-"İMAM HATİP LİSELERİ AÇACAĞIZ" ISPARTA (A.A) - 02.06.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, imam hatip liseleriyle ilgili olarak ''İsteseler de istemeseler de siz bize güç verdiğiniz sürece açtık, açıyoruz ve açacağız'' dedi. Erdoğan, partisince Isparta'da düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Son günlerde ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bir yeni CHP tutturduğunu, yeni CHP'nin sadece ve sadece bir proje olduğunu'' ifade eden Erdoğan, yeni CHP'nin eksinin üzerine inşa edilmiş bir proje olduğunu söyledi. Yeni CHP'nin, millete ''göbeğini kaşıyan adam'', ''bidon kafalı'', ''CHP'ye oy vermedikleri için bu milletin yüzde 60'ı aptaldır'' dediğini ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Bursa'da AK Parti'ye oy verenleri beyinsiz olarak ifade ettiğini anlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bunların siyasi ahlakı bu, siyasi edebi bu. Cevabı da verdiğiniz zaman rahatsız oluyor beyler. 'Kendisini aynada görüyor' diyor, sen önce aynada kendini tanımladın zaten; yalan, yalan. Hayatın bu. Onun kulağı duymaz kulağı var olduğuna bakma. Bunları gözü var görmez, dili var hakikati söylemez. Kardeşlerim eski CHP, camileri ahıra çeviriyordu, ilmihal kitaplarını yasaklıyordu, ezanı Türkçe okutuyordu. Merhum menderes geldi, ezan aslına döndü. Yeni CHP'nin milletvekili, İstanbul'un Zincirlikuyu Mezarlığı'nın giriş kitabesinde, 'her nefis ölümü tadacaktır' yazıyor. O da ne diyor biliyor musun; 'sinir bozucu'. Sen ölmeyecek misin? Sen profesör olsan ne olur? Yunus ne diyor: İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır. Sen ilim kadını olmuşsun ama irfan kadını olamamışsın. İrfan sahibi olmak başka. Eğer bilmediğini biliyorsan, irfan sahibi olursun. Musallaya yarın uzatıldığımızda, hoca efendi ne diyecek? Cumhurbaşkanı, Başbakan, profesör, trilyarder niyetine demeyecek, 'er kişi, hatun kişi niyetine' diyecek. Atlastan, ipekten kefenin olmayacak. Patiska. Bazıları belki bu kefeni de bulamayacak. Gelirler seni iki metreküp yere gömerler, sonra da çeker giderler, hatırlarlar mı? Önemli olan Baki'nin ifade ettiği gibi: Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer. Eğer geride hoş bir eser, hoş bir seda bırakabilmişsen ne ala, yoksa arkandan 'iyi ki gitti, iyi ki kurtulduk' derler.'' -''KİM NEREDE OKUYACAKSA BIRAK OKUSUN''- CHP'nin eğitim raporunu açıkladığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, imam hatiplere düşmanlığın yine devam ettiğini söyledi. Bir televizyon programında 'eğitim programınızda bu yok' diye sorulduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Kılıçdaroğlu, 'ben niye imam hatiplere karşı olayım ama ne kadar ihtiyaç varsa o kadar' diyor, ne demek ihtiyaç? Kim nerede okuyacaksa bırak okusun. İmam hatiplerde okuyan illa imam illa vaiz mi olacak? Ziraat meslek lisesinde okuyan illa ziraatçı mi olacak, motor meslekte illa o mu olacak? İster o olur, ister başka türlü olur. Ne olursa olsun, bırak. Ben imam hatip mezunuyum ama beni imam hatip mezunu olarak üniversiteye almadılar. Gittik bir de lise bitirdik. Halbuki biz lisenin bütün derslerini okuyorduk. Hepsini okuduğumuz halde, okuduğumuz derslerden gittik 6 dersten imtihana sokuyorlardı, bir de o imtihanlara girdik. Ondan sonra gittik iktisat okuduk. Böyle zulümlerden geçtik. Benim 4 çocuğumun dördü de imam hatip mezunu. Ne olacak? Ben kendileriyle de iftihar ediyorum ama imam hatibi bitirdikten sonra gittiler, farklı farklı üniversitelerde okudular. Birisi kamu yönetimi, biri sosyoloji, biri psikoloji okudu, okuyorlar. Mesele