Diyarbakır''ın Eğil İlçesi Bahşiler Köyü'nde 4 yıl önce 4'ü korucu 6 kişinin tecavüzüne uğrayan korucu kızı 20 yaşındaki Z.M. hamile kalıp bir bebek dünyaya getirdi. Bebek koruma altına alınırken Z.M. ailesi tarafından başka biriyle evlenildi. Ancak eşinin tecavüz olayını öğrenince baba evine gönderdiği Z.M., tecavüz ve tacizden 8 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında yaşadığı dramı anlatırken, "Tehditle tecavüz ettiler, kolumda sigara söndürdüler" dedi.
Eğil İlçesi Bahşiler Köyü'nde oturan, geç kaydedildiği ilköğretim okulunun 6'ncı sınıfında okuyan o zaman 17 yaşındaki Z.M., 2009 yılında tecavüze uğradı. Korucular F.B., F.M. ve İ. M. ile köylü M.T., minibüs şoförü H.M. ve hastanede temizlikçi H.M. hakkında Z.M.'ye tecavüz ettikleri iddiasıyla 15 yıla kadar, karakol komutanı astsubay M.Y. ve korucu A.M. hakkında da cinsel tacizde suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuksuz yargılanan sanıklar, dünkü duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya Z.M., korucu olan babası N.M. ve avukatı ile katılırken, sanıklardan Karakol Komutanı M.Y., F.M., ve H.M., ilk kez savunmalarını verdi. Sanıklar suçlamaları kabul etmezken, karakol komutanı M.Y., ifadesinde olayın Diyarbakır'dan arayan polisler tarafından kendisine bildirildiğini söyledi. M.Y., "Olayın hassasiyetinden ötürü korucu olan baba N.M.'nin silahını resmi yazıyla aldım. Babası sürekli yanıma geliyordu. Ben sürekli köylere gidiyordum. Hepsi beni tanıyor ancak ben mağdureyi tanımıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
'Korucu okulda tecavüz etti'
Mahkeme heyeti daha sonra salonu boşalttırarak tecavüz mağduru Z.M.'nin ifadesini aldı. Gözyaşları arasında yaşadıklarını mahkemede anlatan Z.M., ifadesinde şöyle dedi:
"Ortaokul 1'e yeni başlamıştım. Sabah okula erken gitmiştim, F.B. okul önünde nöbet tutuyordu, içeri girdi kapıyı kilitledikten sonra bana saldırmaya başladı. Bana tokat attı, tecavüz etti. 'Yaşadıklarını kimseye anlatırsan seni öldürürüm' diye tehdit etti. Korucu F.B., benimle yaşadıklarını hastanede temizlik görevlisi olan H.M.'ye anlattı. O da benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Bu olaydan bir gün sonra karakol komutanı beni telefonla arayarak 'Numaranı Hacı'dan aldım, benimle buluşacaksın, kabul etmesen her şeyi anne ve babana anlatırım. Babanı koruculuktan atarım, aynı şeyi kız kardeşine yapacağım' dedi. Akşam geç saatlerde beyaz bir araçla gelip beni aldı. İlçe dışına çıktık, arabanın içinde bana sarıldı, öpmek istedi. İzin vermedim, arabadan inmek istedim. Birkaç tokat attıktan sonra tehditleri sürdürdü. Çeşitli tarihlerde de diğer sanıklar bana tecavüz etti."
'Sigarayı kolumda söndürdü'
Z.M. tecavüz olaylarından birkaç ay sonra gece korcu F.M.'nin evlerinin önüne geldiğini pencereden baktığında silahını göstererek dışarı çıkmasını istediğini, bahçeye çıkınca kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Z.M. ifadesini şöyle sürdürdü:
"10-15 gün geçtikten sonra H.M., beni arayarak buluşmak istediğini söyledi. 'Kontrole gittim, hamileyim' dedim. Bana 'Git çocuğunu aldır, ya da birlikte doğum hastanesine gidelim, zaten bana ulaşamazsın' diye konuştu. Bu konuşmadan bir süre sonra F.M., beni aradı, korucu silahıyla beni tehdit etti. İçtiği sigarayı sağ kolumda söndürdü."
'Kadın sığınma evinde baskı gördüm'
Z.M. şikayetçi olduğunu, gelen jandarmanın kendisini Dicle Karakolu'na götürdüğünü, Eğil İlçesi'ndeki karakoldan gelen 2 kişinin kendisine kıyafet getirip ilaç verdiğini, kendisinden bir kağıdı imzalamasını istediklerini, kabul etmeyince tokatlandığını öne sürdü. Z.M. "Diyarbakır Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nde ifademin alındığını hatırlıyorum. Onlara çocuğumu aldırmak istediğimi söyledim. Bana 'çocuğunu aldıramayacaksın' dediler. Şikayetçi olma diye baskı yapıyorlardı ve beni savcıya götürmüyorlardı. Kadın sığınma evinde çok baskı gördüm" dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanması istemini oy çokluğu ile reddederek duruşmayı erteledi.