-4 YILDA 8 TON SÜLÜK İHRAÇ EDİLDİ ANKARA (A.A) - 02.03.2011 - Tıptaki gelişmelere rağmen alternatif tıpta yer alan tıbbi sülük ile tedavi, devam ediyor. Türkiye'den son 4 yılda 8 ton 344,5 kilogram (kg) sülük ihraç edildi. Bu yıl için 5 ton ihraç kotası belirlenirken, firmaların talepleri doğrultusunda kotanın tamamı dağıtıldı. Genellikle kangren, damar tıkanıklıkları, romatizma, eklem ağrıları, kan dolaşımı, varis, hemoroid, felç, kısmi felç, göz tansiyonu ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların tedavisinde geleneksel olarak kullanılan ve tıptaki adı (hirudo medicinalis ve hirudo verbana) olan sülükler, Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme uyarınca koruma altında bulunuyor ve bu nedenle uluslararası ticareti kota kapsamında yapılıyor. Söz konusu sözleşme uyarınca, Türkiye'nin, 1996 yılında 10 ton olan tıbbi sülük ihraç kotası, 1997 yılında 7 tona, 2005 yılında 6 tona, bu yıl için 5 tona düşürüldü. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre, 2007-2010 dönemini kapsayan son 4 yılda, 24 ton kota tahsisine karşın, 8 ton 344,5 kg sülük ihracatı gerçekleşti. Mevzuat kapsamında, 2011 yılı kota tahsisleri de şubat ayı içinde yapıldı. Bu yıl için 5 ton kotanın 4 ton 275 kilosu 5 yıl ve daha uzun süredir ihracat yapan 8 firmaya, 725 kilosu da 4 yıl ve daha az süredir ihracat yapan 9 firmaya dağıtıldı. Tatlı sularda, 1 Mart–30 Haziran tarihleri arasında tıbbi sülük avlanma yasağı uygulanıyor. Tıbbi sülük ihracatı yapan büyük firmalar arasında, Kerevitaş-Süperfresh Gıda San. ve Tic. AŞ, Sudak İth. İhr., Ancoker Su Ürünleri, Mersu Su Ürünleri, Çiçek Su ve Tarım Ürünleri, Harika Çiçek, Üstünay Pazarlama, Nil Dış Ticaret bulunuyor. Bakanlık verilerine göre, 2007'de 3 bin 90 kg, 2008'de 2 bin 303,5 kg, 2009'da 1350 kg, 2010'da 1601 kg tıbbi sülük ihraç edildi. -SÜLÜK TOPLATMA ''DEDE MESLEĞİ'' En fazla tıbbi sülük ihracatı yapan firmalar arasında yer alan Samsun-Çarşamba merkezli Çiçek Su Ürünleri'nin yetkilisi Kenan Saraç, ''sülük toplatma'' işinin ''40 yıllık dede mesleği'' olduğunu, önceden toplattırdıkları sülük ihracatçı firmalara verirken, 7 yıldır firma olarak doğrudan ihracat yaptıklarını söyledi. Firma olarak salyangoz, kurbağa, mantar toplatma işi de yaptıklarını kaydeden Saraç, AA muhabirine şu bilgiyi verdi: ''Sülüğü, Bafra, Çarşamba, Terme yöresindeki göllerden, sazlık alanlardan toplatıyoruz. Temmuz'da toplama işi başlıyor ve günde ortalama 150-200 kişiyi çalıştırıyoruz. Hava şartlarına bağlı olarak, Aralık ayına kadar kişi başına günde ortalama 1-5 kg sülük toplanabiliyor. Ilıman hayalarda daha çok sülük toplanıyor. Geçen yıl, sülüğün boyuna ve gramajına göre, 100 lira ile 350 lira arasında alım fiyatı uygulandı. Gramajı daha düşük olduğu için küçük sülüklerin alım fiyatı daha yüksek. 0,8 gramdan 2 grama kadar sülüklerin kg alım fiyatı 350 liraya çıkabiliyor. Ağırlığı 3-7 gram olan sülüklerin fiyatı 100-150 lira civarında. Kazakistan, Fransa ve Almanya'ya ihraç ediyoruz. Kaput bezinden torbalar içinde, 700-800 gramlık paketler halinde ihraç ediyoruz. Ortamı nemli tutmak için bu koyuyoruz.'' İhraç fiyatı hakkında bilgi vermeyen Saraç, Tayland, Malezya gibi ülkelerin sülük yetiştiriciliği yaptığını, doğadan toplama olduğu için Türk sülüklerinin daha değerli olduğunu belirtti. Saraç, tıbbi sülüklerin, yurt