ne? Mesele, ben bu özgürlükler dünyasında yavrularımı istediğim yerde okutma hakkına sahibim, okutabilmeliyim. Bunun önüne kimse geçmemeli. O zaman düz liselerden mezun olanlara ihtiyaç mı vardı da bu kadar düz lise yaptınız, geçmişten bu güne? Şimdi düz liselerden mezun olanlardan ihtiyaç fazlası var ne yapacağız, düz liseleri kapatacak mıyız? Biz, yavaş yavaş azaltacağız. Düz liselerden mezun olan batıda yüzde 25, yüzde 30'u düz lisedir. Diğerleri meslek lisesidir çünkü meslek lisesinden mezun olanın bileğine bileziği takıyorsun. Onu yan sanayide, her yerde istihdam edebiliyorsun. İmam hatibe çocuğunu gönderen anne baba niye gönderiyor? 'Benim yavrum da gitsin orada manevi değerler noktasında o eksiğini rahatlıkla gidersin, dinini, diyanetini öğrensin istiyor ama bunun yanında müspet ilimleri de öğrensin' diyor. Bundan niye rahatsız oluyorsun ya bırak, aç önünü. İsteseler de istemeseler de siz bize güç verdiğiniz sürece açtık açıyoruz ve açacağız.'' -''BU CHP, DARBECİDİR''- Eski CHP'nin 27 Mayıs darbesine ''çanak tuttuğunu'' belirten Başbakan Erdoğan, ''Adnan Menderes'i, Hasan Polatkan'ı, Fatin Rüştü Zorlu'yu ipe kimler götürdü? Onlar götürdü, idamına alkış tuttular. 27 Mayıs'ı bayram ilan eden kim, CHP. Bunlar, darbecidir bu CHP. Bunlar, darbeden nemalanırlar, bunu böyle biliniz. İşte yeni CHP, işte Nur Serteri'in ifadesiyle 27 Mayıs'ta 'millet göbek attı' diyecek kadar saygısızlaşıyor'' diye konuştu. -"DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YERDE ŞİDDET BAŞLAR" Erdoğan, düşüncenin bittiği yerde şiddetin başlayacağını ifade ederek, şunları söyledi: ''Demokrasiden, sandıktan umudunu kesenler, işte böyle taşla, sopayla, molotofla ortaya dökülürler. Milletten yüz bulamayanlar, işte böyle milleti tehdit ederek, korkutarak ayakta kalmaya çalışırlar. Milletle iletişim kuramayanlar, işte böyle provokasyonla kafayı bulandırmanın peşinde koşarlar. Benim tek kapısını çalacağım yer var, millet. Biz sizinle sandıkta el ele, omuz omuza vereceğiz. Benim tek ortağım sizlersiniz. Bu oyunu bozacak, bu tezgahı alt üst edecek olan sizlersiniz. Isparta, bu oyunu bozacak mı? Isparta bu tezgahı altüst edecek mi? Isparta bu statüko partilerine bir kez daha sandıkta gereken cevabı verecek mi? Biz bu şiddet eylemlerinin hiçbirine boyun eğmeyeceğiz, bu tahriklerden bu kışkırtmalardan dolayı asla geri adım atmayacağız, tuzaklara düşmeyeceğiz. İşte dün mitingde Diyarbakır gümbür gümbür meydandaydı. Ve oradan Diyarbakır halkı tüm Güneydoğu'ya seslenerek 'biz varız' dedi. -''KORKUYU KORKUTTUKLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM''- Başbakan Erdoğan, ''Diyarbakırlı kardeşlerime korkuyu korkuttukları için teşekkür ediyorum. 'Demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz' dediler'' diye konuştu. AK Parti'nin rotasını halkın çizdiğini, milletin rotasında ilerlemeye devam edeceklerini, milletin partisi olarak milletle el ele yürüyeceklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bizi hiçbir şeyle korkutamazlar. Bizi merhum Menderes'in akıbetiyle, yüce divanla korkutamazlar. CHP bize ne diyor? 'Sen diyor Menderes'in akıbetini bilmiyor musun? Taşla sopayla molotofla korkutamazlar. Biz bu yola millet yoluna başımızı canımızı koyarak çıktık, o şekilde yürümeye devam edeceğiz. Zira Hazreti Ali 'Ecelimiz ömrümüzün kefilidir' diyor. Ecelimiz ömrümüzün kefilidir. Evet, bugüne kadar, çetelerle nasıl kararlılıkla mücadele ettiysek, bu mücadeleyi aynen sürdüreceğiz. Korkunun ecele faydası yok. Tayin edilmiş ömür ne bir an öte, ne bir an geri. Bak 'saniye' demiyorum. An gitmez. Öyleyse kimse boşuna hesap yapmasın.'' -''SAYIN KILIÇDAROĞLU, 'DAYAN YORGO BİZ GELİYORUZ' DİYOR''- Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''İşte eski Cumhurbaşkanlarımızdan, hemşehriniz, Sayın Demirel, devlet adamlığı noktasındaki tecrübesini bir kenara koyalım. Ama siyasette halk partisi için 'Halk partisi devlete resmen silah çeken eşkıyanın koruyucusudur. Şehit düşen askerin polisin ve devlet görevlisinin hakkını aramaz da şehir eşkıyası, kır eşkıyası diye adlandırılan bir takım canilerin koruyucusu kesilir' diyordu. Şimdi kime akıl hocalığı yapıyor Sayın Demirel? CHP'ye, MHP'ye. Yeter ki AK Parti iktidar olmasın diye bu savaşı veriyor. Ben futbol takımı tutar gibi parti tutanlara sesleniyorum: Gelin bu oyunu bozalım. Eser siyaseti başkadır. İstismar siyaseti başkadır. Bugün Hopa'daki şehir eşkıyasına, Doğu Güneydoğu'daki şehir yapılanmasına sahip çıkan CHP budur. Başka ne diyordu Sayın Demirel? 'CHP dışarıya memleketi jurnal etmektedir' diyordu. İşte bugün Türkiye'yi İsrail'e şikayet eden CHP, o günkü CHP'den tamamen farksızdır. Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı bugüne kadar İsrail'e selam çakmak dışında dış politika adına ortaya bir şey koymadı. Sayın Bahçeli, 3,5 yıllık başbakan yardımcılığı döneminde kaç tane dünya ülkesine gitti, sorun soruşturun. Belki 3'tür, o kadar, ama şimdi açıldı. Önceki gün Sayın Kılıçdaroğlu, bir gazeteciyle şunu söylüyor: Dayan Yorgo biz geliyoruz. Yunanistan'ın en büyük gazetesi de dün bu ifadelerle adeta dalga geçti. 'Dayan Yunanistan Kılıçdaroğlu geliyor' diye. Ya böyle Anamuhalefet partisi genel başkanı olur mu? Maşallah CHP Genel BaşkanI değil, Süperman mübarek. Emekliyi, çiftçiyi, öğrenciyi kurtarmakla kalmadı şimdi de Yunanistan'ı kurtarıyor. Sizin o hemşehriniz bu CHP için başka ne diyordu biliyor musunuz? 'CHP iktidara gelirse ineklerin sütü kurur' diyordu. 'Halk Partisinin Türk köylüsüne vereceği sadece ıstıraptır. Ayakkabının yerine tekrar çarık alacaktır. Halk Partisi demek köylü için yokluk, karanlık, çarık, kağnı demektir, kara saban demektir' diyordu. Sayın Demir'e ne oldu da şimdi bu CHP'yi bu kadar över hale geldi? İşte dün dündür bugün bugündür anlayışının örnekleri bunlar.'' -CHP KASAYA SULANDI, ''Hazinenin, Merkez Bankası'nın birikimine, döviz rezervindeki kasaya CHP sulandı, onun için bol bol dağıtıyor'' diyen Erdoğan, ''Sizin güzel bir sözünüz var; çalıda gül bitmez cahile söz yetmez. Bunların yalanlarını, iftiralarını ne kadar otaya dökersek dökelim, ne kadar yüzlerine vurursak vuralım kar etmiyor. İşi pişkinliğe vurup aynen devam ediyorlar'' dedi. Isparta'nın, CHP ve MHP'nin yalanlarına aldanmayacağına inandığını belirten Erdoğan, 12 Haziran'da bu oyunun bozulacağını söyledi. 81 vilayetin tamamına hizmet götürdüklerini ifade eden Erdoğan, sadece yol, konut, baraj, okul ve hastane yapmadıklarını, engellilere ve ailelerine de en güçlü şekilde kendilerinin sahip çıktığını anlattı. Emeklilere çok yüksek oranda zam yaptıklarını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz geldiğimizde SSK işçi emeklisi 257 lira alıyordu, 2011 yılının Ocak ayında 782 lira alıyor. Artış yüzde 204. SSK tarım emeklisi kardeşim ne alıyordun? Biz geldiğimizde 216 lira alıyordun, şimdi 705 lira veriyoruz. Artış yüzde 226. Emekli memur 377 lira alıyordu, 936 lira alıyor. Artış yüzde 148. Bağ-Kur tarım emeklisi 66 lira alıyordu, ey Bahçeli, şimdi biz 473 lira veriyoruz. Artış yüzde 617. Bununla kalmayacağız. Emekli kardeşlerimizi bugüne kadar nasıl gözettiysek bundan sonra da gözetmeye devam edeceğiz.'' Emeklilerin