-"ÜSTÜNLERİN HUKUKU GİTTİ" BURSA (A.A) - 29.05.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa'da darbecileri koruyan hükümlerle beraber üstünlerin hukukunun gittiğini, şimdi artık hukukun üstünlüğünün geldiğini belirterek, ''Elit, seçkinci kesimlerin değil, elinde güç kuvvet bulunduranların değil, hakka tabi olanların, hukuku isteyenlerin ve hukukun üstünlüğüne bağlı olanların dönemi geliyor'' dedi. Arınç, Bursa'nın Kestel ilçesi Çataltepe mevkisinde Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) ve TOKİ işbirliğiyle yaptırılacak ''BESOB Büyük Sanayi Sitesi''nin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, 29 Mayıs'ın aynı zamanda İstanbul'un fethinin yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Böyle muhteşem bir günde, bir çağın kapanıp, yeni bir çağın açıldığına işaret eden Arınç, ''Dünya tarihine damgasını vurmuş, insanlığın gerçekten her zaman büyük bir hayranlıkla izlediği fethi gerçekleştirmiş olan Sultan Fatih'lerin, ecdadımızın ve şanlı tarihimizin önemli bir günündeyiz'' diye konuştu. Arınç, buna benzer hayırlı bir işin de bugün temelini atacaklarını belirterek, şunları söyledi: ''Ben bu törende güzellikler görüyorum. Esnaf ve sanatkarlarımızın, yeni, güzel ve sağlıklı iş yerleri olacak. 3 bin dönüm üzerinde sosyal tesisleriyle, mahalle aralarındaki izbe yerlerde, verimsiz koşullarda çalışan kardeşlerimiz artık çok mükemmel bir iş yerine sahip olacaklar. Esnaf ve sanatkarlar, adeta bir insanın omurgası gibidir. Omurga kırılırsa insan vücudu çöker. Esnaf ve sanatkar da dürüst, milliyetçi, vatansever, helal ve haramı bilen, ahlaki değerlere sahip, ekmeğini fukarayla paylaşan ve yıllardır bizi ayakta tutan, ülkenin omurgası saydığımız en değerli kesimidir.'' Her zaman esnaf ve sanatkarın yanında bulunduklarını, hükümetin de birinci gayesinin, esnafı desteklemek olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti: ''20 yıldan beri düşünülen bir büyük projenin bugün temeli atılıyor. Burada çok önemli bir şey daha görüyorum; törene katılanlar sadece beyefendiler değil, eşleri ve çocuklarıyla da gelmişler. Bu esnaflığın temelinde olan bir güzellik. Aileye değer veren ve her zaman bize yol gösterici olan esnaf ve sanatkarların en büyük zenginliği, ailesine olan bağıdır... Aslında bu büyük işin yapılmasına, en çok Kestel Belediye Başkanımızın sevinmesi lazım. Seviniyor da işte 'da'sı var. Bir-iki şey daha istiyor. Bunları söylemeyecek. Bu iş doğru mu? Doğru. Hayırlı mı? Hayırlı. Esnaf ve sanatkarın lehine mi? Lehine. TOKİ, milletvekilleri önüne düşmüş mü? Düşmüş. Bakanlığımız, hükümetimiz bu işin önünde mi? Evet, evet, evet... On tane evet. O zaman kardeşim yol istiyorsan yolunu da yaparız, ne istiyorsan onu da yaparız. Bu hükümet çok şükür yolsuzluk yapmıyor, yol yapıyor yol.'' Bakan Arınç, sekiz buçuk yılda 15 bin kilometre yol yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu: ''Bizim işimiz yol yapmak. İnsanın vücudunda kılcal damarlar var ve hayat veriyor. Türkiye'de de yol yapacağız ki, ekonomiye hayat verelim. Ne istiyorsun sen? Üç mislini yaparız. Biz koşmaya mecburuz, duracak bir dakikamız yok. Bu iş başlayacak, arkasından ne gerekiyorsa onu da yapacağız. Keşke ben Kestel Belediye Başkanı olsam kardeşim. Ne istiyorsun sen? Kaymaklı baklava. Hiç düşünme Yener Acar, Barakfakih Hazretleri sağ olsaydı, burada şimdi ne dualar ederdi. 'Hayırlı olsun' derdi. Ama ancak, fakat, bizim lügatımızda yok. Başkalarının lügatında var. Şunu şöyle yapsak ama bunu böyle etsek ama şu şöyle, fakat, ama... Uğur Alacakaptan Ankara Hukuk Fakültesinde bizim dekanımızdı. O da 82 anayasasını beğenmezdi, 60 anayasasını... Derdi ki, 'Bizim anayasamız, aslında 'ama yasa'dır. Şu kadar özgürlük verdim, der, arkasından 'ama, ancak, fakat ile geri alır' derdi. Yani kaşıkla verir, sonra sapıyla gözünü çıkarır. Biz öyle değiliz. Biz kaşıkla veriyoruz, kepçeyi de arkasından getiriyoruz. Bizde vermek var, bizim hükümetimizin işi bu.'' Mali yapılandırma getirdiklerini belirtirken, BESOB Başkanı Arif Tak'a, ''yapılandırmadan kaç kişinin yararlandığını'' soran Arınç, ''60 bin'' yanıtını alınca, ''60 bin esnafın üzerinde borç yükü vardı, sıkılıyordu, üzülüyordu. Zaman zaman esnafın sıkıntıya düştüğünü biliyoruz ama onu hafiflettik. Üzerinden borcunu aldık ve yeniden bir yapılandırma yaptık. 'Allah razı olsun' dediler bize. Bizim istediğimiz de bu'' dedi. Arınç, bu sırada yanına iki küçük çocuğun çiçeklerle gelmesi üzerine, ''Yener Acar'ın göndermesi lazımdı bunları ama çocuklar gönderdi... Sağolasınız, ümidimiz gençlerde zaten'' diye konuştu. Bütün borçları yapılandırdıklarını, bu çerçevede 16 bankayla işbirliği yapıldığını belirten Arınç, ''Türkiye'de işler açılıyor. Sanayiciler, iş adamları memnun, onların memnuniyeti bir tarafa ama önemli olan bizim gözümüz esnaf ve sanatkarın üzerinde. Onlar memnun olursa bütün Türkiye bayram edecek'' dedi. -''İDARE MAHKEMESİNİN, DANIŞTAYIN ABONESİ BUNLAR''- Arınç, 12 Haziran'dan sonra belki 2B projesi, belki de Anayasa'ya koyacakları yeni imkanlarla esnaf ve sanatkarların ihtiyaçlarının karşılanacağını ifade ederek, şunları söyledi: ''Bunların hepsi çözülür. Demokrasinin çözemeyeceği bir şey yoktur. Yeter ki güçlü bir hükümet olsun. Sözünün eri olsun. Aklından geçecek şeyi yapacak gücü olsun. Çünkü aklından geçeni yapamayacak, insanlar da oldu Türkiye'de. 'Şunu yapsam ne iyi olur?' Ama adım atamadı, attırmadılar. Arkasından bir sürü engeller çıkardılar. Bir büyüğümüz der ki; 'hayırlı işlerin bazen muzır manileri de bulunur.' Yani bu hayırlı bir iştir ama birileri itiraz ederler. Şu olur, bu olur. Biz bunları yaşıyoruz. İdare Mahkemesinin, Danıştayın abonesi bunlar. Akşam orada yatıyorlar, sabah dilekçe veriyorlar. Ne için? Bu şuna karşı, bu, bu maddeye karşı. Bu bilmem neye karşı. Türkiye'de, hatta dünyada eskiden polis devleti vardı. Polis devleti gitti, yerine kanun devleti geldi. Kanun devleti bile çoğu yerde gitti, yerine hukuk devleti geldi. Kanun başka şey, hukuk başka şey. Kural böyle söylüyor. Ya kural Allah'ın emri değil ya. Bu kuralda bir yanlışlık varsa değiştirirsiniz. Önemli olan hukuktur. Hakkını vermektir. Bu hak bunun hakkı ise bunu buna vermemiz gerekir. Hukuk bunu yapmanı emrediyorsa kanunu hukuka uyduracaksın. Yapacak başka bir şey yok. Şimdi hukuk devletini de geçtik beyler. Anayasa'nın 26 maddesi değişti ki, hepsi deve dişi gibi maddeler. Şimdi artık hukukun üstünlüğü geliyor Türkiye'ye, üstünlerin hukuku gitti, Anayasa'daki darbecileri koruyan hükümlerle beraber, şimdi hukukun üstülüğü geliyor. Elit, seçkinci kesimlerin değil, elinde güç kuvvet bulunduranların değil, hakka tabi olanların, hukuku isteyenlerin ve hukukun üstünlüğüne bağlı olanların dönemi geliyor. Bazılarının uyanması lazım. Türkiye artık yeni bir Türkiye. Türkiye bireysel olarak, insan odaklı anayasasına kavuşacak ve Türkiye'de artık hukukun üstünlüğü egemen olacak.'' Arınç, temeli atılan projenin Türkiye'ye örnek olacağını, TOKİ'nin bu tür projelere büyük katkı sağladığını ve elverişli şartlarla inşaat yaptığını belirterek, şöyle dedi: ''Bu projenin sonundaki maliyet nedir biliyor musunuz? 1 katrilyon ama siz içine girdikten sonra ödeme yapacaksınız. Böyle bir imkanı belki baba ancak evladına verebilir. 'Son dönemde vermiyor' diyorlar ama ben nezaketli olayım. Buradaki babalar evlatlarına veriyorlardır, mutlaka canım. Ben başka babadan bahsetmiyorum, Ankara'dakinden. Biz Bursa'nın güzel babalarından bahsediyoruz.'' Başbakan Yardımcısı Arınç, daha sonra Bursa Valisi Şahabettin Harput ve BESOB Başkanı Arif Tak ile birlikte sanayi sitesinin temelini attı. BESOP Başkanı Tak, Arınç'a, büyük boyutlu bir ''Bursa bıçağı'' hediye etti.