dışında kurulu klinikler veya terapi merkezlerinde tedavi amacıyla kullanıldığını kaydetti. -ULUSLARARASI TİCARETİN 3'TE BİRİ TÜRKİYE MENŞELİ Fırat Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naim Sağlam da AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, tıbbi sülük ticaretinde Türkiye'nin önemli bir yere sahip olduğunu, Türkiye'nin ihraç ettiği ürünün tekrar başka ülkelere ihracatı da dikkate alındığında, toplam ihracatın 3'te 2'sinin Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Dünya tıbbi sülük ticaretinin 5-6 ton civarında olduğunu, Türkiye doğadan topladığı sülüğü ihraç ederken, Rusya ve Fransa'nın yetiştirilen sülüğü ihraç ettiğini açıkladığını, ancak bu ülkelerin de Türkiye'den sülük almasının düşündürücü olduğunu anlatan Prof. Dr. Naim Sağlam, en fazla ihracatın Almanya'ya yapıldığını, bu ülkede 300 civarında tıbbi sülük tedavi merkezi bulunduğunu kaydetti. Fırat Üniversitesinde yıllık 10 bin-20 bin adet (10-20 kg) üretim yaptıklarını, yetiştiricilik için çok büyük sulak alanlar gerektiğini belirten Prof. Dr. Sağlam, bugünlerde sülüğün kg fiyatının 350 lira düzeyinde olduğunu, ihraç fiyatının 500-1000 dolar düzeyine çıktığını, ABD'de tanesinin 15 dolardan satıldığını söyledi. -MODERN TIPTA DA SÜLÜK KULLANILIYOR Prof. Dr. Naim Sağlam'ın verdiği bilgiye göre, sülükler eski çağlardan beri kirli kanı emdiği inancına dayanılarak çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıyor. Uzun yıllardan beri sülük yetiştiriciliği ile uğraşan Ricarimpex isimli bir Fransız şirketinin müracaatı üzerine ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) sülükle tedaviye onay verdi. Modern tıpta, hiper tansiyon, kalp damarlarındaki tıkanıklıklar ve diğer bazı kardiyovasküler hastalıklarda, bacaklardaki derin toplar damar tıkanıklıklarında ve diğer bazı atardamar ve toplardamar hastalıklarında, sülük tedavisi uygulanıyor. Sülükler göz doktorları tarafından kornea iltihabı, retina tabakası iltihabı, gözde oluşan hematom, retina altında oluşan kanamalarda glokom ve katarakt gibi göz hastalıklarında da kullanılıyor. Kulak çınlaması, kronik kulak iltihabı, sinüzit, deri iltihabı, yaşlılarda görülen deri sertleşmesi, hemaroid, ülserler, diş iltihabı, ekzama ve dolama gibi rahatsızlıklarda yararlanılıyor. Eklem yangısında ve eklemlerin aşınmasında ortaya çıkan ağrıların azaltılmasında, parçalanmış dokuların tekrar eski haline getirilmesinde, kazalarda kopan el, kol, ayak ve parmak gibi kısımların yerine dikilmesinden sonra kan sirkülasyonunun sağlanması için bugün bir çok ülkede sülükler kullanılıyor. Saçlı deri nakli olaylarında derinin nakledildiği yerde oluşan kan birikiminin temizlenmesinde, yeni kapillar damarların oluşumunda ve kan sirkülasyonunun sağlanmasında sülüklerden faydalanılıyor. Çeşitli travmalar sonucunda gelişen şişlik, yangı ve hematom gibi ağrılı olayların tedavisinde sülükler kullanılarak başarılı sonuçlar alındı. Sülüklerin doğadan toplanarak insanlar üzerinde doğrudan uygulanmasının sakıncaları olabileceği belirtiliyor. Sülükler insan tedavisinde kullanılacaksa mutlaka sülük üretim ve yetiştiriciliği yapan bir işletmeden sağlanması gerekiyor. Aksi halde doğadan toplanarak kullanılan sülüklerle insanlara özellikle kanla bulaşan Hepatit, AIDS ve protozoon enfeksiyonlarını bulaştırma riski bulunduğu ifade ediliyor.