-"Yeni inisiyatifler geliştirebiliriz" MÜNİH (A.A) - 05.02.2012 - Almanya'nın Münih kentinde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda yeni inisiyatifler geliştirebileceklerini, bunun için Arap Birliği ile istişarelerini sürdüreceklerini söyledi. Bakan Davutoğlu, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın veto kararıyla birlikte yeni bir girişimi de başlattığını ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Şam'a gideceğini belirterek, BM Güvenlik Konseyi'ndeki veto kararının, her şeyin bittiği anlamına gelmediğini. uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam edeceklerini söyledi. "Yeni inisiyatifler geliştirebiliriz" diyen Davutoğlu, Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde yaptığı ikili görüşmelerde Fransa'da 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasanın gündeme gelip gelmediği şeklindeki bir soruya karşılık da şunları söyledi: "Hayır. O zaten şimdi Fransa Anayasa Konseyi'ne havale edilmiş durumda. Dolayısıyla buradan çıkan neticeyi bekleyeceğiz. Dediğim gibi, burada daha çok Suriye ve bu bağlamda ortaya çıkan gelişmeler ele alındı. Herkes tabii son derece tepkili. Hem BM Güvenlik konseyinde kararın çıkmamış olması, hem 2 gün içinde Suriye'de yüzlerce kardeşimizin hayatını kaybetmiş olmasına BM Güvenlik Konseyinin etkin tutum almamış olması tabii rejim açısından da yanlış bir mesaj olarak algılanıyor." Suriye'de doğan krizin bedelini en fazla, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu komşu ülkelerin ödediğini ifade eden Davutoğlu, "Aynen geçmişte Irak'ta ortaya çıkan krizlerin bedelini en fazla komşu ülkeler ve Türkiye ödediği gibi, Suriye'de yaşanan krizin bedelini de şu anda biz ödüyoruz. Kardeşlerimizin yaşadıkları acılar ve Türkiye'ye kaçan, gelen göçmenler dolayısıyla, önümüzdeki günlerde daha fazla bu konuda Türkiye de, komşu ülkeler de sıkıntı çekebilir. Açık söylüyorum, bu konunun birinci tarafı Arap Ligi ve Türkiye'dir. Arap ülkeleri Suriye'ye komşu. Arap olmayan tek komşu ülke de Türkiye'dir. Hiçbir ülke Türkiye'den ve Arap Ligi'nden daha fazla Suriye konusunda ilgili değildir. Dolayısıyla Arap Ligi ile istişarelerimizi sürdüreceğiz" diye konuştu. Münih Güvenlik Konferansı sırasında Ortadoğu'da Soğuk Savaş'ın sona erdirilmesi gerektiği şeklindeki sözleriyle neyi kastettiğinin sorulması üzerine de Davutoğlu, şöyle konuştu: "Ortaya çıkan tablo Soğuk Savaş görüntüsü oluşturmuştur. Yani 70 yıl önce böyle bir oylama olabilirdi. 70'li yıllarda 20-30 yıl önce böyle bir sonuç çıkabilirdi. Ama ülkelerin artık şimdi Soğuk Savaş refleksiyle değil ortadaki insanlık trajedisini görerek tutum almaları lazım. Rusya ve Çin'den de beklentimiz bu. Mesele BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyeler arasında bir güç mücadelesi değil. Biz bunu görmek istemiyoruz. Bu konunun ilgili tarafları Arap Ligi ve Türkiye'dir. En fazla ilgili tarafı. Ve onların sunmuş olduğu tasarı, bizim de bir sunucu olduğumuz tasarı son derece yumuşatılmış bir hale gelmiş olmasına rağmen veto edilmiştir. Bu tabii üzüntü vericidir. Bölgede biz herhangi bir kutuplaşmayı da istemiyoruz. Ne din, ne ideoloji temelli bir kutuplaşmanın içinde Türkiye olmaz. Kutuplaşmaları engellemek için de elimizden geleni yaparız." Davutoğlu, Münih Güvenlik Konferansında, güvenlik konusunda dünyayı ilgilendiren çok önemli konuların ele alındığını, kendisinin de Kosova Cumhurbaşkanı ve Tunus Başbakanıyla, 9 ülkenin dışişleri bakanları ve Amerikalı bir parlamenterler heyetiyle görüştüğünü hatırlatarak, "Buradaki görüşmelerde Suriye, gündemin ana maddesini oluşturdu. Suriye konusunda son derece dikkatle kaleme alınmış ve Rusya'nın da bütün taleplerini göz önüne alan bir metin Rusya ve Çin tarafından veto edildi. Bunun oluşturduğu atmosfer buradaki görüşmelere ve toplantılara da damgasını vurdu" şeklinde konuştu. Almanya'da aşırı sağcılar tarafından öldürülen cinayetlerin aydınlatılması konusunda Alman yetkililerden bilgi alınıp alınmadığı şeklindeki bir soruya karşılık da Davutoğlu, bu konuyu çok yakından takip ettiklerini, neredeyse her gün bu konuda bir görüşme yaptıklarını belirterek, Berlin Büyükelçisine bu konunun izlenmesi gereken en önemli konu olduğuna dair talimat vermiş olduğunu da hatırlattı. Bu konunun kendileri için en önemli gündem maddesi olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Kimse bunun gündemin ikinci maddesi haline geleceği kanaatine kapılmasın" dedi.
