-"MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE SALYANGOZ SATMAYIN" NEVŞEHİR (A.A) - 25.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Müslüman mahallesinde salyangoz satmanın anlamı yok, doğru olun dürüst olun'' dedi. Erdoğan, partisince Nevşehir Atatürk Bulvarı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Nevşehir'in, mesajları ülke sınırlarını aşıp bütün dünyaya ulaşan Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: ''Hünkar Hacı Bektaş'ın ne güzel sözleri vardır. İnanın, o sözler, Nevşehir'in gülleri kadar güzel kokar. Diyor ki Hazret; Bunlar çok önemli ha. Ben bu sözleri sadece AK Parti'ye gönül veren kardeşlerime söylemiyorum. CHP'ye, MHP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum, diğerlerine de sesleniyorum. Ne diyor Hacıbektaş-ı Veli ''Adem'in ademliği, akıl, haya ve ilim iledir.'' Yine ne diyor biliyor musun? 'Edeb elbisesini sırtınızdan ölünceye kadar çıkarmayınız.' Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? İşte mesele bu, edeb her şeyin başıdır. Edeb, bu milletin temel direğidir. Bizim evlerimiz, sokaklarımız, mahallelerimiz, şehirlerimiz edeple inşa edilmiştir.'' -''OKUMAK YETMEZ, HACI BEKTAŞI ÖZÜMSEYECEKSİN''- ''Bizim gönlümüz edeble imar edilmiştir'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Yunus Emre'ye kulağını tıkayan, bu topraklara kulağını tıkar. Mevlana'ya gözünü kapatan, gerçeğe gözünü kapatır. Ahi Evren'e, Ahmet Yesevi'ye, Nevşehirli Hacı Bektaş'a gönlünü kapatan, millete, insana gönlünü kapatır. Ah benim Nevşehirli kardeşim ah. Mesele, Hacıbektaş'a gelip, kameralar önünde türbe ziyaret etmekten ibaret değil. Mesele Hacı Bektaş'ı anlayacaksın, yaşayacaksın. Okumak yetmez, anlamak ve yaşamak gerek yaşamak. Onu özümseyeceksin, onun söylediklerini gönlüne, zihnine yazacaksın. Onun söylediklerini yaşayacaksın.'' -''ALLAH'IN AYETİNE SİNİR BOZUCU DİYENLER, YUNUS'UN DERDİNİ ÇÖZEMEMİŞTİR''- Erdoğan, şunları kaydetti: ''Yalanı, iftirayı, sövmeyi, karalamayı, yüzsüzlüğü ve pişkinliği adet edinenler, ne Hacı Bektaş'tan, ne Mevlana'dan, ne Yunus'tan zerre kadar nasihat alamamıştır. Siirt'te türbe ziyareti yap. Gel meydana orada haşa ya Rabbimize edep dairesinin dışına çıkarak çirkin ifadeler kullan. Ne diyor; dediğini tekrar edeceğiz, çünkü bu zatın iyi tanınması lazım. Diyor ki 'statükonun Allahı Ankara'da.' Allah zamandan ve mekandan münezzehtir. Bu adam, Hacıbektaş'a gelip bırak sen bir ziyaret yapmayı, ömrünü burada geçirse anlamaz. Mesele yaşamak, yaşamak... Yaşamadıktan sonra hikaye. Çünkü Hacı Bektaş'tan hiç bir şey öğrenmemiş.'' -''GİDECEKSİN İMAM EFENDİNİN ÖNÜNE''- ''Bakıyorsun yanı başında bir profesör. Allah'ın ayetine ne diyor'' diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''(Sinir bozucu) diyor, İstanbul'un Zincirlikuyu Mezarlığı'nda bir kitabenin üzerinde 'kulli nefsin zaikatül mevt' yani 'her nefis ölümü tadacaktır' yazıyor. Hanımefendi diyor ki 'Sinir bozucu'. Ya yarın sen de öleceksin, öldüğünde herhalde gideceksin imam efendinin önüne. O tabutun üzerindeki örtüde ne yazıyor. 'Her nefis ölümü tadacaktır.' Yoksa sen tadmayacak mısın? Ya ne olursan ol ister kurum başkanı ol ister başbakan ol, ister trilyoner ol, ister profesör ol, ne olursan ol oraya geleceksin, geleceksin. Ha gelmeyeceksen o ayrı mesele onu da açıkla ilan et, şimdiden söyle olur ya farklı inanca sahip de olabilirsin. Ama açık açık, omurgalı ol, doğru ol, milleti aldatmayın açık açık konuşun ya. Müslüman mahallesinde salyangoz satmanın anlamı yok, doğru olun dürüst olun. Bir taraftan meydanları dolaşacaksın, Başörtülü ile ilgili olarak olumlu konuşacaksın. Hemen 24 saat sonra tornistan. Hemen Avcılar'da başörtülü kızlarımızı rahibe kılığında göstereceksin. Ya bunlar Mevlana'dan nasiplenemez. İnsanların annelerine dil uzatanlar, insanların annelerine dil uzatanları partileri içinde korumaya alanlar, Anadolu'nun edebini, adabını özümseyememişler.''