm tanımının “Avrupa Konseyi organları, AB ve diğer uluslar arası örgütler tarafından eleştirildiği ve Avrupa Konseyi üyesi devletlerin çoğundaki uygulama ile ters düştüğü” not edildi.
AYBYK, Bakanlar Komitesi'nden, belediyelere kayyum atanması, yerel düzeyde seçilmiş temsilcilerin tutuklanmasının Avrupa standartlarıyla uyumlu yapılması, İçişleri Bakanlığı’nın belediyelerde eş-başkanlık sistemini illegal ilan eden 11 Kasım 2016 tarihli genelgesinin eş-başkanların atanmasını yasal hale getirecek şekilde gözden geçirilmesi ve Türk mevzuatındaki terör tanımının Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi konusunda Türk makamları ile diyalog başlatmasını istedi.
Türk heyetinden itiraz
Kararlar oylanmadan önce genel kurulda yapılan oturumda söz alan AYBYK Türk heyeti üyeleri kararların içeriğine karşı çıktı. AYBYK Türk heyeti başkanı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel karar metinlerini “orantısız” olarak değerlendirdi. AYBYK’nın CHP’li üyelerinden Hasan Akgün ise “Türkiye’de iç hukuka göre eş-başkanlık diye bir şey olmadığını” söyledi.
"Kararlarda teröre destek yok”
AYBYK Türkiye raportörlerinden İsveçli vekil Anders Knappe, Türkiye’de hapiste olan yerel yöneticilerin “terörist” diye tanımlandıklarını, ancak “terörist olduklarını kanıtlayan hiçbir kanıt olmadığını” savundu. Knappe, Türk heyetinden bazı üyelerin “kararlar teröre hizmet ediyor” söylemine, “bu kararlarda hiçbir teröristi desteklemiyoruz. Raportörlere iftira atmayı bırakın” yanıtını verdi. Diğer Türkiye raportörü, Hollandalı vekil Leendert Verbeek ise bazı belediyelere kayyum atanmasıyla “yerel demokrasinin yok edildiğini” ifade etti. Terörün her biçimini kınadıklarını belirten Verbeek, “fakat yerel yöneticilerin sadece beyanları temelinde terörle suçlanmalarını kabullenemeyiz” şeklinde konuştu.
Oylama sırasında Türk heyetinin sunduğu değişiklik önergelerinin tamamı reddedildi. Bunlar arasında 15 Temmuz darbe girişimin ardında “FETÖ/PDY’nin olduğunu” belirten önerge de bulunuyordu.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg