Gündem

"DOSYALARIN GİZLİLİĞİ KALMADI" İSTANBUL (A.A)

24 Şubat 2011 19:54

-"DOSYALARIN GİZLİLİĞİ KALMADI" İSTANBUL (A.A) - 24.02.2011 - İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı emekli Albay avukat Mustafa Levent Göktaş, bürosunda ele geçirilen DVD'de yer aldığı belirtilen ''İkinci Paket İnsansız Hava Aracı Projesi'', ''ABD'nin Irak Harekatı'' gibi dosyaların daha önceden yayımlandığını belirterek, bunların Türkiye'nin iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi olamayacağını öne sürdü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına devam eden Levent Göktaş, birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Fikret Emek'i 1995 yılında Şırnak'ta Cudi Dağı Derebaşı bölgesinde PKK'ya karşı yapılan bir operasyon esnasında tanıdığını söyledi. Taburu ile kendisinin emrine giren Emek'in çatışma sırasında ağır yaralandığını ifade eden Göktaş, helikopter çağırıp kendisini emniyetli bölgeye aldırarak diğer yaralılarla birlikte hastaneye sevk ettiği Emek ile 2002-2003 yılları arasında 1 yıl birlikte çalıştıklarını ancak 2003 Haziranında Özel Kuvvetler Komutanlığından Ankara Eğitim Doktrin Komutanlığına tayin olduktan sonra 5 yıl Emek'i hiç görmediğini ileri sürdü. Göktaş, Emek tutuklandıktan sonra onun avukatlığını yaptığını dile getirdi. -GİZLİ BELGELERİ TEMİN ETMEK- Bürosunda yapılan aramada ele geçirilen 51 numaralı DVD'de yer alan belgelerin, devletin güvenliğine ilişkin belgeler olup, kendisinin bunları örgütün arşivine konulmak üzere temin ettiği iddialarına ilişkin olarak da Göktaş, ''Devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve belgeleri Türk Silahlı Kuvvetleri karargah ve birliklerinden, hırsızlık yaparak çalmayacağım ya da hileli yollar kullanarak temin etmeyeceğim, edemeyeceğim, daha doğru bir deyimle böyle bir suçu işlemeyeceğim geçmiş hizmetlerim, katıldığım çatışmalar aldığım takdirnameler, madalyalar ve ödüllerle sarihtir'' dedi. Bu DVD'de yer aldığı belirtilen ''İkinci Paket İnsansız Hava Aracı Projesi'', ''ABD'nin Irak Harekatı'' gibi bazı dosyaların daha önceden yayımlandığını ifade eden Göktaş, bunların Türkiye'nin iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarı ile gizli kalması gereken bilgi olamayacağını kaydetti. Göktaş, yine DVD'de Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Eğitim Kısmı başlığında geçen, 1998 yılına ait ''ACAR Harekat Planı Muhabere Eki''ni kendi birliği dahil diğer Özel Kuvvetler birliklerinin de katıldığı ve 1998 yılında icra edilen bir tatbikatta kullanılan telsiz konuşma kodları olduğunu söyledi.  Birinci taburun telsiz kodunun ''Şahin'', ikincisinin ise ''Akrep'' olduğunu, bu kodların da kullanıldıktan sonra hemen yürürlükten kalktığını vurgulayan Göktaş, ''1998 yılındaki bu telsiz kod bilgilerine, 12 yıl geçtikten sonra gizli demek ve devletin güvenliğini veya siyasal yararları ile olan ilgisinin devam ettiğini söylemek hem mantıklı hem de hukuki değildir'' diye konuştu. -POYRAZKÖY'DE ELE GEÇİRİLEN MÜHİMMATLAR- Göktaş, Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmatlarla ilgili ''Göktaş'a bağlı bir ekip tarafından bu patlayıcı maddelerin eylemde kullanılmak üzere gömüldüğü, Göktaş'ın serbest bırakılmaması durumunda Ergenekon savcılarına yönelik büyük bir eylem yapacakları, bu eylem için ellerindeki patlayıcı ve silahları, Bedrettin Dalan'a ait araziye gömdükleri, muvazzaf subaylar Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Turhan Ecevit, Eren Günay ve Erme Onat'ın içinde bulunduğu hücre yapılanmasının sorumlusu olduğu, bu kişilere tahliye olmaması halinde soruşturmayı yürüten savcılara yönelik suikast yapılması talimatını verdiği'' şeklindeki ihbarlara değindi. Bektaş'ı 1993 yılında SAT Grup Komutanlığında taburuyla beraber katıldığı ''Kurbağa Adam'' kursunda gördüğünü, 2007 yılına kadar görüşmediklerini ifade eden Göktaş, tutuklu kaldığı zaman diliminde Bektaş ile hiç görüşmediğini anlattı. Göktaş, bu iddialar nedeniyle Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin davada Bektaş ile diğer subayların tutuklandığını anımsatarak, karalandıklarını ve mesnetsiz bir iftiraya uğradıklarını öne sürdü. Bir SAT subayının lav silahını gömmeyeceğini, gömülen lav silahının işe yaramadığını dile getiren Göktaş, ''Devlet görevlisi ve eşi ile aynı mesleği icra eden savcılara karşı bir eylem düşüncesi ya da aklımdan geçirmek ne kadar hayatın olağan akışına uygundur. Allah korusun'' diye konuştu. Duruşma, Göktaş'ın savunmasıyla sürüyor. -TARIK AKAN'DAN SANIKLARA ZİYARET- Bu arada, oyuncu Tarık Akan da, duruşmaya izleyici olarak katıldı. Duruşmadan ayrılırken basın mensuplarına açıklama yapan Akan, ''Ergenekon'dan yargılanan tüm dostları görmeye geldim'' dedi. Moral olur düşüncesiyle duruşmaya katıldığını ifade eden Akan, ''Evet çok güzel, çok sıhhatliler. Moralleri yerinde. Ama ülkemin morali yerinde değil. Yani bu acı bir mahkeme. Bunun acısını belki onlarca yıl sonra, yeni nesil kitaplardan çok daha derinlemesine öğrenecekler. Acı bir dönem yaşıyoruz bence'' diye konuştu. Akan, tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ı verilen arada sarılarak öptüğünü de söyledi.