-"Dost ilan edilen ülkeler düşman kampına yerleştirildi" TBMM (A.A) - 11.10.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün ''dost'' ve ''kardeş'' olarak ilan ettiği ülkelerin, birden bire Batı'nın stratejik konsepti doğrultusunda düşman kampına yerleştirildiğini öne sürdü. Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, aşırı yağışlardan dolayı meydana gelen sel felaketleri sonucu ortaya çıkan can ve mal kayıplarından duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı. Bahçeli, ''Bu itibarla, aramızdan ayrılan aziz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, kaybolanların sağ-salim bulunmalarını temenni ediyor, ortaya çıkan hasar ve yıkımın bir an önce Hükümet tarafından giderilmesi için her türlü tedbirin alınmasını bekliyoruz'' diye konuştu. Toplumsal şiddet sarmalının sürekli ivme ve güç kazandığını ifade eden Bahçeli, özellikle kadınlara yönelen saldırıların, insanlıkla uzaktan yakından ilgisi bulunmayan hadiselerin yürekleri dağladığını söyledi. Sebebi ne olursa olsun, ister töre isterse başka saiklerden kaynaklansın, kadına yönelik acımasız saldırıların insanlığa karşı işlenen büyük bir suç olduğunun kuşku götürmez bir gerçek olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Dehşet görüntülerinin medya aracılığıyla servis edilmesinin ayrı bir sorumsuzluk olduğunu'' ifade etti. Bahçeli, ''Emin olun, bu manzaranın hiçbir yerinde gelişmiş, istikrar kazanmış ve huzuru omurgasından yakalamış bir ülke gerçeği yoktur. Kadınlarımıza yönelmiş her türlü şiddeti bu vesileyle lanetliyor herkesi açık, kararlı ve neticeye ulaşacak bir tavır almaya davet ediyorum'' dedi. Devlet Bahçeli, kadına yönelik şiddet konusunda Hükümetin inisiyatif almasını beklediklerini ve atılacak her adımı yakından takip edeceklerini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Ermenistan'a yaptığı ziyaret sırasında Türkiye hakkında sarf ettiği sözleri anımsatan Bahçeli, Ermeni iddialarını diline dolayanların kamuoyu yaratma gayretleri tüm hızıyla devam ettiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti: ''AKP'nin açtığı bozuk yolu, sahip oldukları kinlerini kusmak için bir fırsat olarak görenler, Türk milletini ahlaksızca soykırımcı gibi takdim etmeye çalışmaktadırlar. Bu kervana en son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy bir kez daha katılmış ve iftiralarına bir yenisini daha eklemiştir. Libya'yı parsellemek ve talan etmek maksadıyla NATO şemsiyesi altındaki açık artırıma katılarak emperyalist arzulardan kopmadığını ispat eden bu şahsiyetin, geçmişimize dil uzatma cüretini göstermesi büyük bir kabalık ve edepsizliktir. Erivan ziyareti esnasında, sözde Ermeni soykırım iddialarını tanıma konusunda ülkemize çağrıda bulunma cüretini gösteren Fransa Cumhurbaşkanı, tehditler savurmuş, meselenin yine parlamentolarına gelebileceğini hayasızca ifade etmiştir. Türk milletini soykırım gibi insanlık düşmanı bir suçla itham etmesi hiçbir şekilde kabul edilemeyecek ve geçiştirilemeyecek bir durumdur. Sarkozy'e önerimiz, eğer ille de bir soykırım örneği görmek ve bulmak istiyorsa geçmişlerine dikkatle bakmasıdır. Orada en başta Cezayir'de yapılan mezalimler açıkça görülecek ve Kuzey Afrika'daki açık ya da örtülü kıyımların derin izleri bariz bir şekilde fark edilebilecektir.''