Gündem
BBC Türkçe

6 soruda Tunus'taki protestolar

Tunus'ta son günlerde hükümetin ekonomi politikalarına karşı yapılan eylemler yer yer şiddet olaylarına dönüştü. Ülke genelinde 500'den fazla kişinin gözaltına alındığı eylemlerde bir kişi ölürken, yaralananlar da oldu. Peki, 2011'de Arap Baharı adı veril

29 Nisan 2018 20:30

Tunus'ta ekonomik durumun protesto edildiği eylemlerde yaşanan şiddet olaylarında son üç gün de 500'den fazla kişi gözaltına alındı. Olaylarda en az bir kişinin öldüğü ve yaralananlar olduğu bildirilirken, eylemlerde yağma yapıldığı haberleri de geliyor.

Eylemler, Başbakan Yusuf Chahed'in ekonomiyi reformdan geçirip canlandırma girişimlerine bir meydan okuma olarak görülüyor. Başbakan aynı zamanda ülkenin genç demokrasisinde çok farklı siyasi kökenlerden gelen geniş kapsamlı koalisyonu da bir arada tutmak zorunda.

Yüksek işsizlik oranları ve artan fiyatlar gösterilerin başlıca itici gücü gibi görünüyor. Hükümet bu yılbaşında aralarında katma değer vergisinin de bulunduğu yeni ekonomik kemer sıkma önlemlerini aldı. Bu durum da petrol, telefon, internet ve diğer bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarını arttırdı.

Bu önlemler Uluslararası Para Fonu'nun talep ettiği ekonomik reformların bir parçasıydı. Hükümet bu şekilde ekonominin büyümesini ve istihdam yaratılmasını umuyor.

Önlemler muhalefet ve sendikalar şiddetle karşı çıkıyor. Bu nedenle Başbakan Yusuf Chahed'in geniş kapsamlı koalisyon hükümetindeki El Cumhuri ve Afek Tounes partileri hükümetten çekildi.

Tunus'un başlıca muhalif hareketlerinden Halk Cephesi eylemlere destek veriyor ve "adaletsiz mali önlemler kaldırılana dek sokakta kalacaklarını ve protestoların hızını arttıracaklarını" söylüyorlar.

Ülkenin güçlü Tunus Genel İşçi Sendikası da eylemlerdeki şiddet olaylarını kınadı, ancak hükümete de asgari ücreti ve sosyal yardımları "bir hafta içinde" arttırma çağrısında bulundu.

Şiddet olayları ilk olarak 7 Ocak'ta ülkenin orta batısındaki Kasserine bölgesinde bulunan Thala kentinde yaşandı. Kentteki bir sendika yetkilisi 8 Ocak'ta Mosaique FM'e yaptığı açıklamada, protestoların bir bölge hastanesinin inşasına ne zaman başlanacağı konusundaki tartışmayla başladığını söyledi.

Özel Nessma Tv de protestocuların kentteki ana yolu kapatıp, fiyat artışları ve kalkınma ve istihdam fırsatlarının azlığını protesto etmek için lastik yaktıklarını belirtti. Bunun ardından da eylemcileri dağıtmak için havaya ateş açıp, göz yaşartıcı gaz kullanan güvenlik güçleriyle protestocular arasında çatışma yaşandığı kaydedildi.

Eylemler daha sonra hem Kasserine bölgesinin geneline hem de başkent de dahil ülkenin diğer kesimlerine yayıldı.

Mosaique FM 8 Ocak'ta deniz kenarındaki turistik Sousse kentinde bir gencin kendisini ateşe verdiğini bildirdi. Tunus'ta 2011'de hükümetin devrilmesiyle sonuçlanan "Arap Baharı" adı verilen protestolar da böyle bir olayla başlamıştı.

Eylemcilerin dükkânlara, bankalara, benzincilere ve belediye binalarına girdikleri de bildirildi. Hatta alışveriş merkezlerini tümüyle ele geçirmeye çalıştıkları da kaydedildi.

İçişleri Bakanlığı, itfaiye ekiplerinin ülke genelinde 21 yangın söndürdüğünü ve bıçak taşıyan bazı eylemcilerin gözaltına alındığını duyurdu.

Cerbe Adası'ndaki iki sinagoga da molotof kokteylleri atıldı.

Ülkenin orta ve güney kesimlerinde protesto eylemleri 2017 ortalarından bu yana sık görülüyordu. Eylemciler daha çok yerel kalkınma ve iş olanakları talep ediyordu.

Geçen Haziran'da Tataouine bölgesinde eylemciler önemli bir petrol ve doğalgaz tesisini ele geçirmiş, üç hafta süren eylem, hükümetin bölgeden binlerce kişiyi işe alacağını söz vermesinin ardından sona erdi.

Bu olayın ardından Cumhurbaşkanı Beji Caid Essebsi, orduya ekonomik tesisleri bu tür eylemlere karşı koruma emri verdi.

Tunus'ta 2011'de yaşanan isyandan bu yana, sayıları artan medya kuruluşları görece özgür bir ortamda faaliyet gösterebiliyor. Böylece Tunuslular neler olduğunu öğrenebiliyor ve geniş bir yelpazede yayın yapan ülke medyasından istediklerini seçebiliyor.

Bazı medya organları, eylemlere yol açan nedenlere destek verirken, şiddet olaylarına dönüşmesini onaylamıyor. Hükümet medyası ise olaylara verilen resmi tepkilere öncelik tanırken, genel olarak dengeli bir yayın yapıyor ve hükümete yönelik eleştirilere de yer veriyor.

Tunus'ta en popüler sosyal medya platformu Facebook. Twitter kullanımı Facebook'a oranla çok daha düşük. 30 Aralık'ta eylemlerin organize edilmesi için kurulan bir Facebook sayfasının 23 bin takipçisi var.

Protestoların nereye doğru gideceği belli değil. Sokağa daha çok sayıda insanın çıkması güvenlik güçleriyle çatışmaları daha da yoğunlaştırabilir ve bu durum da hükümeti daha artan bir baskı altına sokabilir. Ancak sokağa daha çok sayıda sıradan Tunuslu'nun çıkması, şiddet olaylarını azaltabilir de.

Hükümet eğer muhalefetin ve sendikaların ücret artışı taleplerine hemen boyun eğerse yakın vadede krizi önleyebilir, ancak Tunus hala ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalabilir.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir