-"İHMAL, MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKASI KURULUNUN" TBMM (A.A) - 10.11.2010 - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi konusunda ihmali olan tek yerin Merkez Bankası Para Politikası Kurulu olduğunu söyledi. Çağlayan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi ile Dış Ticaret Müsteşarlığının 2011 yılı bütçeleri üzerinde görüşmelerinin tamamlanmasının ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı. Orta vadeli programda turizme ilişkin bu yıl 22,5 milyar dolar gelir öngörüldüğünü belirten Çağlayan, 2011, 2012, 2013 gelirlerinde de artarak devam eden bir öngörü bulunduğunu söyledi. Çağlayan, ''(Gelen turist sayısının artışına karşılık elde edilen gelir az) deniliyorsa, bu tüm dünyanın şu anda karşılaştığı bir sorun. Dünyada küresel krizin ortaya çıkardığı bir sorundur. Turist sayımız giderek artıyor. Dünyanın 7. destinasyonuyuz. Bunun ihracata olan etkisi çok olumlu. Buraya gelmiş olanların bakışı çok farklı'' diye konuştu. Orta Vadeli Programın yeni hazırlandığını ve revize edilmesine gerek olmadığını ifade eden Çağlayan, program hedeflerini tutturmak konusunda yoğun gayret sarfedeceklerini söyledi. Çağlayan, ''İktidara gelişimizden sonra geçen süre içinde ekonomide bir şey yapılmadı dersek kendi kendimizi inkar ederiz. Rakamlar elimizde, geldiğimiz seviye ortada. İhracat 4 katına yakın arttı'' dedi. IMF'ye Türkiye'nin 6 milyar dolar borcu kaldığını ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti: ''Yarın da öderiz bunu. İki dağıtım özelleştirmesinde Türkiye bu parayı toplamıştır. Türkiye'nin, borç ödeme problemi yoktur. Ülkenin bugün faize bütçesinden ayırdığı pay, geçmişle mukayese edilmeyecek kadar artmıştır. Eskiden 100 lira toplardık 85 lirası faize giderdi bugün topladığımız 100 liranın faize giden rakamı 50'lerin altına düşmüştür. Bundan daha iyi olabilir, çok daha iyi bir seviyeye gelebilir. Küresel ekonomik krizde -siz kabul edin ya da etmeyin- dünyanın en katı davranın kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notlarını artırmıştır.'' Devletin, küresel ekonomik kriz sırasında piyasalara 55 milyar lira destek verdiğini anlatan Çağlayan, uygulamaya koydukları Kısa Çalışma Ödeneği sayesinde binlerce işçinin işinden olmasını önlediklerini anlattı. -MERKEZ BANKASININ UYGULAMALARI- Bakan Çağlayan, bütün dünya faiz politikaları konusunda tedbir alırken Türkiye'de faizlerin hala yüksek olduğunu ifade etti. Merkez Bankası'nın faiz politikasında hala ısrarcı olduğunu belirten Çağlayan, ''Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi konusunda ihmali olan tek yer varsa bu, Merkez Bankası Para Politikası Kuruludur'' dedi. ''Merkez Bankası'nın bağımsızlığından yana olan herkesin, faizleri Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun belirlediğini bilmesi gerekiyor'' diyen Çağlayan, şunları söyledi: ''Muhalefet milletvekillerinden Merkez Bankası'nın 'günah keçisi' ilan edildiği ve Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının üzerine başka bir konuşma yapılamayacağı yönünde eleştiriler geldi. Biz Sayın Başbakan ile her şeyi çok net konuşuyoruz. Keşke bir gün Bakanlar Kurulu'nu naklen yayınlasak da görseniz. Bakanlar Kurulu'nda bizim dakikalarca, saatlerce sözümüz kesilmeden nasıl konuştuğumuzu görmenizi isterim. Ben sanayi odası başkanlığı yaptım. O dönemde bazen Yönetim Kurulu üyelerimizin konuşmalarına tahammül edemez, sustururdum ama bugüne kadar bunu bütün benliğimle ve yemin ederek söylüyorum ki hiçbir zaman için Sayın Başbakan bizim konuşmalarımıza ne bir müdahalede bulundu ne bir sansür uyguladı. Çok özgür konuşuyoruz. Bakanlar Kurulu'nda, burada konuştuğumuzun üç kat, beş kat fazlasını konuşuyoruz.'' Dalgalı kur uygulamasının krizde test edildiğin belirten Çağlayan, ''Uygulaması devam ediyor ancak burada tabii ki kur rejiminde bir değişiklik olursa, ki asla yoktur, katiyetle yoktur, oturulur bunlar konuşulur. Benim bahsettiğim hadise şu; dünyanın bütün ülkeleri gerekli tedbirleri alırken neden bizim almadığımız konusunu dile getirdim'' diye konuştu. ''Türkiye'de faizlerin hala yüksek'' olduğunu yineleyen Çağlayan, şunları kaydetti: ''Ben bunları söylediğimde diyorsunuz ki 'Merkez Bankasının bağımsızlığına halel getiriyorlar, Merkez Bankasını sıkıştırıyorlar' Faiz politikasını hükümet belirlemiyor. Bu yetki Para Politikası Kuruluna verilmiş. Bağımsız bir hale getirilmiş. Mevcut yapıyı bozmak marifet değil ki. Kur dünyanın başının belası. ABD dolar ihracatına başlamış durumda. ABD şu anda genişleyici para politikasıyla dolar ihraz etmeye başlamıştır. Bundan sadece Türkiye değil, bütün ülkeler olumsuz etkileniyor'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın ''Merkez Bankası'nın 100 milyar dolar döviz rezervi olmalıdır'' sözünü anımsatan Çağlayan, ''Merkez Bankası Başkanı, İhracatçılar Meclisi'nde, 'Değil 100, 120 milyar dolar da alsak bir şey ifade etmez' dedi. Ekonomide psikolojik yönetim son derece önemlidir. Bu lafı dedikten sonra orada zaten dikiş tutturamazsınız. Çin, 1.95 trilyon olan rezervini bugün 2.7 trilyon dolara çıkarmıştır. Bütün ülkeler bununla ilgili tedbir alırken biz hala faiz politikasında ısrarcıyız'' diye konuştu. Çağlayan'ın konuşmasının ardından, komisyonda yapılan oylamada, Diyanet İşleri Başkanlığı, TİKA Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi ile Dış Ticaret Müsteşarlığının 2011 yılı bütçeleri kabul edildi.