Politika

"İNSAN HAKLARININ GEREĞİ YERİNE GETİRİLSİN" ANKARA (A.A)

14 Temmuz 2011 16:07

-"İNSAN HAKLARININ GEREĞİ YERİNE GETİRİLSİN" ANKARA (A.A) - 14.07.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin, ''Madem ki millet bunları seçti, seçme seçilme hakkı bir insan hakkıdır, insan haklarının gereğinin yerine getirilmesi lazım'' dedi.  Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde yapılan il başkanları toplantısının açılışında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  İl başkanları toplantısını daha önce yapmayı planladıklarını ancak bazı parti üyelerinin olağanüstü kurultay talepleri sonrasında kimseyi etkilemek istemediği için bu toplantıyı ertelediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, CHP'nin demokratik taleplerini özgürce ortaya koymasından yana bir parti olduğunu vurguladı.  Zorlu bir seçim sürecinden geçildiğini, gece gündüz çalıştıklarını, pek çok yeniliğe imza attıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Yeteri kadar anlattık mı, anlatamadık mı? Bu tartışılabilir ama sonuçta iyi bir ivme kazandığımıza inanıyorum. Bu bağlamda herkese gösterdikleri çaba ve emekten ötürü teşekkür ediyorum. 'İller, ilçeler çalışmadı' diye bir algı var. Hayır, hepimiz çalıştık'' diye konuştu. CHP'nin milletvekili genel seçimlerinde oyunun 5 puan arttığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Bu, önemli bir artıştır. Mütevazı bir artış değildir, çok iddialı bir artış da değildir ama bunu bazı çevreler hezimet olarak sunmaya çalıştılar. Ortada bir hezimet de yok. Bir adım attık, bu adımın arkasını getireceğiz'' dedi. Parlamentonun açılmasının ardından halkın oylarıyla seçilen bazı milletvekillerinin tutukluluk halleri nedeniyle TBMM'ye gelemediklerini ve bir demokrasi ayıbının yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, CHP milletvekillerinin yemin etmeyerek bu duruma karşı sergiledikleri tavrın, demokrasi mücadelesi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Bizim koyduğumuz tavır, AKP medyasının sergilediği tavır değildir. Bizim koyduğumuz tavır, bir demokrasi krizine çözüm üretme tavrıdır'' ifadesini kullandı. -''GEREĞİNİN YAPILMASINI BEKLİYORUZ''- AK Parti ve CHP temsilcilerinin imzalarıyla ortaya çıkan mutabakat metninin, çözüm için bir irade beyanı niteliğinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, salonda bulunanlara metinden bölümler okuyarak, bilgi verdi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu metnin altına konan imzalar, o siyasi partilerin namusudur. Kimse bu imzalardan geri dönemez. Bu imzaların gereğinin yerine getirilmesi lazım. Taahhüttü, şuydu, buydu... Hiçbir şeyin üzerinde durmuyorum. Bir imza atıldı mı? Belli şeylerin yapılması gerektiğine inanıyor muyuz? İnanıyoruz. Sözle mi? Hayır yazılı metinle. O zaman yapacağımız herkesin attığı imzanın gereğini yerine getirmesidir. Bunu bekliyoruz.  İl başkanları olarak bunu her yerde çok iyi anlatmanız lazım. AKP medyasının günün 24 saat her yerde aleyhimize yaptığı kampanyayı biz ancak anlatarak çözebiliriz. Vatandaşın oyuna sahip çıkıyoruz biz. Bizim yeminle bir sorunumuz yok. Biz o yemini samimi olarak yapmak istiyoruz.'' -''CHP'NİN TAVRINI TARİH YAZACAK''- CHP'nin tek istediğinin, millet iradesinin parlamentoda yer alması olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Madem ki millet bunları seçti, seçme seçilme hakkı bir insan hakkıdır, insan haklarının gereğinin yerine getirilmesi lazım'' diye konuştu. Yaşananın, Türkiye Cumhuriyetinin karşılaştığı en büyük demokrasi ayıbı, buna karşı tavır takınan tek partinin ise CHP olduğunu ifade edene Kılıçdaroğlu, ''Şimdi egemenlik kayıtlı, şartlı milletin oldu. Biz bunu istemiyoruz, egemenlik kayıtsız, şartsız milletin olacak. Halkın iradesine saygı göstereceğiz. CHP'nin tavrı, çok önemli bir tavır; bunu tarih yazacak'' şeklinde konuştu.   -"DÜNYANIN SONU DEĞİL" CHP'nin aldığı yüzde 26 oy oranının ''kişisel olarak beklediği bir oy olmadığını'' ancak bunun dünyanın sonu anlamına de gelmediğini vurguladı. ''Bir adım atmışız, bir ışık yakmışız. Attığımız adım küçük bir adım değil, en azından 5 metrelik bir adım atmışız. Halk bize yeşil ışık yakmış'' diyen Kılıçdaroğlu, hedefin bu adımı büyütmek olduğunu söyledi. İl başkanlarına 1 Eylül'e kadar tatil yapmaları ve dinlenmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, bundan sonra ise kendisinin ve tüm örgütün hızlı bir çalışma yapacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, kendisini davet eden tüm illere gideceğini, miting yapmayacaklarını, ancak ilçelerde, köylerle vatandaşla buluşarak CHP'yi ve projelerini anlatacağını da bildirdi.  Kılıçdaroğlu, ''Seçimde beklediğimiz sonucu alamadık diye sorunu halka yükleme gibi bir kolaycılığa asla kapılmayacağız. Yüzde 26 bizi tatmin etmiyorsa demek ki bizim çalışmalarımızda bir eksiklik var. Bunu mutlaka gidereceğiz'' diye konuştu.   -''TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN DÜĞMEYE BASTIK''- Seçim sonuçlarına ilişkin illerden gelen raporları aldığını, bu raporlarda öne çıkan sorunun, maddi yetersizlikler olduğunu gördüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, ''CHP, büyük maddi olanakları olan bir parti değil, var olan kaynakları en verimli şekilde kullanmaya çalıştık'' değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, CHP'de tüzük değişikliği için ''düğmeye bastıklarını'' belirterek, il başkanlarından tüzükte yapılmasını istedikleri değişiklikleri genel merkeze iletmelerini istedi. Genel merkezde bir komisyon oluşturulduğunu ve tüzük değişikliğine ilişkin taslak üzerinde çalışacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, bu çalışmalara katılmak isteyenlerin görev alabileceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, demokratik, örgüt endeksli bir tüzük hazırlayacaklarını, örgütlerin daha fazla söz sahibi olmasını istediklerini aktardı. Parti içi eğitime önem verdiklerini vurulayan Kılıçdaroğlu, eski genel merkez binasının 9 Eylül tarihinde ''Parti Okulu'' olarak hizmete gireceğini bildirdi.  -''TÜRKİYE KARANLIK DEHLİZLERE GİDİYOR''- Kılıçdaroğlu, CHP'nin yeni bir sürece girdiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Biz bir değişim sürecini başlattık CHP'de. Değişim sürecinin sancılı olabileceğini hepimiz kabul ediyoruz, kolay değildir değişimi gerçekleştirmek. Hele hele CHP gibi bir partide değişimi yapmak kolay değildir. Sırtını bürokrasiye değil, halka dayayan bir parti yapacağız. Biz halka dayanacağız ama uluslararası arenada sesimiz olacak. Çünkü Türkiye içine kapalı bir toplum olmamalı.'' Demokrasinin önündeki en ciddi tehlikenin çoğunluğu elinde bulunduran partinin ''her istediğimi yaparım'' anlayışı içinde içinde olması olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''En büyük tehlike budur. Türkiye'yi istibdat rejimine götürür. Türkiye ağır ağır karanlık dehlizlere doğru gidiyor. Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak sadece ve sadece CHP aracılığıyla olacaktır.''   Kılıçdaroğlu'nun açış konuşmasının ardından, toplantı basına kapalı devam etti.