intibaklarıyla ilgili sorunları sadece kendilerinin çözebileceğini ifade eden Erdoğan, ''Bize inanın, güvenin. Bunların kuru sıkı atmasına bakmayın, bunların sırtında yumurta küfesi yok, sorumluluk yok'' diye konuştu. -SÖZLEŞMELİ PERSONEL SORUNU- Sözleşmeli personelle ilgili çalışma yürüttüklerini bildiren Erdoğan, ''Bunların söylediklerine sakın aldanmayın, hepsi yalan. Bu sorunun çözümü bizde ve şu anda da biz bu çalışmayı yapıyoruz. Hedefimiz, belki de yeni çıkardığımız bir kanunla pazartesi, salı günü çözüme kavuşturabilmek için, arkadaşlarımız üzerinde gerekli çalışmayı yapıyorlar'' dedi. Görevde oldukları süre içerisinde önemli mesafe katettiklerini ifade eden Başbakan, ''Çiftçi, köylü bizim dönemimizde rahat yüzü gördü; esnafın, işçi ve memurun kazancı arttı. İnşallah 12 Haziran'dan sonra çok daha fazlasını göreceksiniz. Türkiye büyüdükçe, zenginleştikçe bu imkanları eşit şekilde dağıtmaya devam edeceğiz'' diye konuştu. Isparta'nın turistik merkezlerine yatırım yaptıklarını, Isparta üniversitesini büyüttüklerini dile getiren Erdoğan, ''Isparta'ya bir sağlık kampüsü kuruyoruz. Eski Sümer Halı Tesisinin bulunduğu 195 bin metrekarelik alana 500 yataklı bölge hastanesi ile 200 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesi inşa edeceğiz. Çalışmalar son aşamasına gelmiş vaziyette. Isparta'yı, ülkemizdeki sayılı sağlık kampüslerinden birine kavuşturmuş olacağız'' dedi. Kıl keçisine orman otlaklarını AK Parti'nin açtığını, kara havacılık ve bakım üssünü Isparta'ya taşıyacaklarını anlatan Erdoğan, Isparta'ya 839 derslik yaptıklarını ve 5 bin 211 bilgisayar gönderdiklerini söyledi. Erdoğan, okullardaki kara tahtanın yerini internet bağlantılı akıllı tahtanın alacağını ve öğrencilere birer bilgisayar dağıtacaklarını belirterek, ''Biz ne aldanan olacağız ne aldatan olacağız, dedik, hiçbir zaman aldatmadık'' diye konuştu. ''Biz size efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Bahçeli'nin dönemine bakın; hastaları bırakın ölüler rehin kalıyordu hastanelerde. CHP'nin Bay Kemal'inin zamanında rehin kalıyor muydu? Hastanelerin birleştirilmesi kararını biz aldık, Bay Kemal buna karşı çıktı. Elimde resmi evrak, dün akşam televizyonda gösterdim, izleyenleriniz olduysa ama kendisi SSK'nın Genel Müdürüyken, 'ne olur bizim elimizden şu SSK'yı alın'' diye Sağlık Bakanlığına yalvarıyordu'' dedi. Erdoğan, iktidarları döneminde 10 bine yakın hastayı helikopterle taşıdıklarını, yatağa bağımlı 40 bine yakın hastayı da evlerinde tedavi ettiklerini belirtti. Isparta'ya 69 milyon liralık sağlık yatırımı yaptıklarını anlatan Erdoğan, şehre 44 kilometre bölünmüş yol inşa ettiklerini de söyledi. Hükümetleri döneminde önceden çok yüksek olan Ziraat ve Halk Bankası faiz oranlarının düşürüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Kim zulmetti? Ama işte 12 Haziran'da bunun hesabını soralım, soralım. 21 bankayı iflas ettirdiler, fona devrettiler, benim milletim cebimden ödedi. Dünyada küresel finans krizi oldu, Türkiye'de bir şey var mı? Türkiye'de herhangi bir şey yok, herkes güçlü. Ziraat Bankasını iflas ettiriyorlardı, 'görev zararı' yazdılar. Halk Bankasına aynısını yaptılar. Kimin cebinden çıktı? Benim Ispartalı kardeşimin cebinden.'' -MİTİNGDEN NOTLAR- Erdoğan, alana gelişinde halkı, eşi Emine Erdoğan ile selamladı. Erdoğan çifti, konuşmanın bitiminde de vatandaşlara karanfil attı. Mitingde, ''Bölücü BDP, işbirlikçi CHP'' sloganı atıldı. Miting meydanı ve Isparta caddelerine özel makinelerle gül suyu sıkıldı ve bir planörden miting meydanındakilerin üzerine gül yaprakları atıldı.