Politika

"Kimse operasyonlar dursun demesin" İSTANBUL (A.A)

22 Ağustos 2011 02:26

-"Kimse operasyonlar dursun demesin" İSTANBUL (A.A) - 21.08.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kimse bize şunu söylemesin; 'Devlet operasyonları durdursun'. Hayır, devlet bu milletin huzuru için operasyonsa operasyonu yapma göreviyle mükelleftir ve bunu yapmak onun en doğal hakkıdır'' dedi.  Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca WOW İstanbul Otel'de verilen geleneksel iftarda yaptığı konuşmada, terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlara dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:  ''Kimse bize şunu söylemesin 'Devlet operasyonları durdursun'. Hayır, devlet bu milletin huzuru için operasyonsa operasyonu yapma göreviyle mükelleftir ve bunu yapmak onun en doğal hakkıdır. Devletin burada bir çıkarı yok. Devlet sadece bir şeyle yükümlüdür. Devletin mal güvenliğini tesis etmesi lazım. Devletin can güvenliğini tesis etmesi lazım. Devletin akıl güvenliğini tesis etmesi lazım. Devletin neslin korunması gibi bir güvenliği tesis etmesi lazım. Bunları yapmak için de ne gerekiyorsa, biz bunların hepsini yapacağız.'' -''Katillere fırsat vermeyeceğiz''- ''Huzur ve kardeşliğin, demokrasi ve adaletin yoluna mayın döşeyen katillere fırsat vereceğimizi ise kimse bizden beklemesin'' diyen Erdoğan, ramazan ayının başında tarihte cahiliye döneminde, 3 aylarda o zaman kabilelerin birbirlerine kurşun sıkmadıklarını, o zaman kullanılan farklı silahları birbirlerine kullanmadıklarını hatırlattığını söyledi. Erdoğan, ramazan ayında bu ülkede sözde teravih namazı kılan bu terör örgütü ve uzantılarının bu ayın içinde bile sivil-asker demeden yavruları şehit ettiğini, vatandaşlarına kurşun sıktığını söyledi. Bu nedenle ''Artık ramazanın çıkmasını de bekleyemeyiz. Onun için yapılması gereken operasyonlar ne ise bu sonuna kadar yapılacaktır'' dediklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu asla sivil halkımıza yönelik değildir. Bu operasyonların tamamı terör örgütünün Kandil'den tutunuz, içerdeki odaklarına kadardır. Şu anda ülkemizin bazı şehirlerinde esnafı mahkemeye çağırıp, orada kendilerine yıllık vergi kesen bir örgüttür bu örgüt. Bunlar şimdi şehre inmenin gayreti içindeler. Esnafı bu şekilde kalkıp da 'Sen bu yıl şu kadar ödeyeceksin, sen şu kadar ödeyeceksin', elimizde belge de var, deyip, onu vergiye tabi kılanlar... Düşünün o insan benim bakanıma şunu söylüyor; 'Ne olur bizi kurtarın'. Şimdi 'Ne olur bizi kurtarın' diyen benim vatandaşım, Hakkari'de benim Kürt kökenli vatandaşım. Onun hukukunu korumak bizim görevimiz değil mi? Onlara bu belgeleri yazıp teslim edenleri ininden bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi? Ve bunun yolu yordamı ne ise bu adımı atarak, bunu meydana çıkarmak durumundayız. Aksi takdirde biz ne şu anda bu vatandaşlarımıza bunun hesabını verebiliriz, ne de tarihe verebiliriz. Bunlar, fırsat bu fırsat diyenler, eski kirli, kanlı oyunlarını diriltmek isteyenler hiçbir zaman Allah'ın izniyle umduklarına nail olamayacaklar. Doğudan batıya, kuzeyden güneye millet olarak daha fazla kenetleneceğiz.'' -''Geri adım atmayacağız''- Başbakan Erdoğan, ''Büyük riskler pahasına milletimizin bütünlüğünden, bütün vatandaşlarımızın aidiyet bağlarını güçlendirmekten zerre kadar geri adım atmadık, atmayacağız. Hiçbir vatandaşımızın şiddet ve terör tarafından rehin alınmasına da izin vermedik, vermeyeceğiz'' dedi. -''Anayasa teklifiyle gitmeyeceğiz''- Ana muhalefet ve diğer muhalefet partilerine randevu taleplerini en kısa zamanda bildireceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bizi kabul ederler veya etmezler. Milletin hakimliğinde bu işi sürdüreceğiz. Aldığımız neticeyi de milletimizle paylaşacağız. Biz ziyaret edeceğimiz bu partilere anayasa teklifiyle gitmeyeceğiz. 'Yeni anayasayı birlikte hazırlayalım' teklifiyle gideceğiz. Çerçevesini de beraber belirleyelim, içeriğini de beraber belirleyelim. Bizim partimizin 336 milletvekili var, dolayısıyla oluşturacağımız komisyonda bize daha fazla üye verilmesi teklifiyle de gitmeyeceğiz. Her birimiz 3'er, 4'er üye verelim, kaçar diyorsanız öyle verelim, bir araya gelelim, çalışma böyle yürütülsün. Bizim derdimiz bağcıyla uğraşmak olmayacak, bizim derdimiz üzümü yemek olacak.''  -Çekilmek istenen girdaba düşmeyeceğiz''- Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin terörle çekilmek istendiği girdaba asla düşmeyeceğini herkesin bilmesini isteyerek, ''Terörün maneviyatımızı, sosyal psikolojimizi, güvenimizi rehin almasına izin vermeyeceğiz. Hukuk terazisini asla elimizden bırakmadan, meşruiyet hattını asla çiğnemeden vatandaşımıza büyük acılar yaşatan, cinayetler tasarlayan bu terör örgütüne yol vermeyeceğiz'' dedi. -''Hak ettiklerini bulacaklar''- Başbakan Erdoğan, demokrasiye pusu kuranların, insan öldürmeyi hayat biçimi haline getirenlerin hak ettiklerini bulacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Devletin adaletinin, şefkatinin hissedilmediği zamanların hangi bedellere mal olduğunu unutmadık. Milletimiz bugün hala o günlerin bedelini ödüyor. Bedelden kastımın asla maddi bir bedel olmadığını herkesin özellikle bilmesini isterim. Zira biz, sönen hiçbir hayatı, sönen hiçbir ocağı, şehit düşen hiçbir vatandaşımızın bir damla kanını milyar dolarlara değişmeyiz. Herkes bilsin ki terörle Türkiye çekilmek istendiği girdaba asla düşmeyecek. Terörle mücadelenin sadece güvenlik esaslı yürümeyeceğini belirten Başbakan Erdoğan, ''Tabii ki bunun psikolojik boyutu olacaktır, tabii ki bunun sosyo-ekonomik boyutu olacaktır, tabii ki bunun diplomatik boyutu olacaktır, tabii ki bunun iletişim boyutu olacaktır. Bütün bunları bizler sizlerle birlikte el ele yapacağız.  Hukuk terazisini asla elimizden bırakmadan, meşruiyet hattını asla çiğnemeden vatandaşımıza büyük acılar yaşatan, cinayetler tasarlayan bu terör örgütüne yol vermeyeceğiz'' şeklinde konuştu.