Gündem

39 yıl çiçeklerle donatacağı bir mezar aradı: Cumartesi Anneleri’nden Elmas Eren yaşamını yitirdi

19 Ağustos 2019 18:12

39 yıldır, gözaltında kaybedilen oğlu Hayrettin Eren’in akıbetini soran Cumartesi Anneleri’nden, DİSK Basın-İş Genel Başkanı gazeteci Faruk Eren'in annesi Elmas Eren 86 yaşında hayatını kaybetti.

Cumartesi Anneleri Twitter hesabından yapılan paylaşımda "Çiçeklerle donatacağı bir mezar peşinde 39 yıl tüketen mücadele arkadaşımız, 12 Eylül kayıplarımızdan Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren'i kaybettik. Cenaze bilgileri netleşince paylaşılacaktır" denildi.

Faruk Eren, abisinin hikayesini anlattığı "Kayıp bir devrimin hikayesi" adlı kitabında annesi Elmas Eren'in uzun yıllar boyunca, gözaltında kaybedilen abisi Hayrettin Eren için mücadele ettiğini, son yıllarda sağlık sorunları nedeniyle Cumartesi günleri Galatasaray Meydanı'na gidemediğini yazmıştı.

Hayrettin Eren 39 yıldır kayıp

12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 26 yaşındaki Hayrettin Eren hakkında arama kararı çıkarıldı. 21 Kasım 1980 tarihinde babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobille evden ayrılan Hayrettin, bir arkadaşı ile buluşmak üzere Saraçhane Haşim İşcan Geçidi’ne gitti. Orada arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakolu’na ardından da aynı operasyonda gözaltına alınan 8 kişi ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye götürüldü.

Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, Hayrettin’in gözaltına alınırken kullandığı otomobili Siyasi Şube’nin bahçesinde gördü. Ancak oğlunu soran Elmas Eren’e “gözaltında böyle biri yok” cevabı verildi.

Aynı operasyon kapsamında yakalanan 8 kişi mahkemeye çıkarıldıklarında, “Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı” diyerek suç duyurusunda bulundu. Milli Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm resmi makamlara başvuran Eren Ailesi’ne “Hayrettin Eren isimli şahıs gözaltına alınmamıştır, hâlâ aranıyor.” cevabı verildi.

Eren Ailesi’nin ve İHD’nin sürdürdüğü hukuk mücadelesine rağmen, devlet etkin soruşturma yükümlülüğünü yerine getirmedi. Takipsizlik, zaman aşımı kararlarıyla kapatılmak istenen dosya, tüm hukuki yollar tükenince 2014 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.